11.01.2025, 11:49

2024; ‘Emekli Yılıydı’ sefalet yılı oldu. 2025; ‘Aile Yılı’ ilan edildi, felaket yılı olmasın.

‘Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır’

****

2025 yılı umutlarla, sevinçlerle gelmedi. Yeni yıla girmeden hemen önce AKP’nin ‘silkelemeyle’ ünlü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından açıklanan ‘Asgari Ücret’  in % 30 arttırılarak 22 bin 104.- TL olacağı haberi çalışanlarda  büyük hayal kırıklığı yarattı. TÜİK’in bile yıllık enflasyonun % 44.38 olduğunu açıkladığı bir yerde Asgari Ücrete %30 zam yapılması 2025 yılında açlık, yoksulluk ve sefaletin daha da büyüyeceğinin habercisi oldu. İTO (İstanbul Sanayi Odası)   2024 yılı enflasyonunu % 55, ENAG ise % 83 olarak belirlemişti. Yeni açıklanan asgari ücretle milyonların ezileceği, üzerlerinden silindir gibi geçileceği anlaşılıyordu. Asgari Ücretten hemen sonra yeni yılın ilk günlerinde memur, işçi ve bağ kur emeklilerinin 6 aylık enflasyona göre zam oranı belirlenecekti.TÜİK burada da yaptı yapacağını Aralık ayı enflasyonunu %1.03 açıklayarak 16 milyon emekliyi bir kez daha açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkum etti. Niye mi?

TÜİK’e göre; kirada enflasyon % 105, taze meyve sebzelerde %69, bir çok hizmette %60 iken işçi ve bağ kur emeklilerine %15.75, memurlar ve memur emeklilerine ise toplu sözleşme farkı sonrası % 11.54 zam yapılacaktı.  Sayıları 3 milyon 700 bin olan 12 bin 500.-TL ile geçinen en düşük emekli aylıklarına % 15.75 bile zam yapılmadan aylıkları 14 bin 469.-TL ye çıkarıldı. Asgari ücrete ve emekli aylıklarına yapılan zam oranları milyonlarla alay etmek demekti. Şatafat içinde yaşayanlara, tuzu kuru olanlara, üç-beş yerden maaş alanlara göre ekonomi çok iyi gidiyor, enflasyon düşüyor, bir-iki yıla kalmadan Türkiye refaha erme yoluna gireceği söyleniyordu. Ezilenlere, yoksullara, emeklilere, emekleri ile geçinenlere hayal satıyorlardı.  Çarpık Dolar hesabı yaparak gerçekleri örtmeye çalışıyorlardı. Birde utanmadan asgari ücrete, emekli aylıklarına zam yapılmasının enflasyonu yükselteceği haberini yayıyorlardı. TÜİK’in verileri bile bunun doğru olmadığını ortaya çıkarmıştı.

Ben ekonomist değilim. Ama ekonomi politiğin ne olduğunu az çok bilirim. Kendilerine ‘Ben ekonomistim’ diyenler bilmeli ki emekli aylıkları ile geçinenler bir tarafa asgari ücretle geçinenlerin eline bir kez bile açlık sınırında ücret geçmeyecek (2024 yılı Aralık ayında açlık sınırı 21 bin 400.-TL). 2025 yılında asgari ücretliler;  2024 yılındaki asgari ücrete göre 80 Kg dana eti yerine 37 kg dana eti, 8 bin 500 yumurta yerine 4 bin 400, 283 litre ay çiçeği yağı yerine 275 litre yağ alabilecekler. 2025 yılı ‘Aile Yılı’ ilan edildi ya, aileden sorımlu bakanlığa göre aile; anne, baba ve üç çocuktan yani 5 kişden oluşur. Varın hesabı siz yapın. Emeği ile geçinen ailelerin felaket yılı olmaması için bir neden var mı? Veriler yoksulluk uçurumunun daha da derinleşeceğini gösteriyor.

Yine TÜİK verilerine göre; tuzu kuru azınlıktaki %5 100 liranın 23 lirasını, sonraki %15 100 liranın 25.5 lirasını, sonraki %20’si 14.3 lirasını toplumun %60 ise 31 lirasını alıyor. Acı gerçek karşımızda. Zenginler daha zenginleşirken yoksullar daha da yoksullaşıyor. Geleceğimiz aydınlık değil, daha da karanlık.

Asgari ücrete, emekli aylıklarına gereken  zammı yaptık diyenler yalan söylüyorlar. Alım gücünü daha çok düşürdüler. Eve girecek ekmek, süt, yumurta, sebze, meyve vb. temel ihtiyaç maddelerinin sayısı daha da azalacak. Bir biri peşi sıra gelen zamlar bunun ilk habercileri oldu. Vergilere, harçlara, Otomobil bakım ücretlerine vb. zam oranları ise TÜİK’in yıllık enflasyon oranına göre (% 44.38) oranında yapılıyor.

Tek Adam İktidarının yanlış ekonomi politikaları ülkeyi iflasa, işçileri, emekçileri daha da yoksullaşmaya, açlığa, işsizliğe götürüyor. İşçilere, emekçilere, emeklilere bulanamayan kaynaklar sermayeye, yandaşlara bir çırpıda bulunabiliyor. ‘Beş kuruş bile ödemeyeceğiz’ diyerek yapılan yollara, köprülere, havaalanlarına, şehir hastanelerine bu yıl faiz ve rant lobileri dahil 1 buçuk trilyon para aktarılacak. Bu da dolaylı ve dolaysız vergilerin daha da artacağı anlamına geliyor. Ekonomik krizin bedelini krizin sorumlusu olmayan işçilere, emeklilere, memurlara, çiftçilere, esnaflara, kadınlara, öğrencilere, çocuklara ödetmeye çalışıyorlar. Çiftçilerin milli gelirden almaları geren %1’lik pay yıllardır verilmiyor, yandaş şirketlerin defalarca milyonları aşan vergi borçları silinirken, teşvik üzerine teşvik alırken esnafların vergi, elektrik su vb. borçları faizleri ile alınıyor.  Kadınların muhakkak yaptırmaları gereken HPV aşısı sağlıkta tasarrufu yapılıyor adı altında para ile satılıyor. Öğrencilere bir öğün ücret verilmesi yemek, kaynak yok diye kesiliyor, tasarruf tedbirleri bahane edilkerek okullarda temizlik yapılması velilerin üzerine yıkılmak isteniyor.  Anne, babaları çalışan çocuklara için yapılması gereken kreşler devlet tarafından yapılmadığı için muhalif belediyeler bunu yapmak zorunda bırakılıyor.

Bütün bunların yanı sıra açlık, yoksulluk ve sefalet toplumsal çürümüye de neden oluyor. Kumar, bahis, uyuşturucu, kapkaç, hırsızlık, insan öldürme, yaralama, kadın-çocuk taciz ve tecavüz veya istismar gibi suça bulaşma oranları hızla artıyor. Kültürel yozlaşmanın yanı sıra ahlâki yozlaşma da artıyor. Bedenlerini satmak zorunda kalanlar, uyuşturu batağına saplananlar, yasadışı bahis çeteleri, liyakatsız kadroların işe alınması sonucu artan intihar olayları, emekli olmasına rağmen ilerlemiş yaşlarına göre çalışmak zorunda bırakılanlar, memur olmasına rağmen ‘ek iş’ yapmak zorunda kalanlar. Acı ama gerçek tablo bu.

Bu tabloyu tersine çevirmek işçi, emekçi, emekli, çiftçi, esnaf, kadın ve gençlerin elinde. Hiç bir kötü durum kader diyerek geçiştirilemez. 2025 yılı emek yılı, emekçinin, emeklinin, memurun, çiftçinin, esnafın yılı olabilir. Bu bozuk düzeni işçiler, emekçiler yaratmadı ama yenisini kuracak olan onlar olabilir. Bu ülkenin işçileri, emekçileri bunu başaracak güce, birikime ve tecrübeye sahiptir. Tek yapılması geren demokratik haklar kullanılarak birleşmek ve ortak mücadeleyi büyütmektir. Bu konuda işçi ve kamu emekçi sendikalarına büyük görev düşmektedir. Açlık ve sefalet içinde yaşamamak için ‘İnsanca yaşanacak ücret, herkese çalışma, barınma ve sendika üyesi olma hakkı, sendika barajının tamamen kaldırılması, parasız sağlık ve eğitim hakkı vb.’ ortak talepler etrafında birleşmek zorundalar. Seslerini çıkarmak, ayağa kalkmak ve demokratik haklarını kullanmak zorundalar. Tünelin ucundaki ışığa ulaşmak için başka bir çıkış yolu yok!

Yorumlar (1)
Necati Uygur 4 ay önce
Birlik dayanışma mücadele
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 31 80
2. Fenerbahçe 31 75
3. Samsunspor 32 54
4. Beşiktaş 31 52
5. Eyüpspor 32 50
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 31 45
8. Konyaspor 32 43
9. Kasımpaşa 31 42
10. Gaziantep FK 31 42
11. Göztepe 30 40
12. Kayserispor 31 40
13. Antalyaspor 31 40
14. Rizespor 31 37
15. Sivasspor 32 34
16. Alanyaspor 31 34
17. Bodrum FK 32 34
18. Hatayspor 31 19
19. A.Demirspor 31 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 36 69
2. Karagümrük 36 63
3. Gençlerbirliği 36 62
4. Bandırmaspor 36 60
5. İstanbulspor 36 58
6. Erzurumspor 36 58
7. Iğdır FK 36 55
8. Boluspor 36 55
9. Amed Sportif 36 54
10. Ümraniye 36 53
11. Esenler Erokspor 36 52
12. Keçiörengücü 36 51
13. Ahlatçı Çorum FK 36 51
14. Sakaryaspor 36 48
15. Pendikspor 36 45
16. Manisa FK 36 44
17. Ankaragücü 36 42
18. Şanlıurfaspor 36 40
19. Adanaspor 36 30
20. Yeni Malatyaspor 36 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 34 82
2. Arsenal 34 67
3. Newcastle 34 62
4. M.City 34 61
5. Chelsea 34 60
6. Nottingham Forest 33 60
7. Aston Villa 34 57
8. Fulham 34 51
9. Brighton 34 51
10. Bournemouth 34 50
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 34 45
13. Wolves 34 41
14. M. United 34 39
15. Everton 34 38
16. Tottenham 34 37
17. West Ham United 34 36
18. Ipswich Town 34 21
19. Leicester City 34 18
20. Southampton 34 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 33 66
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Villarreal 33 55
6. Real Betis 33 54
7. Celta Vigo 33 46
8. Osasuna 33 44
9. Mallorca 33 44
10. Real Sociedad 33 42
11. Rayo Vallecano 33 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 33 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 33 37
16. Girona 33 35
17. Deportivo Alaves 33 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 33 30
20. Real Valladolid 33 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@