29 Yıl Önce Bugün, Dünya Neler Kaybetti? - 1
Pek çok insan Sovyetler’in dağılışını, sosyalizmin yeniden doğmamak üzere çöküşü olarak gördü. Neoliberalizmin insanlığın erişebileceği en yüksek aşama olduğunu ve insanlığın sonuna kadar da bu yönetim biçiminin devam etmesi gerektiğini iddia eden muzafferane (yazarı Fukuyama’nın sonradan büyük pişmanlıklarla tükürdüğünü yalayacağı) Tarihin Sonu tezleri yazıldı.
Fazla tekrar ettiğimin farkındayım, fakat buraya eklemezsem olmaz; Bir devrimin ve sistemin başarısı, yalnızca belli bir süre sonra bastırılmış olup olmadığıyla ölçülmez. Eğer bir ülkenin çöküşü, o ülkenin benimsediği sistemin çöküşüyse, kapitalizmin onlarca kez yok olmuş olması gerekirdi. Bir devrimin başarısı, geride bıraktığı miras ve bu mirasın kalıcı etkileriyle ölçülür. Bu yazı dizisinde, SSCB’nin farklı dallarda tarihe bıraktığı miraslar ele alınacak. "Bilim" dalındaki miraslarla başlayalım.
Sovyetler Birliği’nde Bilim
Sosyalist sistemin hayatta kalmasını, yerleşmesini, toplumu ilerletmesini sağlayan üretim, tüketim ve yönetim sistemi, bilim konusunda kendi sıkletindeki ülkelerin çok arkasında bulunan bir imparatorluğu, kısa sürelerde çok önemli ve büyük adımlar atan sosyalist bir federasyona dönüştürmüştür. Stalin’in SSCB Komünist Partisi XVII. Kongresi’ne sunduğu raporda, 1933 yılında yükseköğrenimde okuyan işçilerin oranının %51,4’e, köylülerin oranının %16,5’e yükseldiği görülür. UNESCO’nun 1967 tarihli, "Science Policy And Organisation Of Research In the USSR" raporunda, 1950’lere kadar yaklaşık 800 bilim kurumunun içinde 40 üniversite açıldığı, devrimden sonra ilk 20 yıl içinde bilim insanı sayısının 100.000’e yaklaştığı, kadınların bilimsel araştırma süreçlerine katılmasının etkisi bulunduğu, 1950’li yıllarda 160.000 bilimcinin içinde 60.000’e yakın kadın bilimci olduğu gibi veriler yer alır. (1) Bu bilimsel ilerlemelerden önce, Sovyetler Birliği’ne çarlıktan geri kalanların, (ne kadar birkaç önemli bilim insanı çıkmış olsa da Dünya’nın bilimde geldiği noktayla kıyasla) epey geri kalmış bir bilim sistemi olduğunu bilmek, bu başarıların kıymetini anlamamız için büyük öneme sahiptir.
Bilim konusunda atılan adımlardan en önemlilerinden bazıları, uzay araştırmaları alanında atılmıştır. Özellikle Konstantin Tsiolkovskiy, uzay araştırmalarında kullanılan teknolojik aygıtların geliştirilmesi ve kullanılmasıyla ilgili bir alt dal olan roket biliminin Dünya’da kurucusu ilan edilir. 1921’de Sovyetler Birliği, özel yeteneğini görmüş ve ona belli bir maaş vererek ve araştırma yapması için gerekli koşulları sağlayarak Dünya’da pek çok ilkin gerçekleştirilmesinde önemli roller üstlenmesini sağlamıştır. Kozmik Uzayın Tepkili Motorlarla Keşfi isimli eseri, bilim tarihindeki en önemli yapı taşlarından biridir. (2)
Tsiolkovskiy, Dünya’dan uzaya gönderilecek bir roketin, yerçekimi etkisinden doğru zamanda kurtulması için gereken hızı hesaplamış, ilk roket yakıtlarının kimyasını tasarlamış, roketlerin boşluktaki hareketlerine bilimsel açıklamalar getirmiştir. Tsiolkovskiy’in bilimsel araştırmalarını esas alan Sovyet Uzay Programı, ilk kıtalararası balistik füzeyi (R-7) tasarlamış, uzaya ilk uyduyu (Sputnik 1) yollamış, Dünya yörüngesine ilk canlıyı (Layka) taşımış, uzayda ve Dünya yörüngesinde ilk insan dolaşımını (Yuri Gagarin) gerçekleştirmiştir. Uzayda yapılan ilk yürüyüşü (Aleksey Leonov), Ay'la ilk çarpışmayı (Luna 2), Ay'ın karanlık tarafının ilk görüntüsünü almayı, (Luna 3) ve insansız olarak Ay'a ilk yumuşak inişi gerçekleştirmiştir. (Luna 9) İlk insansız ve gezici uzay aracını (Lunokhod 1) tasarlamış, Ay'dan Dünya'ya getirilen ilk materyali taşımıştır. (Luna 16) İlk uzay istasyonunu (Salyut 1) kurmuş, ilk gezegenler arası sondaları tasarlamış, pek çok gezegene ilk uzay aracını göndermiştir.
Bilim tarihinin en tartışmalı figürlerinden biri, kuşkusuz Trofim Lisenko’dur. Kendisini araştırma zahmetine girmeyenlerin hakkında bildikleri en genel bilgi, Stalin’in desteğini de arkasına alarak Sovyetler Birliği’nde, zaten çarlık döneminde belli bir yere ulaşmış bir iki bilimden biri olan genetiğin adını iki paralık ettiğidir.
Peki, bu tartışmalı figür, bilim adına hiçbir başarı sağlamamış bir şarlatan mıydı? Eski Tarım Halk Komiseri İvan Benediktov, Litov’un kendisiyle yaptığı "Stalin ve Hruşçov Hakkında" isimli röportajda şunları söyler; "Lısenko'nun çalışmaları temelinde "Lyutentses-1173" ve "Odesskaya-13" yazlık buğday türleri, "Odesskiy-14" arpası, "Odesskiy-1" pamuğu gibi tarımsal kültürler yaratıldı, soğuklandırma ve pamuk kakması gibi agroteknik yöntemler geliştirildi. Lısenko'nun sadık öğrencisi, hayatının sonuna dek ona saygı duyan Lukyanenko, muhtemelen en yetenekli seleksiyonerimiz idi. Lukyanenko'nun aktifinde 15 kışlık buğday türü vardır, bunlar arasında dünya çapında tanınmış olan "Bezostaya-1", "Avrora" ve "Kavkaz" türleri de bulunur. Lısenko'nun "eleştirmenleri" ne derlerse desinler, ülkenin tahıl tarlalarında bugün de onun yandaşları ve öğrencilerinin yetiştirdiği tarım kültürleri egemendir. Keşke böyle "şarlatanlardan" daha fazla olsaydı. (4)"
Lisenko, kabaca bitkilerin ürün vermesi için gerekli olan iklimi beşeri olarak sağlamak anlamına gelen "vernalizasyon" sistemini kurmuştur. Lisenko’nun bazı vernalizasyon denemeleri, mevsimlerin beklenenden farklı sıcaklıklarda seyretmesi yüzünden başarısız olmuştur. Lisenko’ya atılan iftiraların kaynağı da bu başarısız denemeler yüzünden önemli bir tohum stoğunun harap olmuş olmasıdır fakat bugün bu sistem, üretimde önemli bir yeri olan seralarda kullanılan sistemdir. Bazen, başarılı ve doğru bilimsel yöntemler kullanılarak istenilen sonuç elde edilmeyebilir. Bu, o bilimsel yöntemin başarısız olduğu anlamına gelmez.
İki Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi, Joseph Needham ve Jane Sykes Davies'in editörlüğünü yaptığı "Sovyet Rusya’da Bilim" isimli kitapta (ne yazık ki henüz Türkçe’ye çevrilmemiştir) Sovyetler Birliği’nde bilimin ne kadar kısa sürede ne kadar ilerlediğine dair önemli makaleler vardır ve bu makalelerden biri, Joseph Needham’a aittir. "1917 Devriminden bu yana, bilimin, hem moral hem de parasal olarak, diğer herhangi bir ülkede olduğundan daha fazla devlet desteğine sahip olmasından bilim, kuşku yok ki oldukça memnundur. … Çok başarılı bir organizasyonla yapılan 15. Uluslararası Fizyoloji Kongresi ile ilintili olarak 1935'te Rusya'yı ziyaret ettim. O sırada, Rus laboratuvarlarında edindiğim izlenim, çalışmanın genel standardının Batı ülkeleri ya da ABD'deki kadar yüksek olmadığı yönünde olmasına rağmen, gelişmenin daha hızlı olduğu ve bu eşitliğe çok geçmeden ulaşılacağı ya da geçileceği yönünde bir fikrim oluştu. (5)"
Örnekler çoğaltılabilir; öncü bilimciler Vladimir Fock, Nobel ödüllü bilim insanları Nikolay Semyonov (kendisi Rus İç Savaşı’nda Beyaz Ordu’ya katılmasına rağmen araştırmaları Bolşevikler tarafından desteklenmiş, Lenin Nişanı ve Kızıl Bayrak İşçi Nişanı’na layık görülmüştür) (6), Pavel Çerenkov, Aleksandr Prohorov ve Nikolay Basov (lazer teknolojisinin öncüsü olan Nobel ödüllü bilim adamları), ismini saymadığımız ve bilmediğimiz pek çok bilimci…
Ben Sovyetler Birliği’nin bilime olan sayısız katkısının, yalnızca kendi fikrimce en önemli 2, 3 adedini özetlemeye çalıştım. Bu 2, 3 örnek, bir okyanustaki bir körfeze tekabül ediyor ve daha fazlası için aşağıya birkaç tane site ve yazı ekleyecek, Sovyetler’in iktisat alanına kazandırdığı çığır açıcı katkıları da, Sovyetler’in neden dağıldığını anlatmaya çalışacağım.
---------------------------------------------------
1 - http://bilimveaydinlanma.org/sovyet-sosyalist-cumhuriyetler-birliginde-bilim-kulturu/
2 - http://astronautix.com/t/tsiolkovskiy.html
3 - http://bilimveaydinlanma.org/lisenkonun-calismalari-ve-yoneltilen-elestirilerin-tarihsel-arka-plani/
4 - http://bilimveaydinlanma.org/lisenkonun-calismalari-ve-yoneltilen-elestirilerin-tarihsel-arka-plani/
6 - https://www.nobelprize.org/prizes/chemistry/1956/semenov/biographical/
Ekler;
https://haber.sol.org.tr/blog/sinifin-sagligi/akif-akalin/bir-zamanlar-sovyetler-birligi-3-215299
http://bilimveaydinlanma.org/tag/mdt/
https://studyinrussia.ru/tr/why-russia/traditions-of-education/scientists-and-discoveries/
https://sol.org.tr/haber/vladimir-fok-kuantum-mekanigi-gorelilik-ve-diyalektik-materyalizm-13727
Bergama İl Olmalı mı?
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 12 | 34 |
2. Fenerbahçe | 12 | 29 |
3. Samsunspor | 12 | 25 |
4. Eyüpspor | 13 | 22 |
5. Beşiktaş | 11 | 21 |
6. Göztepe | 11 | 18 |
7. Sivasspor | 13 | 18 |
8. Başakşehir | 12 | 16 |
9. Rizespor | 12 | 16 |
10. Gaziantep FK | 12 | 15 |
11. Kasımpasa | 13 | 15 |
12. Konyaspor | 12 | 14 |
13. Antalyaspor | 12 | 14 |
14. Trabzonspor | 11 | 12 |
15. Kayserispor | 12 | 12 |
16. Bodrumspor | 13 | 11 |
17. Alanyaspor | 11 | 10 |
18. Hatayspor | 11 | 6 |
19. A.Demirspor | 11 | 2 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Kocaelispor | 12 | 25 |
2. Karagümrük | 13 | 24 |
3. Bandırmaspor | 12 | 24 |
4. Erzurumspor | 13 | 22 |
5. Igdir FK | 12 | 21 |
6. Boluspor | 13 | 21 |
7. Ankaragücü | 13 | 19 |
8. Ahlatçı Çorum FK | 12 | 19 |
9. Keçiörengücü | 13 | 18 |
10. Şanlıurfaspor | 13 | 18 |
11. Ümraniye | 13 | 18 |
12. Gençlerbirliği | 13 | 18 |
13. Pendikspor | 13 | 18 |
14. Esenler Erokspor | 12 | 17 |
15. İstanbulspor | 13 | 17 |
16. Manisa FK | 13 | 17 |
17. Amed Sportif | 12 | 14 |
18. Sakaryaspor | 12 | 13 |
19. Adanaspor | 12 | 7 |
20. Yeni Malatyaspor | 13 | -3 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Liverpool | 11 | 28 |
2. M.City | 12 | 23 |
3. Chelsea | 12 | 22 |
4. Arsenal | 12 | 22 |
5. Brighton | 12 | 22 |
6. Tottenham | 12 | 19 |
7. Nottingham Forest | 12 | 19 |
8. Aston Villa | 12 | 19 |
9. Newcastle | 11 | 18 |
10. Fulham | 12 | 18 |
11. Brentford | 12 | 17 |
12. M. United | 11 | 15 |
13. Bournemouth | 12 | 15 |
14. West Ham United | 11 | 12 |
15. Everton | 12 | 11 |
16. Leicester City | 12 | 10 |
17. Wolves | 12 | 9 |
18. Crystal Palace | 12 | 8 |
19. Ipswich Town | 11 | 8 |
20. Southampton | 11 | 4 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Barcelona | 14 | 34 |
2. Atletico Madrid | 14 | 29 |
3. Real Madrid | 12 | 27 |
4. Villarreal | 12 | 24 |
5. Girona | 14 | 21 |
6. Mallorca | 14 | 21 |
7. Osasuna | 13 | 21 |
8. Athletic Bilbao | 13 | 20 |
9. Real Betis | 14 | 20 |
10. Real Sociedad | 13 | 18 |
11. Celta Vigo | 14 | 18 |
12. Rayo Vallecano | 12 | 16 |
13. Sevilla | 13 | 15 |
14. Leganes | 13 | 14 |
15. Getafe | 14 | 13 |
16. Deportivo Alaves | 14 | 13 |
17. Las Palmas | 14 | 12 |
18. Valencia | 12 | 10 |
19. Espanyol | 13 | 10 |
20. Real Valladolid | 14 | 9 |