08.03.2021, 01:47

8 Mart’ın hatırlattıkları...

Bir 8 Mart yazısı nasıl yazılır, söze nereden başlanır? Amacım, 8 Mart'ın tarihinden bahsetmek değil, Ama Bir 8 Mart vesilesi ile Türkiye'de feminist mücadeleden ve kadınların var olma mücadelesinin güncel hâllerine dair bir fragman yazabilmeyi umut ediyorum. Türkiye'de ataerkil kültürden, eril şiddetten, cinsiyetçi politikalardan ve ayrımcılıktan, mobbing'ten bahsederken elbette buna karşı muhalefet eden, kadınların politik mücadelesinden, gündelik yaşamda var olma mücadelesini de vurgulamak önem taşır. Siyasal iktidarın baskıcı, tahakkümcü ve eril şiddeti güçlendiren politikalarının varlığı, yaşanan kadın hak gaspları karşısında müdahale eden daha örgütlü kadın inisiyatiflerini ve dayanışmayı çıkarır. Polonya'da kadınların kürtaj hakkı için meydanları doldurması, Şilili feminist kolektifin erkek şiddetine karşı tepkilerini gösterdikleri “Las Tesis” performansı gibi… Sosyal medyanın kendisinin “kadınlar için” bir eylem alanı, eylem biçimi, bir iletişim ağına dönüşmesi, siyasal iktidarın kadınlar üzerinde görünmez olan eril şiddeti, gündem haline getiriyor. Daha uzun süre konuşulabilmesini, duyulmasını sağlıyor, kısa sürede harekete geçilebilmesine imkân tanıyor. Örneğin son dönem Boğaziçili kadın öğrencilerinin gözaltıları sonrası da tartışılan siyasal iktidarın cinsel şiddetin bir biçimi olan “çıplak arama” (1) uygulamasının yoğun bir biçimde gündeme gelmesi iktidarı bu bağlamda zorluyor. Uşak hapishanesinde “çıplak arama iddialarını reddeden” AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in (2) “Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez…” biçimindeki açıklamaları tam da bunun tezahürüdür. Haksızlığın, hukuksuzluğun ve kadınlara yönelik cinsel şiddetin kamuoyu oluşturduğu alanı, tahakküm altına alma çabasıdır. Ancak işte iktidarın bu eril dili, tacizi, şiddeti inkâr eden, kadını “iffetli/iffetsiz” olarak ayrıştıran dile karşı, kadınların, yaşadıkları tacizi, cinsel şiddeti yüz yüze anlatamadığı koşullarda sosyal medyada anlatmaları bu bağlamda önem taşır. Kadınların yaşadıkları eril şiddeti göstermelerini ve iletişime geçerek dayanışma pratikleri kurdukları kolektif mekânlara dönüşür. 

Feminizm kelimesi bu toplumda en genel anlamıyla hep bir korkuyla yaklaşılan, “erkek düşmanı” olarak görülmektedir. Feminizmi kadın ve erkek arasında toplumsal, siyasal, ekonomik, cinsel ve yaşamsal tüm alanlarda eşitliği-(eşit haklar talebi) savunan, ama sadece bu eşitliği değil, tam da erkek egemen dünyanın kodlarını, pratiklerini değiştirmeyi hedefleyen, cinsiyete dayalı tahakkümünü (erkeğin kadın üstündeki tahakkümünü) değiştirmeye yönelik politik, düşünsel bir yaklaşım, duruş ve dünya görüşüdür. Feminizmin tek bir biçimi yoktur birden fazla “feminizmler” (3) söz konusudur. Konumuz bir feminizm tartışması yapmak değil, genel olarak feminizm bu yazıda hangi bağlamda kullanıldığını ve görüldüğünü göstermektir. Feminist siyasetçi, Filiz Kerestecioğlu 2 Mart 2021 tarihinde katıldığı Açık radyo programında kendi feminizm bakışını açıklarken, tam da bu sistem içinde avukat, doktor, hakim, vali kadın olmakla yetinmeyen, “aynı zamanda her cenahıyla cinsiyetçi ve erkek egemen olan bu düzenin değişmesi gerekir' diyen bir feminizm anlayışında olduğunu vurgulamıştır. Dolayısıyla bu düzen (“kapitalist, militarist, erkek egemen”) ile eşitlenen değil, bu düzenin kadın bakış açısıyla değişimini talep eden ve mücadele eden yaklaşım vurgusunu önemli buluyorum. Çünkü tam da feminist bir mücadelenin yalnızca kimlik ve sınıf olarak iki ayrı kategori olarak ayırmayıp birbirini kesen birliktelik olarak görmek, bakış açımızı genişletebilir. Bu bakış, kadınların çeşitli eğitim düzeyleri, çeşitli meslek grupları, sosyo-ekonomik düzeyleri, sınıfsal yapılarını, cinsiyet kimliklerini homojenleştirmez. Birbirleriyle çeşitli düzeylerdeki ortaklıklarını, kesişimlerini gösterir. 

İstanbul sözleşmesi kadınlara (4) karşı “şiddeti önlemeye yönelik”, devletin yasal sorumluluklarını yerine getireceğini taahhüt eden bir sözleşme. Bu sözleşmenin iktidar tarafından tartışmaya açılması, çeşitli feminist kolektifler ve inisiyatifler tarafından protesto edilmiş, devletin İstanbul sözleşmesini uygulaması için sosyal medyada gündem oluşturulmuştur. Kadınlara karşı her türlü ayrımcılık, cinsel şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik uluslararası geçerli ve devletlere karşı belirli yasal yaptırımları olabilecek, üretilebilecek koşullar, sözleşmeler, kimlik ile sınıf arasındaki belirli temaslar ve birliktelikler sunar. Kadınların kadın olmaktan kaynaklanan cinsiyetçi iş bölümüne dayanan, iş yerinde performans kaygısı ve kadın olduğu için taciz edilen, eş ve sevgilisi tarafından şiddet gören, öldürülen kadınların feminist mücadelesi… Bir kez daha geceleri de sokakları da terk etmiyoruz… Erkek egemen düzene ve kapitalizme karşı her alanda mücadele ve umut dilekleriyle… 

Bir yazı kaleme alınmak için yazılmaya başlandığı andan itibaren eksiklerini, kapsayamadıkları, dışarda bıraktıkları kaçınılmaz olarak olacaktır. Belki de bu yüzden dışarda bırakmak durumunda kaldığım konular, bir başka yazının konusu olsun diyelim. 
--------------------

1 - Çıplak arama 12 Eylül askeri darbesi düşünüldüğünde bu ülkenin her zaman gündemidir. Ancak bu yazı kapsamında söylenmek istenen şey duyulması, iktidarın reddedemeyeceği bir noktaya da bir taraftan gelmesidir.
2 - Aynı zamanda 6 Aralık Pazar 2020 tarihinde Kadınların seçme ve seçilme hakkını AKP''nin hayata geçirdiğini ifade etmişti. Bkz. Duvar Gazetesi
3 - Sosyalist feministler, liberal feministler, v.b
4 - Sözleşmenin maddelerine ayrıntılı bir biçimde bakıldığında yalnızca kadınlara yönelik şiddet değil, lgbti+ bireylere yönelik nefret suçu, şiddete karşı da maddeleri görmek mümkün.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 29 51
4. Beşiktaş 28 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 28 39
8. Gaziantep FK 28 39
9. Kasımpaşa 29 39
10. Antalyaspor 29 39
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 32 63
2. Karagümrük 33 59
3. Erzurumspor 33 55
4. Gençlerbirliği 32 54
5. İstanbulspor 33 52
6. Bandırmaspor 32 52
7. Keçiörengücü 33 48
8. Boluspor 33 48
9. Iğdır FK 33 48
10. Esenler Erokspor 33 48
11. Ahlatçı Çorum FK 33 48
12. Amed Sportif 33 48
13. Ümraniye 32 46
14. Pendikspor 33 45
15. Sakaryaspor 33 42
16. Ankaragücü 33 38
17. Manisa FK 33 38
18. Şanlıurfaspor 33 37
19. Adanaspor 32 27
20. Yeni Malatyaspor 32 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. Newcastle 30 53
6. M.City 31 52
7. Aston Villa 31 51
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 31 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 30 36
13. Osasuna 30 35
14. Valencia 30 34
15. Girona 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 30 28
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@