Köy enstitüleri 17 Nisan 1940 tarihinde kuruldu. Bugün 80 kuruluş yıldönümü.
Selam olsun aydınlanma devrimine öncülük eden Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'e, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç'a ve aydınlığı ilmik ilmik ören öğretmenlere, belletmenlere...
Selam olsun Aydınlık geleceğe. Sözümüz olsun onlara 17 Nisan Aydınlanma Bayramı olarak kutlanacak bu topraklarda. Yeniden enstitüleri kuracağız modern zamana uyarlayarak.
Yeniden bu topraklarda Baykurt'lar, Başaran'lar, Apaydın'lar yetişecek.
Okuma kültürümüz varsa, edebiyat dünyamız bu kadar genişse, türkülerimiz bugüne gelmişse onların emeği var.
Enstitülerde eğitimcilik yapan Vedat Günyol, Orhan Burian, Aşık Veysel, Ruhi Su, Sebahattin Eyüboğlu, Mahir Canavo ve adını anamadığımız yüzlerce aydını saygı ve özlemle anıyoruz.
Mahmut Makal'ın bir yazısından önemli gördüğüm sadece okuma alışkanlığı üzerine olan kısa bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum;
"Bazı Köy Enstitülerinde araştırmalar yapıldı. Buna göre, Çifteler Köy Enstitüsünde yıllık okuma çizelgelerine göre en az okuyan öğrenci 16, en çok kitap okuyan öğrenci 65 kitap okumuşlar bir yılda. Cılavuz Köy Enstitüsünde en az okuyan öğrenci 17, en çok okuyan öğrenci 36 kitap okumuş. Kızılçullu Köy Enstitüsünde bu sayı en az 23, en çok 64 olmuş. Okunan kitapların isim listeleri de var ama buraya sığmaz."
İddia ediyorum, bugün bile bir yılda bu kadar fazla dünya edebiyatının temel klasilerini okuyan üniversite öğrencisi veya öğretmen yoktur.
Yine okumanın, kitabın kültürün önemini anlatan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün enstitü ziyaretlerinden bir anıyı sizinle paylaşmak istiyorum;
"Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 1941 yılında, yurt gezisi sırasında Balıkesir Savaştepe Köy Enstitüsü’nü de gezer. Yanında dönemin Genelkurmay Başkanı Abdurrahman Nafiz Gülman Paşa da vardır. Gezerken, kümes nöbetçiliği yapan bir kız öğrenciye, Hatice Kolukısa’ya rastlar.
Ona azık torbasında neler olduğunu sorar.
Hatice Kolukısa, azık torbasını açar; peynir, ekmeğin yanında Bakanlık klasiği, Sofokles’in “Antigone” kitabını çıkarınca İnönü mutlulukla, Abdurrahman Nafiz Paşaya:
“Ekmeğin yanında kitap. Köylümüz, kentlimiz, erimiz, generalimiz kumanyasında ne zaman kitabı ekleyecek duruma gelirse o gün Türkiye gerçekten kurtulmuş demektir. Topraklarımızı bilgiyle değerlendirmenin, bilinçle savunur duruma gelmenin başka yolu yoktur” der.
(Aydınlanma Devrimi ve Köy Enstitüleri, Mevlüt Kaplan’dan aktaran Karasu, 2017)"
Bir düşünün; Enstitüler toprak ağalarının baskıları sonucunda kapandı. Ya kapanmasaydı! Bugün yaşadığımız karanlık günleri yaşamayacak, aydınlanmasını tamamlamış, demokrasiyi özümsemiş refah içinde yaşayan bir ülke olurduk.
“Enseyi karartmayacağız!” Hep birlikte aydınlanma için, demokrasi için, çocuklarımızın geleceği için olanca gücümüzle durmadan mücadele edeceğiz.
Kurtuluş yok tek başına. İmece ile dayanışma ile karanlıkları yeneceğiz.
Köy Enstitülerinin kuruluşunun 80. yılı kutlu olsun!