Ajans Bakırçay
2022-04-24 10:59:30

Attila Aşut

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 24 Nisan 2022, 10:59

Gazeteci, şair, siyasetçi, yazar…

5 Ekim 1939 doğumlu Attila Aşut, gazeteciliğe memleketi olan Trabzon’da başlamış. Henüz 1957 yılında, lise 1 öğrencisiyken…

Hâkimiyet gazetesinde muhabir olarak işe başlayan Aşut, çıraklığını usta gazeteci bildiği Ömer Turan Eyuboğlu’nun yanında geçirmiş.

"Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur" sözünü doğrulayan bir özgeçmişe sahip Sayın Aşut.

Trabzon’da sonraki günlerde Dünya, Akşam, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinin muhabirliğini yapmış.

Trabzon’da ilk sosyalist gazeteyi çıkaran kişi.

Ankara’da TİP Haberleri’nde yayın yönetmenliği.

Kısa da sürse Anadolu Ajansı deneyimi…

Yeni Ulus, Politika, Çağdaş, Adımlar, Aydınlık, Siyah Beyaz gazetelerinde dirsek çürütmeler…

"Dünyaya yeniden gelsem yine gazeteci olurum" diyen, gazeteciliğe âşık biri…

"Hava güneşliyse keyfim yerindedir. Kapalı ve yağışlı havalarda benden uzak durun!" diyen bir Karadenizli!

Sorasım geliyor hemen bir Karadenizli damadı olarak: "Nasıl oldu da 30 yılını geçirdin o kasvetli/ gri Trabzon’da?"

Benim bildiğim, Karadeniz hep kapalı/ suratı asık ve yağışlı olur.

Attila Aşut ise hep güleç yüzlü… Nasıl oluyor bu diye sorasım geliyor kendisine.

Şiire ilgi duymayan entelektüel yoktur herhalde.

Doğal olarak Attila Aşut da şiire gönül ve emek verenlerden.

Şair Attila Aşut derseniz yanlış olmaz yani…

TİP ve TKP geçmişi olan bir siyasetçi de aynı zamanda.

***

Ne zaman tanıdım onu, bildiğim yok. 'Dilin Kemiği' köşesini hep takip ettiğimden olsa gerek… Kısaca… BirGün okumalarımdan tanıdım ben Attila Aşut’u.

Türkçe denince aklıma geliveren isimler: Ömer Asım Aksoy, Feyza Hepçilingirler, Hidayet Karakuş, Mehmet Atilla…

Mehmet Atilla ile Feyza Hepçilingirler’in yaşamımda ayrı bir yeri var. İki mükemmel öğretmen ve iki mükemmel dil emekçisi bilirim onları. Kendime çok yakın hissettiğim iki isim.

Hidayet Karakuş; Türkçeye olan sadakati, paylaşımcılığı ve centilmenliği ile yaşamımda yeri apayrı olan bir dost…

Ne mutlu bana ki onlara çok yakınım. Onlar benim aklıma takılanları sorduğum, yardımlarını aldığım değerli / güzel dostlarım…

Son bir yılda nasıl oldu da keşfettim ben de bilmiyorum, her pazartesi BirGün gazetesinde takip ettiğim Attila Aşut da artık o güzel dostlarımın arasında.

İyi okur olmadığım için onun kitapları olduğundan bile habersizdim.

Yazışa yazışa, sora ede bir gün onlarla da buluştum sonunda. Trabzon Yazıları ile Siyah Beyaz Yazılar’ını okuyunca da vahsındım. Neden daha önce okumadım diye…

Vahsınma nedenlerime gelince…

Yazılarında kendimi görür gibi oldum çünkü.

27 Mayıs’a bakış açımda onunla hemfikir olduğum için, ödül dağıtımlarında sanki ruh ikizimmiş gibi düşündüğü için, kimi siyasi portrelere bakışımız aynı olduğu için ve gününün önemli olaylarını geleceğe taşıdığı/ çağına tanıklık ettiği için…

Bilmediklerimi öğrettiği için de çok şeyler borçluyum ona.

***

Dikkat ettim, Doğan Hızlan edebiyat fakültesini bitirmiş değil. Attila Aşut da…

Gel gelelim her ikisi de edebiyat fakültesinin iki değerli hocası gibi.

Attila Aşut, militan bir geçmişe sahip. Trabzon’da Gazeteciler Sendikasının, Devrim Ocağı’nın ve Türkiye İşçi Partisi’nin kurucuları arasında yer almış biri.

37 ay tutukluluk yaşamış…

Şairlik, gazetecilik ve siyaset bir arada olunca ortaya 'Siyah Beyaz Yazılar'ın çıkması sürpriz olmazdı elbet.

1996-98 yıllarını geri dönüp yaşamanız olası değil.

O yılları öğrenmek isteyen, Türkiye’nin çalkantılı geçmişini öğrenip tez hazırlamak ya da tarihini yazmak isteyenler için bulunmaz bir kaynak 'Siyah Beyaz Yazılar'

Gösteriyor, teşhir ediyor, öneriyor, eleştiriyor, itiraz ediyor, yol gösteriyor.

O dönemin bir belgeseli olarak yararlanılabilir bu kitaptan.

BirGün’deki yazılarının müptelasıyım. Köşesi, zaten çoktan foruma dönüştü gibi…

Siyah Beyaz Yazılar’ı okuduktan sonra itirazım var.

Haftada bir dil yazıları, üç güne bir de siyasal yazılar…

Neden olmasın?

27 Mayıs’ı faşist darbelerle karıştıran solculara olduğu gibi, iktidarın öfkeli sözcülerine karşı içimizden geçenleri dillendirecek gazetecilere dünden çok daha gereksinmemiz var çünkü.

Trabzon Yazıları’nda Trabzon’un öznesi olan güzel insanları anlatmış Sayın Aşut.

Sıra, Türkiye’nin güzel insanlarını anlatmaya gelmedi mi diye sorasım geliyor Attila Aşut’a…

Yerel değerlerden ulusal/ evrensel olmuş değerlere…

Siyasetbilimi öğrencileri için, bizzat siyaset yapanlar için, tarih bölümü öğrencileri için, hukuk okuyanlar için, bulunmaz bir dönem belgeseli 'Siyah Beyaz Yazılar'

Tabii ki bir de araştırmacı gazeteciler için…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.