Bugün Kurban Bayramı.
Küslerin barıştığı, dargınlıkların unutulduğu, yardımlaşmanın yaşandığı gün…
Paylaşma ve dayanışmanın günü…
İslam dünyasının kaynaştığı gün.
Sevginin, saygının, yoksulların unutulmadığı gün…
****
Sorsanız herhangi birine ülkemizde kaç il bulunduğunu, 81 deyiverir hemen size. Sorsanız birine Hazreti Ömer adaletini, anlata anlata bitiremeyebilir. Sorsanız İslam ülkelerinin adını, başlayıverir hemen saymaya.
Yılanın soktuğunu, kuşun uçtuğunu, eşeğin anırdığını bilmeyen yoktur dünyada.
Everest’in yüksekliğini, Lut Gölü’nün derinliğini, Muhammed Ali’nin/ Messi’nin kim olduğunu ya da Marilyn Monreo ve Tom Jones’u, çok kişi biliverir hemen. Duymuştur bir yerlerden…
Kurban kesmeden önce kaç rekât namaz kılındığını çoğu kişi elbette bilir. Görmüştür, öğrenmiştir çünkü.
82 milyonluk ülkemizde kaç cep telefonu abonesinin bulunduğunu, hukuk fakültesi sayısını, ülkemizde kaç cami bulunduğunu, Menderes’in idam sehpasına giderken ki halini ya da dünyanın en güzel kadınlarının hangi ülkede bulunduğunu merak eden Google’a girdiğinde hemen öğreniveriyor.
Ülkemizdeki kütüphane sayısını, bu yıl katledilen kadınların ne kadar olduğunu, cumhurbaşkanının oğlunun sahibi olduğu gemi sayısını, Saray’ın kaç odalı olduğunu, 18 yılda kamu ihale yasasının kaç kez değiştirildiğini ya da Çağla Şikel’in bugün hangi plajda kulaç attığını, kimin kiminle kırıştırdığını, Cüppeli Ahmet’e yapılan imar kıyağını zorlanmadan öğrenmeniz işten bile değil…
Fatih Sultan Mehmet’in başarılarını gölgelemeye çalışan sadrazamı, Victor Hugo ve Kafka’nın genelevlerin sadık müşterileri olduğunu, Van Gogh’un asıl büyük aşkının meslektaşı Paul Gaugin olduğunu merak ederseniz internetten öğrenebilirsiniz.
Anayasal zorunluluk olmasına karşın hangi ülkenin üniversite mezunu olmadan ülkesinde cumhurbaşkanlığı yaptığını da öğrenmemiz mümkün.
Dünya küçüldü. İnternet bize uzakları yakınlaştırdı.
Bir ara, ölümüne beş kala Lenin’in Müslümanlardan özür dilediği safsatası çıkarıldıysa da bu bilginin şişirme haber olduğu sonradan anlaşıldı. Çünkü internet, böylesi abuk sabuk bilgilere de yer vermiyor.
Zaman zaman yalan yanlış bilgiler ortalıkta dolaşsa da en önemli başvuru kaynağımız gene de internet dünyası…
Hangi ülkede hangi başbakanın/ cumhurbaşkanının yolsuzluk yaptığı artık bilinmez değil.
Malezya’daki, Sudan’daki, Suriye ve Libya’da olup bitenler artık sır değil. Gizlenmeye çalışsa da…
İran’da ezanın günde üç vakit okunduğu düne kadar bilinmiyordu. Hangi kralın ya da hangi siyasinin İsviçre ve ABD’deki bankalarda bulunan hesabı eskisi gibi bilinmez değil… O zorbaların banka hesapları arada bir kirli çamaşır misali ortaya dökülüveriyor.
Güneşi balçıkla sıvamak ne mümkün…
Özetle…
Günümüz dünyasında tek tıkla çok şey öğrenebiliyorsunuz.
Devlet sırrı denilen kimi konular dışında… Ama bilin ki onlar da çıkacak günün birinde ortaya ve "wav, vow!" diyeceğiz bilin ki…
Çok şeyler bilen yandaş medyanın en meşhurları dahil, yandaş olmayanlarda da hiç kimse şu soruyu sormuyor kendilerine:
"Bu kurban bayramında kaç kişi kurban kesti ya da kesecek?"
Gazeteciler de birer insan. Bilemeyebilirler. Doğal…
Ama, her konuda olağanüstü bilgi sahibi olan Sayın Cumhurbaşkanı, bu ülkenin tek adamı ise, "Benim vatandaşım", "Benim köylüm", "Benim insanım" deyip duruyorken bu sorunun yanıtını da bilmeli değil mi ama?
Pekala, Ali Erbaş da bu sorumuza yanıt verebilir.
Bugün kaç aile kavurma yemiştir?
Bay Kemal, Cehapeliler, bölücüler, Fetöcüler ve ezanımızı susturmak isteyen dış güçler bu sorumuza yanıt veremeyebilirler. Çünkü onlar gelişmemizi/ büyümemizi istemiyorlar.
İnançlarımıza da saygı göstermiyorlar. Yanıt verememeleri doğal…
Bugün, mübarek kurban bayramının ilk günü.
Eşimizle, çocuğumuzla, komşularımızla, akrabalarımızla duygularımızı paylaşacağımız gün.
Herkesin bayramını kutluyorken sorumu yineliyorum:
"Bugün kaç kişi kurban kesti, kaç aile kavurma yedi?"
Her şeyden haberi olanlar, dağdaki terörist sayısını bilenler ve papağan gibi konuşanlar ve yazanlar yukarıdaki sorumuza yanıt versinler.
Yanıt kısa olsun lütfen!