Balıkesir'in güneyindeki Ömer Dağı'ndan doğup Dikili’nin Çandarlı Körfezi'ne dökülen Bakırçay'daki toplu balık ölümleri yöre halkında büyük korkuya neden oldu.
Başta balıkçıllar olmak üzere çok sayıda kuş ve farklı hayvan türlerinin barındığı Bakırçay’daki balık ölümleri insan sağlığını tehdit ediyor. Tarım alanlarının sulanmasının da sağlandığı nehrin üzerini binlerce balık ölüsü kaplarken, çürümüş balık leşlerini ise sinekler sarmış durumda. Vatandaşlar biran önce yetkililerin harekete geçip balık ölümlerinin sebebinin araştırılıp, bulunmasını istiyor.
TARIM ALANLARI SULANIYOR
Yazlık sitelerin yoğun olarak bulunduğu bölgede henüz ölüm sebepleri belirlenmeyen on binlerce balık leşinin yarattığı koku tüm bölgeyi sararken, çevredeki tarım alanlarının buradan sulanması endişe yarattı. Ölümlerde birçok sebebin olabileceği düşünülüyor. Bunlardan biri de denize giden yollarının kesilmesi ve balıkların sanayi atıkları ile dökülen cüruf arasında kalması.
Nehir yatağı, haziran ayında suyun tarım amaçlı kullanılması için her yıl olduğu gibi set ile kapatılmıştı. Ancak görevi üstlenen Bergama Belediyesi tarafından buraya cüruf döküldüğü, mermer ocaklarından alınan cürufun ise kimyasal işlem görmüş olduğu iddia edilmişti. Kefal, sazan, levrek gibi birçok balık cinsinin bu cüruf önünde toplanması, deniz ile ilişkisi kesilen balıkların sanayi atıkları nedeniyle oksijensiz kaldıkları yorumlarına da neden oldu.
BÖLGE YILLARDIR TEHDİT ALTINDA
Daha önce defalarca sanayi atıklarının Bakırçay’a bırakıldığı ve bu atıkların bölge yaşamını olumsuz etkilediği de dile getirilmişti. Çevre örgütleri Soma’dan gelen kömür suları, bölgedeki fabrikaların kimyasal atıkları, evsel atıklar ve salça fabrikalarından akan asitli suların çevreyi kirlettiğini iddia etmişti.
2021 yılında ise Manisa'daki Soma Devlet Hastanesi'nin kanalizasyonunun 300 metre ileride atık su arıtma tesisi olmasına rağmen doğrudan Bakırçay’a bağlandığı ortaya çıkmıştı. En son geçtiğimiz haziran ayında ise Soma’da faaliyet gösteren bir firma kömür yıkama-eleme işlemleri nedeniyle Bakırçay’da kirliliğe neden olmuş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu firmanın faaliyetlerine son vermişti.
“TÜM YETKİLİ KURUMLAR ACİLEN HAREKETE GEÇMELİ”
Bölge sağlığı ile ilgili endişesini dile getiren ve bölgede ikamet eden Çandarlı Halk Meclisi üyesi Muhammet Çekiç, balık ölümlerini; “Bakırçay'ın denize ulaşmasına 2,5 - 3 km kala, çim ekili alanların hizasına set yapılmış; deniz tarafına ve ovaya giden doğu koluna su geçmiyor. Setin gerisinde, deniz yönünde balık ölümü yok, ölüm setin önünde, suyun geliş yönünde. Bakırçay boyunca, gidebildiğim yerde, set önündeki yoğunlukta olmasa da balık ölüleri var” sözleriyle duyurdu.
Çekiç; “Bakırçay birçok canlının yanı sıra balıkların yaşadığı, ürediği alanlardır. Ama ne yazık ki bu alanlarda birkaç yıldır sürekli olarak balık ölümleri yaşanıyor. Geçen yıl bu kolun deniz tarafında çok sayıda balığın öldüğü olay yaşandı. Denize kanal açılarak balıklar kurtarılmaya çalışıldı. Daha bir ay kadar önce Çandarlı Tatil Köyü’nün oradaki nehrin yan kolunda da balık ölümleri oldu. Oradaki ölümlerin havasızlıktan, oksijen yetersizliğinden olmuş olabileceği varsayılabilir. Ancak buradaki ölümlerin sadece oksijen eksikliğinden olmadığı, yukarıdaki zehirli atıklardan olabileceği bir olasılıktır. Çünkü sürekli olarak su geliyor ve gelen su buradaki yüzlerce dönümlük çim alanı suluyor. Onlarca boru tarafından Bakırçay’ın suyu sürekli olarak emiliyor” dedi.
“SETİ YIK, ÖLÜ BALIKLARI DENİZE SAL, GÖRÜNTÜ YOK OLSUN” MU DİYECEKSİNİZ?
Yapılan setin 26 Eylül Pazartesi günü yıkılacağını öğrendiğini belirten Çekiç; “Yani ölü balıklar, nedenleriyle birlikte denize salıncak. Balık ölümlerinin bilimsel nedenleri araştırılmadan denize salınması, bu denizde yüzen, bu denizden beslenen bizlerin sağlığını da tehdit etmez mi? Bu sularda yaşayan diğer canlılar için tehdit değil mi? Yetkililere soruyorum; ‘Seti yık, ölü balıkları denize sal, görüntü yok olsun’ mu? diyeceksiniz, yoksa derhal olaya el koyup, süreci aklın ve bilimin gereğince mi yürüteceksiniz?” dedi.