Yöre halkı kararı sevinçle karşıladı. Gerekçeli karar açıklandı. Bilirkişi heyetinin oy birliği ile madenin hukuka aykırı olduğu görüşüne vardığı öğrenildi.
Fıstık çamları ile ünlü Kozak Yaylası'ndaki Kapukaya Köyü'nde açılmak istenen maden ocağı hakkında İzmir 4. İdare Mahkemesi'nde görülen dava 28 Kasım 2019 günü görülen duruşmada sonuçlandı. Altın madeni işletmesine geçit vermeyen mahkemenin gerekçeli kararı da açıklandı.
Mahkeme bilirkişi raporunu esas alarak “Çevresel Etki Değerlendirmesi” hakkında olumlu karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Böylece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın “ÇED Olumlu” kararı geçerliliğini yitirirken, mahkeme yürütmeyi durdurdu.
Haber: Gökmen ULU
MADEN MÜHENDİSİ BİLE KARŞI ÇIKTI
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
* Madeni buraya sokmamak için 10 yıldır direniyoruz. Bu, yargının vermiş olduğu ikinci yürütmeyi durdurma kararı. Aynı ruhsat sahası içinde iki köy var, biri Tahtacı, diğeri Kapıkaya. Koza Altın Madeni Şirketi önce Tahtacı dosyası ile başvurdu.
* Yaklaşık 5 yıllık yargılama sonucu ruhsat iptal edilmiş, bunun üzerine maden şirketi aynı talebi bu kez Kapıkaya adı ile yapmıştı. Sadece köy ismi değiştirilmişti. Hukuk mücadelemiz devam etti. Bilirkişi heyeti oybirliği ile burada maden faaliyetine karşı çıktı. Maden mühendisi olan bilirkişi heyeti üyesi dahil, hepsi hukuka uyarlılık olmadığını belirtti” dedi.
ÇEVRE PLATFORMU: KORKUYORUZ
Maden şirketinin hukuka aykırı yöntemlerle faaliyete geçebileceğini savunan Engel, “Bir endişemiz var. 2009/7 sayılı genelge ile yasanın etrafından dönebilirler. Bu genelgeye dayanarak, maden şirketi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na uyduruk bir rapor sunup izin alabiliyor. Böylece yargının önüne, hukukun üstüne çıkabiliyor. Zira aynı şirket Dikili'nin Çukuralan Köyü'ndeki maden ocağında kapasite artırmak için bu taktiği kullandı. Korkumuz bu” diye konuştu.
“BERGAMA SUSUZ KALACAK”
Engel, “Koza Maden Şirketi, Ovacık Köyü'ndeki altını tüketti, ardından Çukuralan'da faaliyete başladı. Burasının da iki, üç yıllık ömrü var. Daha sonra Kapıkaya Köyü ve Gelintepe mevkiinde altın çıkarma faaliyetine geçmek, Ayvalık'a kadar bütün ormanları tahrip etmek istiyor” dedi.
Engel, Kapıkaya ve Gelintepe mevkiindeki bölgede bulunan yeraltı sularının hem tarımsal sulamada, hem de Bergama'nın içme suyu ihtiyacını karşılamada hayati önem taşıdığını vurguladı. Engel, “Eğer maden faaliyetine izin verilirse yeraltı su kaynakları kirlenecek ve tükenecek. Bergama susuz kalacak” diye konuştu.
BERGAMA BELEDİYESİ DAVADAN ÇEKİLMİŞTİ
Kararın ardından AKP yönetimindeki Bergama Belediyesi'ne tepkiler tekrar gündeme geldi. 2009 – 2019 yılları arasında başkanlık yapan CHP'li Mehmet Gönenç döneminde, söz konusu maden işletmesinin yöreye vereceği zararları öne süren Bergama Belediyesi davaya müdahil olarak madene izin verilmemesini talep etmişti.
31 Mart 2019'da Bergama Belediye Başkanı olan Hakan Koştu ise “Madenin bir zararı yok, Bergama'ya değer katıyor” demişti. Koştu, geçen ay Bergama Belediyesi'ni davadan çekmişti. Mahkeme kararının ardından Mehmet Gönenç, “Koştu, hiçbir bilimsel ve objektif veriye dayanmadan, siyasi bir tercihle kayyum ve madenden yana tavır almıştı. Yargının bu kararı ile hukuki bir dayanağı da kalmadı” dedi.