Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dikili'de Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından yapılan “Çukuralan Altın Madeni İşletmesi 3. Kapasite Artırımı" başvurusu sonrası nihai kararı açıkladı.
Kapasite artırımı ile ilgili daha önce verilen "ÇED olumlu" raporu 2017'de açılan dava ile iptal edilen ancak ÇED süreci yeniden başlatılan madenin son karar sonrası 192 hektarlık alanının 392 hektara çıkarılacağı belirtildi. Şirketin madencilik faaliyetleri ile 13 yılda 5.82 milyon ton altın ve gümüş çıkarmayı hedeflediği açıklandı. 2 açık ocaktan birinin genişletileceği ve projeye 3 yeni ocak ekleneceği bildirildi.
Ayrıca üretime devam edilen yeraltı ocağının da genişletileceği ve 2 yeni yeraltı ocağı açılacağı açıklandı. Projeyle ilgili itiraz ve görüşlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü'ne iletilebileceği duyuruldu.
Çevreciler dava açmıştı
Yaklaşık on yıldır üretimine devam eden altın madenine karşı açılan davalarda yapılan bilirkişi incelemelerinde madenin orman ekosistemine, yer altı-yer üstü su kaynaklarına, canlı yaşamına ve koruma altındaki türlere olumsuz etki edeceği raporlanmıştı.
İzmir 6. İdare Mahkemesi tarafından da dava sonrası bilirkişi keşfi yapılması istenmişti. Bilirkişi raporunda yer alan "Madenin 6 kilometre yakınındaki içme suyu amacıyla kullanılan Madra Barajı göl alanına yakınlığı" ve "Atık sularının deşarj edildiği Çökek Deresi’nin Kültür ve Tabiat Varlığı olan Nebiler Şelalesi’ne drene olması" tespitleri sonrası mahkeme "ÇED Olumlu” kararı için yürütmeyi durdurmuştu.
"Sivil itaatsizlikten başka çare yok"
Bergama ve Dikililer'in bu karara karşıda dava açacaklarını ifade eden Av.Arif Ali Cangı, son mahkeme kararının ardından "Ortaya çıkan gerçek şu; dava yolu güvence yaratmıyor. O yola devam etmek gerek. Bunun yanı sıra Dikililerin, Bergamalıların İkizdere, İkizköy direnişi gibi yaşam alanlarına bizzat sahip çıkmaları gerekiyor. Halkın direnişi bu kötücül düzeni değiştirecek. Kovid-19 döneminde yapılması gereken en kutsal görev bu olsa gerek. Biz savunmazsak, dünyadaki yaşam tükenecek. Çukuralan'ın geleceği bizim elimizde, sivil itaatsizlikten başka çare yok" sözlerine yer verdi.