Darbe girişimi sonrası TMSF tarafından el konularak Kayyum tarafından yönetilen Koza Altın İşletmeleri’nin İzmir'in kuzeyinde açmayı planladığı 3’üncü altın madeni Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan döndü.
Daha önce Bergama’da hayata geçirmek istediği maden projesi mahkeme tarafından iptal edilen ancak daha sonra ÇED olumlu kararı verilen firma bu kez de İzmir’in dikkat çeken tatil beldelerinden olan Dikili ilçesi Gökçeağıl Mahallesi mevkiinde altın madeni açmak için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunarak ÇED sürecini başlatmıştı.
Orman ve zeytinlik vasfındaki 12,28 hektarlık alanda kurulması planlanan maden ocağıyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Bakanlık, 2 milyon 775 bin TL'lik bütçeye sahip projeyle ilgili ÇED sürecinin sonlandırıldığını duyurdu.
Bakanlığın duyurusunda “İlimiz, Dikili İlçesi, Gökçeağıl Köyü mevkii, tapunun 109 ada, 2 parsel, 112 ada, 1,2 parselinde Koza Altın İşletmeciliği A.Ş. tarafından yapılması planlanan “S:200707791 Altın- Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmesi” projesine esas hazırlanarak Müdürlüğümüze sunulan Proje Tanıtım Dosyasına ilişkin devam eden ÇED süreci 29.07.2022 tarih ve 31907 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliğinin 5.Maddesi 2.bendi a. fıkrası gereği sonlandırılarak iptal edilmiştir” denildi.
Ayvalık ve Midilli’nin su havzası
Dikili, Altınova, Ayvalık ve Midilli’nin su ihtiyacının karşılandığı 94 kilometrelik su havzası üzerine kurulacak maden sahasının, yer altında bulunan suyun yönünü değiştirme tehlikesi de bulunuyor. Hem su havzasının yönünün değişecek olması hem de doğada yaşayan canlıların yok olacağı tehlikesi nedeniyle projeye tepkiler sürüyor. Dikili Kültür ve Çevre Platformu üyesi Ekolojist Hüseyin Demirdal, maden sahasının yaratacağı tehlikelere dikkat çekmişti.
“Yaşam kaynağı su yok ediliyor”
Madenin sadece Gökçeağıl’ı değil tüm bölgeyi etkileyeceğini vurgulayan Demirdal, “Sadece insan olarak görmemek lazım. Bütün canlılar bu durumdan etkilenecek. Maden çalışmalarında şirketler, ‘Yerel halka size iş vereceğiz. Taşınmanız için kamyon tesis edeceğiz’ diyorlar. Bu şekilde toplumsal muhalefetin önüne geçmeye çalışıyorlar. Fakat unuttukları şey var, bugün su petrolden daha değerlidir. Çünkü su yaşam kaynağıdır. Yaşam kaynağı yok ediliyor” diye belirtmişti.
“Çukuralan’da 20 yıldır doğayı sömürüyorlar”
Şirketin Çukuralan bölgesinde de 3 yıllık izin almasına rağmen 20 yıldır doğayı sömürdüğüne dikkat çeken Demirdal; “Tarımsal üretimin olduğu toprak yapılan işlemden sonra binlerce yıl geçtikten sonra bitki yetişecek duruma gelir. Orada kazı yapıldığında aynı toprak yerine gelmiş olmayacak. Sonuçta ölü toprak geliyor, içindeki mineraller yok olmuş oluyor. Kazı yaparken kullanılacak kimyasal maddelerde var. Burada su gidecek, yaşam alanlarımız daralacak, doğa felaket olacak” dedi.
Yerel yönetimler sessiz!
Doğaya yönelik saldırılara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyen Demirdal; “Doğa mücadelesi gelgitli bir süreçtir. Dur demek lazım. Kamuoyunu aydınlatma adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. AKP dışında bütün siyasi partilerle görüştük ve yaşananlara ilişkin bilgilendirmelerde bulunduk. AKP randevu talebimize olumlu bir yanıt vermedi. Bu yaşananlara yerel yönetimlerin de tepki vermesi lazım” diye belirtti.
“Bu proje bölgeyi tamamen bitirir”
Gökçeağıl Köyü’nde maden ocağı açılmasına yönelik Bergama Çevre Platformu dönem sözcüsü Erol Engel, yaptığı açıklamada, “Bölgede tarım yoğun bir şekilde yapılıyor. Bu bölgede şirket üçüncü ocağını açılmak isteniyordu. Bu proje bölgeyi tamamen bitirir. Burada şirket daha önceki projeleri bölgeye ciddi zararı oldu. Bölgedeki maden ocakları, taş ocakları, altın madeni faaliyetleri; doğal hayatı doğrudan etkiliyor. Hava ve su kirliliğine sebep oluyor” sözlerine yer vermişti.