Bergama Belediyesi İyi Parti Meclis Üyesi Olgu Altuğ son günlerde kadına yönelik şiddet olaylarının artışına yönelik açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti Meclis Üyesi Olgu Altuğ son günlerde yaşanan kadın şiddeti ve bu şiddete bağlı yaşanan cinayetlerle ilgili yaptığı açıklamada, kadına şiddetin adeta pik yaptığını, devlet organlarının kadını layıkıyla koruyamadığını ve İstanbul Sözleşmesi'nden çıkışın kadınları güvencesiz bırakmak manasına geleceğini söyledi. Altuğ açıklamasında İstanbul Sözleşmesi'nin kadınlara verilen güçlü bir devlet sözü olduğunu, bu sözleşmenin devletin 'hiçbir ayrım yapmaksızın tüm kadınların yaşam hakkını koruyacağım' taahhüdü olduğunu vurguladı.
KADIN VE KIZ ÇOCUKLARIMIZ ŞİDDETE MARUZ KALIYOR
Altuğ; "Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan her türlü tutum ve davranış ‘Kadına Yönelik Şiddet’ olarak tanımlanır. Kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet, dünya genelinde en yaygın ve yıkıcı insan hakları ihlallerinden biridir. Dünya genelinde kadın ve kız çocukların üçte birinin hayatlarında bir noktada şiddete maruz kaldığı tahmin edilmektedir. Dünyanın dört bir yanında, her yıl 18 yaşın altındaki yaklaşık 12 milyon kız çocuğu evlendiriliyor. Her iki saniyede bir kız... Rukiye, Hülya, Canan, Selma, Gülnur, Sevilay, Pınar ve diğerleri… 2020 Ocak ve Şubat aylarında 49, 2018 yılında 440, 2019 yılında 474 kadın erkekler tarafından öldürüldü… Muğla’da eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı tarafından vahşice öldürülen Pınar Gültekin'in acısı soğumadan İstanbul'da Bahar, Diyarbakır'da ise Mücella kocaları tarafından katledildi. Türkiye mart ayından beri Corona virüsü salgını nedeniyle karantina altında ama kadın cinayetleri azalmadı. Geçen ay 21 kadın öldürüldü, yardım isteyen kadın sayısı ise yüzde 55 arttı" dedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ SON DERECE HAYATİDİR
İstanbul Sözleşmesinin ‘töre, ahlak, namus’ gibi söylemlerin şiddete gerekçe olmasını yasakladığını belirten Altuğ, bunun son derece hayati bir ilke olduğunu ‘namus meselesi, tahrik’ gibi gerekçelerle katillerin ceza indirimi almamaları için İstanbul Sözleşmesi'nden geri adım atılmaması gerektiğine de dikkat çekti.