Son 20 yılda hızlı ve plansız yapılaşmayla dikkat çeken Kuzey Ege’nin gözde turistik beldesi Ayvalık’ta kıyı kanununa ve mevzuatına aykırı olarak ruhsat verilen inşaatlar hızla büyüyor. Altınova’da denize 10 metre uzaklıkta inşaatı süren, her biri beş katlı bitişik bloklardan oluşan rezidans-otel projesi bölgedeki kıyı yapılaşmasının tehlikeli örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Ayvalık’ın kumsallarıyla ünlü Altınova sahili, beş bloktan oluşan otel inşaatına açıldı. Denize 10 metre uzaklıkta, Uzungöl mevkiinde sürmekte olan inşaat Altınova Koruma Girişimi başta olmak üzere Ayvalık’taki sivil örgütler ve vatandaşların tepkisini çekiyor. Uzmanlar, tam verimli tarım arazisi olan bölgenin sulak zemin yapısı nedeniyle, yapılaşma açısından büyük riskler barındırdığına dikkat çekiyor.
Haber: Özgür Duygu Durgun
Bilirkişi incelemesi için 28 Şubat’ta Altınova sahilinde bir araya gelen yaşam ve doğa savunucuları arasında Ayvalık Koruma Girişimi, TMMOB Balıkesir Mimarlar Odası, Ayvalık Tabiat Platformu üyeleri, Emek Partisi Balıkesir İl Başkanlığı, ADD Ayvalık Şubesi ve vatandaşlar yer aldı. Yapılan açıklamada "Ayvalık kıyıları ranta açılamaz. Kıyılar halkındır, halkın kalacak. Sulak zemine bu inşaat iznini hangi kurum vermiştir? Bakanlık mı, il belediyesi mi, ilçe belediyesi mi? Kimse çıksın ortaya hesap versin. Bu bir ölüm inşaatıdır. Kim yapı inşaat ruhsatı verdiyse ortaya çıkmalı, bu kaçak yapı yıkılmalı" denildi.
Altınova kumsalında yapımı devam eden 167 odalı Otel inşaatı, Altınova gibi önemli bir tarım arazisi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, konuyla ilgili açıklamasında "Böylesi bir yapılaşmaya izin vermek akıl tutulmasıdır. Genel ve yereldeki iktidarlar ne yazıktır ki doğamızın talanına yok edilmesine fırsat vererek suç işlemektedirler. Dava konusu inşaatın bulunduğu parsel için dönemin Altınova Belde Belediyesi tarafından 2010 tarihinde uygulama imar plan değişikliği yapıldığı bu plan değişikliğine göre Ayvalık Belediyesi tarafından 13.08.2021 tarih 273 sayılı imar durumu düzenlenmiş olmakla birlikte şikayet konusu inşaatın bulunduğu parsel ve ada tescil dışındadır yani 1/100000 ölçekli Balıkesir Çanakkale Çevre Düzeni Planında yeşil alan / kıyı alanı lejantlıdır ve üst ölçek nazım imar planının plan bütünlüğü de bozulmuştur. Söz konusu inşaat kıyı kenar çizgisinin ilk 50 metrelik sahil şeridinde kalmakta olup; kısmi yapılaşma bulunmamaktadır. Kıyı kanuna ve ilgili yönetmeliklerine aykırı olan bu inşaat aynı zamanda çevresindeki yapılaşmalara da uygun değildir. Doğaya, ekolojik sisteme ve bölgede yaşayan yurttaşların sosyal-ekonomik-kültürel yaşamına etkileri değerlendirilmeden yapılmakta olan bu inşaat da 6 Şubat tarihinde yaşanan depremdeki yıkılan binalar gibi olabilir.
24 yıl önce gerçekleşen 17 Ağustos Marmara depreminin Ayvalık ve Altınova'da Balıkesir’de büyük oranda hissedilmiş olduğu ve Balıkesir ilimizin birinci derece deprem bölgesi olduğu gerçeğinden yola çıkarak; Doğaya ve çevresine saygılı ve sağlıklı kentleşme, nitelikli bir yapılaşma ve yaşanılır gelecek için öncelikle kıyı alanları, sulak alanlar, tarım alanları, zeytinlik alanları parsel parsel imar planı değişikleri ile yapılaşmaya açılmamalı, bilim ve teknik dışı yönetmelik ve imar planı değişikliklerinde ve uygulamalarda ısrar edilmekten artık vazgeçilmelidir" dedi.
Ayvalık Koruma Girişimi Derneği Üyesi Avukat Tuba Aysun Türközen de Burhaniye ve Edremit Belediyeleri’nin zeminde sıkıntı olan bölgelerdeki inşaatların ruhsat iptali veya durdurulması yönünde adımlar attığını kaydederek benzer kararların Ayvalık’ta sıvılaşma tehlikesi olan bölgelerdeki inşaatlar için acilen alınması gerektiğini; Ayvalık Belediyesi’nden ve belediye meclisinden bir an önce bu yönde karar beklediklerini ifade etti.