Gezi davasında verilen mahkumiyet kararlarına karşı Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi Bergama'da da protesto eylemi yapan vatandaşlar “Gezi’yi savunuyoruz” dedi ve adalet talep etti.
Gezi davasında verilen skandal kararların ardından Bergama Demokrasi Platformu, Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, dün görülen karar duruşmasında 4,5 yıldır tutuklu olan iş insanı Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi ise 18’er yıl hapis cezasına çarptırılarak tutuklanmalarına karar verilmişti.
HUKUKA GÜVEN AZALDI
Gezi Davası'nda verilen karar sonrasında İstanbul'da Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla Bergama Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan vatandaşlar, kararı protesto etti. Bergama Demokrasi Platformu adına Alev Çakır ve Gonca Çetin İkiz tarafından yapılan açıklamada; "Hukuka güvenin iyice azaldığı, mahkemelerden adalet çıkacağına dair inancın zayıfladığı ülkemiz; Gezi davasında açıklanan kararlar sonrasında dün itibariyle; ranta karşı çıkıp, doğanın talanına itiraz edenlerin, hayatımıza müdahale etme diyen milyonların sesine ses olanların, GEZİ Parkı park olarak kalsın diye çabalayan mimar, şehir plancı ve avukatların 'Ağırlaştırılmış müebbet ve ağır hapis' ile cezalandırıldığı bir ülke haline geldik" denildi.
Basın açıklamasında ayrıca; "Polis tutanaklarına göre en az üç buçuk milyon insan, yani GEZİ’ye gelen, destekleyen, mesaj atan, börek getiren, revir kuran, kütüphane yapan, yeryüzü sofrası açan; şarkı söyleyen, tiyatro sergileyen, dans eden hatta ağaçlara sarılan milyonların 'Müebbet ve ağır hapis cezaları' ile korkutulmaya çalışıldığı bir ülke haline geldik. Tek adam rejiminin ihtiyaçlarına göre karar veren mahkemelerin hukuksuz, tanıksız, kanıtsız, keyfi ve tutarsız kararlar aldığı bir rejimde, demokrasinin kuvvetler ayrılığının ve en temel anayasal hakların yok sayıldığı bir ülke haline geldik. Sadece Gezi parkına değil Kazdağları’ndan Cerattepe’ye, Kuzey Ormanlarından Salda Gölü’ne kadar yeşile, doğaya sahip çıkan gençlerin ve çevre örgütlerinin düşman görüldüğü bir ülke haline geldik. Gezi parkına sahip çıktığı için, yaşamıma daha fazla karışma dediği için Gezi direnişi sırasında polis şiddeti ile hayatını kaybeden gençlerin katillerinin aklandığı, bu vahşete isyan edenlere hapis cezaları verilebildiği bir ülke haline geldik. Gezi’de gür sesleriyle biz de varız diyen kadınların, LGBTİ+ bireylerin taleplerinin yok sayıldığı, cinayetlere kurban gitmelerine ses çıkarılmasının engellendiği bir ülke haline geldik. İşçilerin ekmeğine, köylülerin ürününe sahip çıkmasının istenmediği, hayatın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin sorgulanmasının, emeğinin karşılığını talep etmek için ses çıkaranların vatan haini olarak görüldüğü bir ülke haline geldik"
BU DURUMU DEĞİŞTİRECEĞİZ!
"Başta GEZİ parkı olmak üzere ülkemizin yeşiline, doğasına, kaynaklarına sahip çıkacak demokratik bir ülke mücadelesinden vazgeçmeden, delillere dayanan objektif ve tarafsız yargılama yapan bir adalet sistemi kuruluncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bu hukuksuzluk, bu keyfilik, bu adaletsizlik, bu vicdansızlık, bu düşmanlık sona erinceye kadar; arkadaşlarımız serbest bırakılıncaya kadar, dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak girecek bu davalardan beraat edinceye kadar mücadeleye devam edecek, arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız! 2013’ün Haziran’ında Gezi Parkı’ndaki o rengarenk, dayanışmacı anlayışı sahiplenen tüm yurttaşları özgürlük ve demokrasi talebiyle ülkemizin geleceğine umut olan tüm kurumları, 'darbecilik' gibi asılsız ithamlarla lekelenmek istenen Gezi’nin gerçek tarihine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Gezi’ye sözünü ve sesini katan milyonlar adına; ülkemizde adaleti, demokrasiyi, özgürlüğü ve doğa – kent katili rant projelerine karşı duruşu simgeleyen, başta GEZİ Parkı olmak üzere ülkemizin her şehrinde parkları çoğaltacak, çocuklarımızın oyunlar oynayacağı bu parklarda bütün çocuklarla birlikte “Mücella ablamızın içindeki çocuğun” da bineceği salıncaklar kuracak, GEZİ’nin inatçı, yaramaz ve mücadeleci çocukları, kadınları ve gençleri olmaya devam edeceğiz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!" sözlerine yer verildi.
FOTOĞRAFLAR: Ergin Gelir