Bergama Emek ve Demokrasi Güçleri, 6’ncı yıl dönümünde Soma Katliamında yaşamını yitiren madencileri anarak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Bergama Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan açıklamasında; “Hukuki, politik, ekonomik ve ahlaki olarak göçmüş bu düzenden Soma’nın hesabını er ya da geç soracağız” denildi.
301 İŞÇİ GÖZ GÖRE GÖRE HAYATINI KAYBETTİ
Eğitim Sen Bergama Temsilcisi Şirin Ural tarafından okunan açıklamada; “Bugün çarklar dönsün diye yüzbinlerce işçiyi, yeterli tedbirleri almadan fabrikalarda, inşaatlarda, marketlerde, kargo şirketlerinde, kamu işyerlerinde çalıştırıp yüzlercesinin covid 19’a yakalanmasına, onlarcasının ölümüne neden olanlar bundan tam 6 yıl önce de gerekli denetimleri yapmadıkları, rodövans, dayıbaşılık gibi güvencesiz çalıştırma uygulamalarını yaygınlaştırdıkları için, Soma’da 301 maden işçimizi kaybetmemize zemin hazırladılar. 301 işçi kardeşimiz göz göre göre gelen bir katliam sonucu hayatını kaybetti!” denildi.
HUKUKUN ÇÖKÜŞÜ GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ
Basın açıklamasında ayrıca; “Ülkemizde hukukun çöküşü Soma davasıyla bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Davayı Soma’dan kaçıran, katliamda sorumluluğu bulunanları yargılama konusu yapmayan yargı sistemi, maden patronu ve yöneticilerini ‘olası kasıt’ üzerinden değil; ‘bilinçli taksir’ ile ‘cezalandırarak’ adeta ödüllendirdi. Gizli tanıkların, itirafçıların iftiraları üzerinden, sosyal medya paylaşımlarını gerekçe göstererek, daha birçok hukuki niteliği tartışmalı belge ve istihbarat notlarıyla insanlara müebbet ya da onlarca yıl cezalar veren yargı Soma katliamında madenin patronu Can Gürkan’ın bir işçi için 5 gün hapis yatmasını yeterli gördü!”
HESABINI SORACAĞIZ
“Başından beri madenlerde gerekli denetimi yapmayanlar, Soma’daki öldüren çalışma düzenine izin verenler, güvencesiz ve taşeron çalıştırma biçimlerini egemen hale getirenler, sendikalaşmanın önüne engeller koyanlar hiçbir biçimde hesap vermedi. Salgında da gördük ki, bu düzen, daha fazla kar için can kaybını meşru gören bir düzendir. Bu düzen, ‘çarklar dönsün de gerisi teferruattır’ diyen acımasız, zalim bir düzendir. Bu düzen Soma’da ve epidemide siyaseten ve ahlaken göçük altında kalmıştır. Bu düzen ve onu ayakta tutan zihniyetin sonucu olarak, Türkiye iş cinayetlerinin en fazla olduğu ülkelerden biri olmuştur. Soma katliamını unutmamak unutturmamak hepimizin görevidir. Hukuki, politik, ekonomik ve ahlaki olarak göçmüş bu düzenden Soma’nın hesabını er ya da geç soracağız” sözlerine yer verildi.