Ajans Bakırçay

Çandarlı'daki taciz davası ertelendi!

GÜNDEM

Çandarlı Mehmet Dilsiz Ortaokulunda 8 öğrenciyi taciz eden matematik öğretmeninin yargılandığı davanın duruşması 19 Nisan 2022 tarihine ertelendi.

Dikili’nin Çandarlı Mahallesi’ndeki Mehmet Dilsiz Ortaokulöğretmeninin 8 kız çocuğuna istismarı iddiası ile açılan dava Bergama Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 

Kasım 2019 tarihinde gerçekleşen olayın ardından açılan dava savcının mütalaası için 19 Nisan 2022 tarihine ertelendi.

Davaya, Dikili, Bergama, Foça ve Kınık Eğitim-Sen, Dikili Kadın Platformu, Foça SES ve Bergama ile Dikili Demokrasi Platformu üyeleri destek verdi. Bergama Adliyesi önünde ise; "Çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz" yazılı pankart açıldı.

TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Dikili Eğitim-Sen'den Ezgi Yalçınkaya tarafından okunan basın açıklamasında ise; "2019 yılının kasım ayında. Dikili’nin Çandarlı mahallesinde bulunun bir ortaokulda bir erkek öğretmenin kız öğrencileri istismar ettiği iddiasıyla sarsıldık. 2019 kasımından bugüne dek yaşanan süreçte; Şahıs ailelerin ve çocukların şikâyeti üzerine başlatılan idari soruşturmayla görevden menedildi. Ve akabinde gözaltına alınan fail E.S. çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. 2021 mart ayında 4’üncü duruşmada Mahkeme heyeti, tutuklu yargılanan failin 'içeride yattığı süreyi göz önüne alarak ve delil yetersizliği' gerekçesiyle denetimli serbestlikle tahliye etti. 12 Ekim 2021’de gerçekleşen duruşmada Avukatlar sanığın yeniden tutuklanmasını talep etse de Mahkeme heyeti, istismarcı E.S’nin tutuklanma talebini 'delil yetersizliği' nedeniyle reddedildi" sözlerine yer verildi. 

HUKUKİ SÜRECİ DEVAM ETTİRECEĞİZ

Basın açıklamasında ayrıca; "Eğitim Sen Genel Merkez Temsilcisi Avukat Birgül Değirmenci aracılığıyla Eğitim Sen olarak suçla zarar gördüğümüzü, öğretmenlik mesleğinin itibarının düşürüldüğünü gerekçe göstererek davaya katılmak istediğimizi ilettik ancak talebimiz reddedildi. Eğitim sen olarak karar aşamasından sonra da hukuki süreci devam ettireceğiz. Çünkü sanık suçu işlerken eğitici öğretici kimliğini kullandı"

"2019 yılından bu yana gizlilik kararı buluyor. Dava sürecinde mağdur çocukların ailelerinin bazılarının para ile bazılarının ise korkutularak sindirilmeye çalışıldığını ailelerin beyanı ile biliyoruz. Yine mağdur çocuklar lehine şahitlik yapacak olan sınıf arkadaşları ve ailelerine ulaşılıp tanıklıklarının geri çektirilmeye çalışıldığını ailelerin beyanı ile biliyoruz. Çocuklara yönelik yaşanan cinsel fiziksel zihinsel ve duygusal istismarın karşısında olduğumuzu ve olacağımızı mağdurların yanında olacağımızı belirtiyoruz"

ÇOCUK BEYANI ESASTIR

"Ülkemizde yargı kararları ve uygulamaları cinsel istismara uğrayan çocuklara ne yazık ki istismarcılar kadar zarar vermektedir. Devlet hukukunun ve yargısının yetersiz olduğunu istismarı normalleştiren, konunun doğasına aykırı olarak somut delil arayan yapısının farkındayız. Farkındayız ama buradan bir kez daha haykırıyoruz. Çocuk Beyanı esastır. Taciz, tecavüz ve şiddetle hayatlarımız kuşatılıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderme yönünde etkili ve kalıcı düzenlemeler yapılamayan toplumumuzda beden dokunulmazlığı ceza kanununda yer bulmakla beraber; adalet uygulamalarına yansımamıştır. Cinsel saldırı ya da istismara maruz kalan kadın ve çocuklar, toplum ve adaletin uygulamaları ile günden güne yıpratılmaya çalışılmaktadır. Erkek şiddetine karşı kadınların taleplerini gören kapsamlı yasalar çıkarılmalı, çocuk istismarcıları desteklenmek yerine cezalandırılmalı, olayın üstü kapatılmamalıdır"

"Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası sözleşmelere uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Çocuğa yönelik cinsel istismarı ortaya çıkaran sebepleri ortadan kaldırmak, koruyucu-önleyici ve çocukları güçlendirici uygulamalar ve hizmetler gerçekleştirilmelidir. Bugün burada küçük yaşlarına rağmen onurlarına bedenlerine uzanan elleri cesurca teşhir edip durduran çocuklarımızın davası var. Bugün burada öğretmenlik mesleğinin onurunu kirleten bir dava var. Bugün karar verilecek. Biz istiyoruz ki bu davada adalet gerçekten yerini bulsun. Tacizciler nerede ve hangi meslek grubundan olursa olsun cezalandırılsın. Cezalandırılsın ki bir daha başkaları bu adaletsizlikten cesaret alamasın. Biz istiyoruz ki bu küçük kızlarımızın çıkardığı ses taciz mağdurlarının sesi olsun çığlığı olsun.biz de çocuğun sustuğu susturulduğu yerde ses olacağız. Hepimiz çocuklarımız için daha iyi bir dünya ve toplum yaratmakla sorumluyuz. Tüm birey ve kurumları çocuk hakları ihlallerinin önüne geçmek için sağduyulu olmaya, merkezi ve yerel yöneticilerimizi, yasa yapıcıları hızla ek önlemler almaya davet ediyoruz. Çocuğun korunma hakkını gerçekten korumak istiyorsak, riski fark edip önleyebilen bir sistem kurmak için harekete geçmeliyiz. Eğitim-Sen olarak biz bu konuda atılacak tüm adımları desteklemeye hazır olduğumuzu bildiririz" denildi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.