Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, İsrail’in 10 Mayıs'tan bu yana Filistinlilere karşı düzenlediği kanlı saldırıları kınayan basın açıklaması düzenledi.
Dikili Atatürk Meydanı’nda yapılan basın açıklaması Eğitim-Sen’den Zülfali Aras tarafından sunuldu. Pervin Çakıcı’nın okuduğu “Karasevdem, Filistinim, Kerbelam” adlı şiirin ardından basın açıklaması ise Hüseyin Öğe tarafından okundu. Basın açıklaması sırasında platform üyeleri tarafından “Emperyalizm ve Siyonizm Yenilecek Filistin Halkı Kazanacak” yazılı pankart açıldı.
ACI, YOKSULLUK VE GÖZYAŞI
Yapılan açıklamada; “İsrail’in Doğu Kudüs ve Gazze’ye dönük saldırıları devam ediyor. Filistin halkı kendi yaşam alanı olan topraklarına sahip çıkarken, her türlü baskıya ve zorbalığa karşı direnirken aralıksız bombalanıyor, evlatlarını yitiriyor. İşgalci İsrail’in saldırıları sonucunda 58’i çocuk olmak üzere 200’e aşkın Filistin’li yaşamını yitirdi. Emperyalistler ve işbirlikçilerinin, kendi çıkarları ve gelecekleri için, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren politikaları bölge halkları için acı, gözyaşı, yoksulluk ve savaş dışında bir şey üretmedi”
“AKP iktidarı da Filistin meselesine pragmatik ve siyasal İslamcı ideoloji penceresinden yaklaşmış, İsrail ile geçmiş iktidarların yürüttüğü geleneksel devlet politikalarını derinleştirerek devam ettirmiştir. AKP iktidarı Filistin devletinin FKÖ içinden seçilmiş resmi temsilcileri ile ilişkileri sürdürürken diğer yandan kendisi gibi dinsel referanslardan hareket eden HAMAS’ı muhatap alarak bugünkü iki yapılı Filistin’in oluşmasına ciddi etkide bulunmuştur. HAMAS ile olan ilişki ile diğer emperyalist merkezler gibi çözümsüzlüğe oynayıp Filistin sorununu çözmeye çalışmaktan ziyade onu Ortadoğu’da söz sahibi olmanın aparatı olarak kullanmıştır”
“Filistin halkına yapılan saldırıları ve vahşeti gizleyemeyen İsrail yönetimi kendi halkını bile yaşananlara dönük ikna edemiyor. Netenyahu hakkındaki iddialar ve 23 Mart’ta yapılan seçimlere rağmen halen hükümetin kurulamamış olması İsrail yönetiminin neden şimdi saldırganlaştığı sorununun yanıtlarını içerisinde barındırıyor. Halkları din ve ulus farklılığını kullanarak karşı karşıya getirmek sıkışan iktidarların kullandığı oldukça tehlikeli bir yöntemdir. Netenyahu yönetiminin bu yöntemi emperyalist egemenlerden bağımsız kullanmadığı açıktır. Ancak tüm propaganda araçlarına rağmen İsrail halkının önemli bir bölümü yaşananlara onay vermiyor. İsrail’de başta emek örgütleri olmak üzere pek çok kesimin bu duruma sessiz kalmaması ‘Yaşasın halkların kardeşliği’ sloganının sadece bir slogan olmadığını bir kez daha bizlere gösterdi. Şimdi direnen Filistin halkı ve onlarla dayanışma içinde olan İsrail halkı için yüksek sesle söyleyelim. Yaşasın Halkların Kardeşliği”
"Filistin halkına dönük saldırılarla ilgili olarak toplanan Birleşmiş Milletler’den yine somut bir adım gelmedi. İsrail’e ve arkasındaki emperyalistlere ses çıkaramayan uluslararası örgütlerin yaptıkları zayıf çağrılar sorunu çözmez. Ya da çokça tanık olduğumuz üst perdeden atılan hamasi nutuklar akan kanı durdurmaz. Şimdi emperyalizme ve onun Ortadoğu’daki taşeronlarına, işgalci İsrail yönetimine karşı ayağa kalkma ve mücadele etme zamanıdır. Şimdi barış için, Filistin halkının ait olduğu topraklarda özgürce yaşayabilmesi için yan yana durma zamanıdır. İşgalci İsrail devleti ile her türlü ekonomik, askeri, ticari ilişkileri kesme zamanıdır. Filistin halkını evlerinden zorla çıkararak, yeni Yahudi yerleşim yerleri kurmak için Türkiye’den İsrail’e demir, çimento vb. malzemeleri göndermemenin zamanıdır. Emperyalistler kaybedecek, başta Filistin halkı olmak üzere direnen halklar kazanacaktır” sözlerine yer verildi.