Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, zamlar ve artan vergi oranlarına karşı basın açıklaması düzenledi.
Dikili Atatürk Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasında pahallılığın ve zamların yanı sıra Akbelen Ormanlarında yaşanan ağaç katliamına da değinildi. Basın açıklaması öncesi söz alan platform üyesi Hüseyin Öğe, Akbelen'in yanı sıra Dikili'nin Gökçeağıl Köyü'nde açılması planlanan altın madenine karşı birlik çağrısı yaptı.
Platform üyesi Hüseyin Acar tarafından yapılan basın açıklaması öncesi Geçinemiyoruz” pankartı ile "Halktan emekten yana bütçe", "Zamlara alışmayacağız", "Akbelen yaşamak istiyor", "Ağacıma, toprağıma, suyuma dokunma", "Akbelen'e dokunma", "Bütçede kadının adı yok", "Savaşa değil, sağlığa bütçe" ve "Baskı sömürü ve mafya düzenine teslim olmayacağız" yazılı dövizler açıldı.
Basın açıklamasında ise; "14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim çalışmaları sırasında 'Cumhur İttifakı' yetkilileri Tek Adam Rejimi' için 'Verin yetkiyi, görün etkiyi' dedi. Etkiyi gözlerimiz fal taşı gibi açılarak gördük. İğneden ipliğe, zamlar ve vergiler bir gece yarısı kararnamesiyle yağmur gibi yağmaya başladı. Temel tüketim mallarındaki ÖTV, KDV vergi oranları arttırıldı. MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) nin ikinci kez ödenme zorunluluğu açıklandı. Akaryakıt ürünlerine peş peşe zamlar yapıldı. Akaryakıta yapılan zamlar yeni zamların da kapıda olduğunu haber veriyor"
"Tek Adam İktidarı hazineyi sıfırlamakla kalmadı, eksilere düşürdü. Merkez Bankası'nın kasası bomboş. Siyasal iktidarın temsilcileri Körfez Ülkelerinde kapı kapı dolaşıp, taze para arıyorlar. Bir yandan da uyguladıkları yanlış ekonomi politikaların yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya çalışıyorlar. Halk arasında ekonomik kriz anlarında 'ekmek aslanın ağzında' denirdi. Şimdi 'ekmek aslanın midesinde' deniliyor. 200-210 gram ekmeğin fiyatı 7- 7.5 TL oldu.Fırıncılar Derneği tarafından yakında 12 TL olacağı söyleniyor. Ulaşım fiyatlarına zam üzerine zam geliyor. Temel tüketim mallarının fiyatları marketlerde nerede ise günü birlik değiştiriliyor"
"Tek Adam İktidarı 'Milli Dayanışma' adı altında halkın ekmeğine, cebine el uzattı. 'Deprem Vergilerinin' nerelere aktarıldığı daha açıklanmamışken, 'Milli Dayanışma Paketi' adı altında iğneden ipliğe, ekmekten çaya, ulaşımdan çocuk bezine, tuvalet kağıdından sabun ve şampuana, pasaport harçlarından ÖTV, KDV, MTV'ye, dalga dalga zam yapıldı. Seçim sonrası'Asgari Ücrete', memur ve emekli aylıklarına yapılan kısmi artışlar daha maaşlar alınmadan eridi, yok oldu. Yoksul halk domatesi, patatesi, soğanı taneyle almaya başladı. Ucuz diye fırınların önünde kuru ekmek alma kuyrukları oluşmaya başladı"
"Açlık, yoksulluk, işsizlik kader değildir. Örgütlü bir güç haline gelinirse, birleşilirse bu 'kötü kadere' dur denilebilir. DİSK'in emek mücadelesini birleştirme girişimi olumlu bir adım olabilir. Tüm işçi ve kamu sendikaları, meslek odaları, yerel emek ve demokrasi platformları bir araya gelirse bu kötü gidişe dur diyebilir. Ülke çapında yapılacak protesto gösterileri, hak alma grevleri, mitingler işçi ve emekçilere yönelik bu girişimleri durdurabilir"
"Temel tüketim mallarına yapılacak zamlarının arkasının geleceği çok açık. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir misali yerel seçimlerden sonra asıl zamların ve vergilerin geleceğini bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Tek Adam Yönetimi 1 trilyon 120 milyarlık ek bütçe yaptı. Adına da 'Milli Dayanışma Paketi' dedi. Bu 'Milli Dayanışma' kimin sırtına yıkılacak? Tabiki sermayenin değil, halkın sırtına yıkılacak. Toplanan kaynaklar sermayeye, yandaşlara aktarılacak. Ucuz emek sömürüsü, işsizlik, yoksulluk daha da artacak. Bütçeler savaş ekonomilerine, askeri harcamalara değil, istihdama, nitelikli ulaşılabilir parasız sağlığa, parasız nitelikli bilimsel eğitime ayrılmalıdır"
Bu duruma sessiz mi kalacağız? Birleşen, örgütlü bir gücün, halkın karşısında hiç kimse duramaz. Dikili Emek ve Demokrasi Platformu olarak; tüm işçi ve kamu sendikalarını, meslek odalarını, partileri, demokratik kitle örgütlerini, kadın ve çevre platformlarını, gençleri, Dikili halkını birleşmeye, sesimize ses katmaya çağırıyoruz" denildi.
Basın açıklamasında ayrıca taleplerde sıralandı;
- Zamlar geri alınmalıdır. Temel tüketim mallarına yapılan, yapılacak olan zamlar durdurulmalıdır.
-Asgari ücret, kamuda çalışanların, emeklilerin aylıkları yoksulluk sınırının (şu an 34 bin TL) üzerine çıkarılmalıdır.
- Yoksulluk sınırının altındaki ücret lerden vergi alınmamalıdır.
-Servet Vergisi çıkarılmalıdır. Burada toplanan paralar işçilerin, emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesinde kullanılmalıdır.
- İşsizlik Fonu'nda biriken paralar, sermayeye kaynak aktarmak için değil, işsizler için kullanılmalıdır.
-İşten çıkarmalar yasaklanmalıdır.
-TÜİK'in doğru veri açıklaması yapması için 'Saydamlık Yasası' çıkarılmalıdır.