Son yıllarda Türkiye'nin pek kıyı bölgesinde sistematik bir talan hareketi hız kesmeden sürüyor. Son örneklerinden birini Dikili'nin Kabakum'a uzanan sahil şeridinde 'otel' görünümlü konut pazarlaması projesiyle gördüğümüz kıyı işgallari kimi kez 'kamu' eliyle çoğu zaman da özel işletmelere yol veren yerel yönetimlerin basiretsiz politikalarıyla hız kesmeden sürüyor.
Türkiye'nin pek çok kıyı bölgesinde örneklerini gördüğümüz bu sistemli talana 'hayır' demek üzere aralarında 111 sivil toplum hareketinin yer aldığı Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı, "Kıyılar Hepimizin: Kiralayamazsın!'' başlıklı bir basın açıklaması yayınladı.
Basın açıklamasında kıyıların işletmeye açılması yoluyla özel mülk haline getirildiği, halkın kıyılardan serbest ve ücretsiz biçimde yararlanamaz hale geldiği ve kıyılardaki doğal hayatın yapılaşma ve hizmet adı altında yürütülen çalışmalar nedeniyle geri dönüşsüz zarara uğratıldığına dikkat çekildi.
Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı'nın 26 Kasım 2024 tarihli açıklamasında Ayvalık, Büyükada ve Antalya'da son yıllarda yaşanan önemli kıyı talanlarına da değinildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Kıyı hareketleri olarak çıkış metnimizde; "kıyıların işletmeye açılması yoluyla özel-mülkleştirildiğini ve halkın serbest ve ücretsiz erişimine kapatıldığını görüyor, bir yandan da kıyılardaki doğal yaşamı bozan tüm yapılaşma ve hizmet adı altındaki faaliyetlerin kıyı ekosistemlerine geri dönüşsüz zararlar verdiğiniz biliyoruz" demiştik.
Kıyı hareketleri olarak birleşik mücadelemize attığımız ilk adımda aslında söylemiştik örtük olarak: Kıyılar Hepimizin: Kiralayamazsın!
Kiralayamazsın; çünkü kıyı kiralamaları hukuksuzdur. Anayasa'nın 43. Maddesine bakalım: "Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir"
Anayasa diyor ki, kıyıların değerlendirilmesinde öncelikle kamu yararı aranır. Peki kamu kim, biz, hepimiziz değil mi? Peki kıyılar kiralandığında “öncelikle yararlanan” kim olur, kiralayan, yani şirketler, yani sermaye değil mi? Dolayısıyla her türlü kıyı kiralamaları, anayasaya göre suçtur, kiralayamazsın! Devam edelim. 3621 sayılı Kıyı Kanunu 5. Maddesi anayasayla uyumlu biçimde kıyıları güvence altına alıyor: “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.” Anayasa'daki hüküm, Kıyı Kanunu'nda detaylandırılarak kıyıların herkesin eşit ve serbest yararlanmasına açık olduğu şeklinde ifade ediliyor. Peki kıyılar kiralandığında, yani özel mülkleştirildiğinde, özetle kıyılara erişim ücretli hale getirildiğinde, eşitlik sağlanabiliyor ve kıyılara ulaşım serbestiyeti mümkün olabiliyor mu, hayır! 6. Maddede, "kıyılarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez.” deniliyor. Peki kıyılar kiralandığında, tüm bu uygulamalar yapılıyor mu, evet. O zaman, tüm bu hukuksuzluklara karşı söylemek gerekiyor ki; Kıyı Kanunu'na göre de, kiralamayamazsın!
Anayasa ve Kıyı Kanunu'nun sadece bahsedilen ilgili maddeleri dışında da, kıyıların özel mülk konusu yapılamayacağı ortada. O nedenle, başta kıyı hareketleri olmak üzere, ekolojistler, yaşam savunucuları, demokratik güçler olarak diyoruz ki: Kıyılardaki tüm kiralamalar hukuksuzdur ve bu kiralama ve / veya işgal uygulamalarında anayasa suçu işlenmektedir. Tüm hukuki güvenceye, kamusal haklarımıza ve doğal yaşamın gerekliliklerine rağmen, kıyılar “sözde” kiralamalar ve hatta kiralamalar dahi olmadan nasıl işgal ediliyor, kıyı ekosistemi nasıl tahrip ediliyor, örneklerle inceleyelim. Özellikle Ege / Güney Ege'de ilk akla, eski adıyla MUÇEV geliyor şüphesiz. 2014 yılında Muğla'da, Muğla Çevre Vakfı adıyla, vakıf görünümlü bir limited şirket olarak kurulan eski MUÇEV, önce anonim şirket olmuş ve yakın zamanda merkezini Ankara'ya taşıyarak, ismini de Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma A.Ş. olarak değiştirmiştir. Yoğunluklu olarak Muğla'da “faaliyet gösteren” şirket, “kamu adına” hareket ediyor gibi görünerek, kıyıları özel işletmelere kiralamaktadır. Bugün sadece kıyıların özel mülkleştirilmesine ve işgali değil, aynı zamanda pek çok yat limanı ve mevcut limanların genişleme projelerinde de karşımıza çıkan şirket, açıkça kamunun olan alanları, kendisini devlet yerine koyarak, sözde tahsis yetkisiyle ya alt kiracılara kiralamakta ya da doğrudan kendisi inşası faaliyette ya da işletmecilik faaliyetlerinde bulunmaktadır. Yaz aylarında, ÇŞİDB tarafından lansmanı yapılan “Kıyılar Halkındır” projesi kapsamında, süreç içinde 100 “halk plajı” açılarak, bu plajların (eski) MUÇEV tarafından işletileceğinin açıklanmış olması, Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma A.Ş.’nin kıyılar için büyük bir tehlike yaratmaya devam edeceğinin göstergesidir. Kıyı kiralamaları maalesef sadece (eski) MUÇEV ile bitmiyor. Pek çok yerelde, kıyıların tahsisini alan belediyelerin, kıyılara kurdukları tesisler ve iştirakleri şirketler aracılığıyla işletmesiyle, yine kıyılara serbest ve ücretsiz erişim, yerel yönetimler eliyle de engelleniyor, kıyı ekolojisi tahrip ediliyor".
Kıyı işgalleri gasp boyutuna ulaştı
"Örneğin Ayvalık'ta, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından, Sarımsaklı Sahili'nde “rekreasyon projesi” adıyla kıyının doğal yapısı bozulmuştur, proje tamamlandığında işletmelere kiraya verilecek olması itibariyle de işgal edilmiş olacaktır. Yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, Büyükada'da yakın zamanda işletmeye açılan tesiste Adalıların dahi ücretsiz giremediği bir kıyı işgali başlatılmıştır. Bir başka örnek ise Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin, Lara sahilindeki hazineye ait, yani hepimizin olan parsellerin 30 yıllığına, “yap işlet devret” modeliyle özel şirkete devrini onaylaması. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ancak açıkça görülüyor ki, konu kamusal alanlar olan kıyılar olduğunda, merkezi iktidar da, muhalif yerel yönetimler de rant ilişkilerinden payını alıyor ve kıyıların işgalini ve ekolojik yıkımını destekliyorlar. Kıyılar bugün Türkiye'de, pek çok doğal yaşam alanında olduğu gibi, öyle büyük bir meta değer olarak kapitalist ilişkilerin çemberinden kalıyor ki, kiralama yöntemleri bunlarla da bitmiyor. Pek çok kıyıdaki imar planlarında; “Turizm tesis alanı” nitelenen ve turistik tesis olarak başvurulan ancak konut olarak pazarlanan projelerle, Bodrum'dan Çeşme'ye, Dikili ve Ayvalık, Altınova'ya kadar bu kıyılardaki işgaller hızla sürdürülüyor. Tüm bu örnekler, ki maalesef bunlarla sınırlı da değil, Türkiye'nin deniz, göl, akarsu varlığının ayrılmaz parçası olan kıyıların ne ölçüde metalaştırıldığını, rantın ve sermayenin hem merkezi iktidar hem de yerel yönetimler aracılığıyla kıyıların gasp edildiğni açık biçimde gösteriyor. Açıkladığımız gerekçelerle, tamamen hukuksuz olan bu kiralamalara, bir de kiralamalar dahi olmadan gerçekleşen fiili işgaller eklendiğinde, kıyılardaki işgal ve ekolojik yıkımın korkunç boyutlara ulaştığını görüyoruz. Bizler önce ayrı ayrı yerellerde verdiğimiz kıyı mücadelelerimizi, bir araya gelip Kıyı Haraketleri Dayanışma Ağı'nı kurarak güçlendirdik. Şimdi ise, KIYIDA olarak tüm ekoloji örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini ve yaşam savunucularını dayanışmaya davet ediyoruz. Kıyılar için daha geç olmadan, hep birlikte sesimizi birleştirelim ve yükseltelim: Kıyılar hepimizin, kiralayamazsın!"
****
Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı'nın basın açıklamasının imzacıları arasında şu sivil toplum hareketleri yer alıyor:
1. 2017 Bodrum Yurttaş İnisiyatifi
2. Acıbadem Sakinleri Dayanışması
3. Adalar Sivil İnisiyatifi
4. Adaların Atları Platformu
5. Altınova Koruma Girişimi
6. Antakya Çevre Koruma Derneği
7. Aquae Saravenas Kırşehir Çevre Ekoloji Eğitim ve Araştırma Derneği
8. Ayvalık Demokrasi Platformu
9. Ayvalık Kadın İnisiyatifi
10. Ayvalık Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Girişimi
11. Ayvalık Tabiat Derneği
12. Ayvalık Tabiat Platformu
13. Bodrum Yarımadası Kültür ve Çevresini Koruma Derneği
14. Bur-Hak Çalışma Merkezi
15. Burgazada Mahalle Meclisi
16. Burgazada Orman Gönüllüleri Platformu
17. Burhaniye Çevre Platformu
18. Bursa Su Kolektifi
19. Çandarlı Halk Meclisi
20. Çaycuma Çevre Gönüllüleri
21. Dağ Taş Aş Bizim Platformu
22. Dalyan Turizm Kültür Ve Çevre Koruma Derneği
23. Datça Çevre ve Turizm Derneği
24. Datça Dağcılık ve Doğa Sporları Spor Kulubü
25. Datça Demokrasi Platformu
26. Datça Kadın Platformu
27. Datça Mor Pedal
28. Datça Özbel ve Çevre Siteleri Koruma Geliştirme ve Kültür Derneği
29. DEM Parti Balıkesir Ekoloji Komisyonu
30. DEM Parti Datça İlçe Örgütü
31. DEM Parti Dikili İlçe Örgütü
32. DEM Parti Ekoloji, Tarım ve Hayvan Hakları Komisyonu
33. Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği
34. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi
35. Dikili Cumhuriyet Mahallesi Halk Meclisi
36. Dikili Emek ve Demokrasi Platformu
37. Dikili Halk Meclisi
38. Dikili Kadın Platformu
39. Dikili Kültür ve Çevre Platformu
40. DİSK Dev Yapı İş Sendikası Muğla Şubesi
41. DİSK Emekli Sen Dikili Şubesi
42. Diyarbakır Tabip Odası
43. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri
44. Doğu Akdeniz Çevre Platformu
45. Dünya Mirası Adalar
46. Ege Çevre ve Kültür Platformu
47. Eğitim Sen Dikili Temsilciliği
48. Ekoloji Birliği
49. Emek Partisi Balıkesir İl Örgütü
50. Emek Partisi Datça İlçe Örgütü
51. Emek Partisi Dikili İlçe Örgütü
52. Emek Partisi İzmir İl Örgütü
53. Emek Partisi Narlıdere İlçe Örgütü
54. Eskişehir Çevre Derneği
55. Fenerbahçe Kalamış Dayanışması
56. Fethiye Ekoloji Yaşam Derneği
57. Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği
58. Fethiye Kent Konseyi
59. Fethiye Kıyılar Halkındır İnisiyatifi
60. Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu
61. Gazipaşa Hepimizin Platformu
62. Güllük Körfezi Koruma Platformu
63. Gümüşlük Forum
64. Güzelbahçe Kültür Çevre ve Güzelleştirme Derneği
65. Güzelçamlı Dağçileği Yürüyüş Grubu
66. Hakkımı Ver Gönüllüleri
67. Hayvanlara Özgürlük
68. Hayvanlara Özgürlük Cephesi
69. Her Nefes İçin Özgürlük
70. İç Anadolu Çevre Platformu
71. İDA Dayanışma Derneği
72. İkizköy Çevre Komitesi
73. İklim Adaleti Koalisyonu
74. İnlice Köyü Kalkındırma Geliştirme Doğal Çevreyi Koruma
Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği
75. İzmit Yerel Gündem 21 Çevre Geliştirme Proje Üretim Uygulama ve
İşletme Kooperatifi
76. İznik Çevre ve Yaşam Platformu
77. Kadıköy Kent Dayanışması
78. Karıncalar Karadeniz Dayanışması
79. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
80. Kazdağları Ekoloji Platformu
81. Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı
82. Koşuyolu Mahalle Yaşam Derneği
83. Kuzey Ormanları Savunması
84. Marta Koyu Dayanışması
85. Mezopotamya Ekoloji Hareketi
86. Muğla Çevre Platformu Datça Meclisi
87. Muğla Su İnisiyatifi
88. Niğde Çevre Eğitim Kültür Derneği
89. Nusratlı Köyü Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği
90. Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi
91. Polen Ekoloji Kolektifi
92. Sarıyer Kent Dayanışması
93. Sol Parti Dikili İlçe Örgütü
94. Sol Parti İstanbul Kent ve Ekoloji Çalışma Grubu
95. Sol Parti Milas İlçe Örgütü
96. Şezlongsuz Datça İnisiyatifi
97. Tema Vakfı Güzelçamlı Temsilciliği
98. TİP Dikili İlçe Örgütü
99. Toplum Kent ve Çevre İçin Haydarpaşa Dayanışması
100. Tüm Emeklililer Sendikası Dikili Şubesi
101. Türkiye Çevre Platformu
102. Türkiye İşçi Partisi
103. Türkiye İşçi Partisi Güzelbahçe İlçe Örgütü
104. Türkiye Tabiatın Koruma Derneği Ayvalık Temsilciliği
105. Validebağ Direnişi
106. Validebağ Savunması
107. Van Tarihi Eserleri Koruma, Araştırma ve Geliştirme Derneği
108. Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi
109. Yaşatacağız Platformu
110. Yeşil Sol Parti Muğla İl Örgütü
111. Yurttaş Girişimi