Anayasa ve kıyı kanununa göre halkın kullanımına açık olması gereken plajlar, özellikle Dikili, Foça, Kuşadası, Çeşme, Bodrum, Marmaris gibi Ege kıyılarında özel işletmeler tarafından kiralanarak işgal ediliyor.
Bazı ilçelerde bu yasaya aykırı durum işletmelerin yanı sıra belediyelerce de uygulanıyor. Plajlara girerken dahi yasaya aykırı ücret isteniyor. Yasaya uymayanlar hakkında herhangi bir işlem yapılmıyor. Yaşanan işgallere, kanuna uyulmamasına ve yetkili mercilerin bu duruma ses çıkarmamasına ise halk isyan ediyor...
BELEDİYELER DE SUÇA ORTAK OLUYOR, HALKTAN GİRİŞTE PARA TOPLUYOR
Bazı Belediyeler özel işletmelere ses çıkarmadıkları gibi kullanım hakkı olan plajların girişine bariyerler koyup sahilden istifade etmek isteyen halktan ücret talep edebiliyor.
Yaptıkları hukuksuzluğa kulp takmak için de şezlong bedeli şemsiye ücreti gibi bazı unsurları ileri sürüyor. Loca uygulaması da bu kulp takmanın bir çeşidi oluyor.
İzmir'in önemli turizm bölgelerinden biri olan Çeşme'de, 6 sivil toplum kuruluşu ve platformun çağrısıyla bir araya gelen İzmirliler, sahillerin ücretli hale getirilmesini protesto etti.
Havlularıyla Azmak Koyu'nda toplanan grup, "Koylar halkındır halkın kalacak" yazılı dövizlerle sık sık "Denizler halkındır, sahiller halkındır" sloganları attı.
ZORBALIKLA PARA ALINAMAZ
Grup adına açıklama yapan Çeşme Çevre Platformu Başkanı Dr. Ahmet Güler, sahillerin ve denizin Anayasa'nın 46'ncı maddesine göre halka açık olduğunu kimsenin plajlara girişlerde "zorbalıkla" para alamayacağını vurguladı.
'KANUNİ HAKLAR BİRTAKIM HAYDUTLAR TARAFINDAN GASP EDİLİYOR'
Anayasa'nın 56'ncı maddesine göre halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı olduğunu ve halkın sağlıklı çevre için müdahale etme hakkının da bulunduğunu belirten Güler, "ne yazık ki kanuni hakların birtakım haydutlar tarafından gasp edildiğini" söyledi.
Güler, kanunları uygulaması gereken resmi makamlar ve yerel yönetimlerin bu konuda işletmelerin tarafını tuttuğunu ve halkın girişinin engellenmesine müdahale etmediklerini de belirtti.
Avukat Seher Gacar ise "Bohem" isimli bir işletmenin doğayı tahrip ettiğini ve bitkileri keserek kısmen devletin arazisine de el koyarak sahilleri ele geçirdiğini ifade etti.
Bu işletmeye karşı iki defa dava kazandıklarını ve mahkemenin burayı kapatma kararı verdiğini belirten Gacar, Çeşme Belediyesi'nin bu kararı iki yıldır uygulamadığını vurguladı.
“HALKIN DENİZE ERİŞİMİNE YASAK KONULAMAZ”
* Deniz ve plajlar halkındır. Halkın denize erişimine yasak konulamaz, giriş parası alınamaz.
* Kıyılarımızın ve plajlarımızın, hükümetler ve belediyelerin göz yumması ile başta otel, beach-club sermayesi olmak üzere özel işletmeler tarafından işgaline karşı durulmalıdır.
* Özellikle otel sermayesinin halka haram ettiği tüm plajların denetim görevi belediyelerdedir.
* Plajlara erişim ve plaj hizmetlerinin ücretleri konusunda belediyeler, resmî kurumlar denetim yapmamakta, plajların halka haram edilmesine çanak tutmaktadırlar.
* Belediyeler ve resmî kurumlar hem yeni plaj kazandırmalı hem de sermayenin çöktüğü plajlarda halkın hakkını korumalıdırlar!
* Bazı Belediyeler plaja girişlere bariyerler koyup sahilden istifade etmek isteyen halktan ücret talep edebiliyor. Yaptıkları hukuksuzluğa kulp takmak için de şezlong bedeli şemsiye ücreti gibi bazı unsurları ileri sürüyor. Loca uygulaması da bu kulp takmanın bir çeşidi oluyor.