Ajans Bakırçay

İzmir Basın Kampı Sonuç Bildirgesi yayınlandı; "Yol aradık, yol açtık"

GÜNDEM

Basın Özgürlüğü ve Medya Araştırmaları Derneği (BAMAD) tarafından, Seferihisar Belediyesi’nin katkılarıyla 10-13 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 2. İzmir Basın Kampı sonuç bildirgesi yayınlandı.

Basın Özgürlüğü ve Medya Araştırmaları Derneği (BAMAD) tarafından, Seferihisar Belediyesi’nin katkılarıyla 10-13 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 2. İzmir Basın Kampı, ödül töreni ve İlkay Akkaya ve Geniş Merdiven konseriyle son buldu. Türkiye’nin farklı şehirlerinden 100’ün üzerinde gazeteci, akademisyen ve uzmanın katıldığı, “Yol açıyoruz” temasıyla Seferihisar’da düzenlenen Basın Kampı, 4 gün boyunca gerçekleştirilen panel ve atölyelere de sahne oldu.

Kampın sonunda BAMAD tarafından verilen Basın Özgürlüğü ve Medya Araştırmaları Ödülleri de sahiplerini buldu. Kampın kapanış konuşmalarını BAMAD Genel Başkanı Ümit Kartal ve Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin gerçekleştirdi.

Basın Özgürlüğü ödüllerini Halk TV Muhabiri Ferit Demir ve Açık Radyo alırken, Medya Araştırmaları Ödüllerini Prof. Dr. Sevda Alankuş ve Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı aldı.

Ödül töreninin ardından İzmir’de kaçak inşa edilen bir tarikat yurdunu haberleştirirken tarikatçılar tarafından saldırıya uğrayan Halk TV Muhabiri Yağmur Beril Varol ve AKP’li Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan’ın işten attığı basın birimi çalışanları Başak Sopacı ve Nurcan Savran alkışlandı. Gazeteci Zafer Arapkirli ise Onur Konuğu olarak Teşekkür Plaketi aldı. Gecenin sunuculuğunu ise gazeteci Çağrı Sarı yaptı. Geceye, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Manisa Büyükşehir Belediyesi de katkı sundu.

İzmir Basın Kampı Sonuç Bildirgesi yayınlandı; "Yol aradık, yol açtık"

2. İzmir Basın Kampı’nda yüzün üzerinde gazeteci “yol açmak” üzere bir araya geldi. 

Baskı, sansür, ekonomik kuşatma ve örgütsüzlüğün yol açtığı sorunları tartıştı, konuştu, çözüm yolları aradı.

Bir önceki sene yol arıyorduk, bu yıl yol açmaya çalıştık.

Sadece kendimiz için değil tüm ülke için…

Çünkü gazetecilerin özgür olmadığı bir ülkede haksızlık, hukuksuzluk ve yoksulluk olur. Gerçek gizlendikçe keyfiyet ve adaletsizlik iktidar olur.

İşte bunun için buluştuk ve gazeteciliğin yüzlerce yıllık birikimine dayanarak şu sonuçları çıkardık:

BASIN ÜZERİNDEKİ BASKILAR SON BULMALI

* Açık Radyo’nun karasal yayınının RTÜK tarafından kapatılması kararını reddediyoruz. Çevre ve iklim mücadelesinden halk sağlığına, toplumsal cinsiyet eşitliğinden çok-kültürlülüğe pek çok alanda sesler için bağımsız bir mecra olan Açık Radyo’nun yanında olduğumuzu bildiriyoruz.

* İzmir Karabağlar’da İsmailağa cemaatine ait kaçak Kuran kursunu haberleştiren Halk TV ekibine tarikatçılar müdahale etmiş ve tehditte bulunmuştu. Yine Halk Tv sunucusu, gazeteci Şule Aydın evinin duvarında benzer bir tehditle karşı karşıya kaldı. Çok sayıda gazeteci yaptığı haberler nedeniyle suç örgütleri ve siyasal iktidar sahiplerinin baskıları ile karşı karşıya. Cezasızlıkla önü açılan bu saldırılar karşısında gazeteciliği ve halkın haber alma hakkını savunmaya devam edeceğiz.

ÖRGÜTLÜ GAZETECİ, GÜÇLÜ GAZETECİLİK

* Gazeteciliğin güçlü olmasının temel koşulu gazetecinin örgütlü ve güçlü olmasıdır. Patronaj baskısına direnebilecek, halkın hakkını savunurken kendi hakkını da koruyabilecek ve gazeteciliğin etik ilkelerini ayakta tutabilecek koşullar ancak gazetecilerin sendikalar başta olmak üzere örgütlülüğü ile sağlanabilir. Bunun için birçok kente süren gazetecilerin hak ve örgütlenme mücadelesini desteklediğimizi bildiriyoruz.

GAZETECİLİK KAMUSAL HİZMETTİR, EKONOMİK GÜVENCE ALTINDA OLMALIDIR

* Gazetecilik halkın haber alma hakkının temel bir bileşenidir. Halk için yapılan kamu hizmeti niteliğindedir. Kamu ilanlarının adil dağıtımı, gazeteciliğin kamusal olarak desteklenmesi ve güvenceye alınması, böylece mesleki bağımsızlığının korunması hayati önemdedir.

* Dijital alanda yayıncılığın yaygınlaşması ile yeni bir medya ekonomisi ortaya çıkmıştır. Teknoloji tekellerinin gelir kaynaklarını kontrolünde tuttuğu ve “tık” temelinde “kazanç tekelleşmesi”nin yaşandığı bir ortamda gazeteciliğin temel ilkeleri ayaklar altına alınmakta, doğru gazetecilik adeta cezalandırılmaktadır. Dijital dünyadaki ekonomik paylaşım mekanizması değiştirilmeli ve adil bir biçimde yeniden düzenlenmelidir.

* Belediyelerin yerel gazetelere kamusal katkısı yönetimlerin tehdit aracı olmaktan çıkarılmalı, kurallara bağlanmalı ve gazeteciliği sınırlandıran değil güçlendiren bir araç haline gelmelidir.

DEZENFORMASYONA KARŞI GERÇEK

* Dijital medya ve yeni teknolojilerin yol açtığı dijital tufanda, habere erişim kadar dezenformasyon da yaygınlaştı. Yapay zekâ araçları sadece daha iyi haber ve görselin değil aynı zamanda doğru olmayan bilgiyi yayan güçlerin de hizmetinde. Yapay zekânın gazeteciliği güçlendirici bir biçimde kullanılması, gazetecilerin yeni teknolojilere hakimiyetinin artması, bu doğrultuda eğitimler organize edilmesi, dezenformasyona karşı mücadele açısından da oldukça önemli.

BARIŞ İÇİN GAZETECİLİK

* Savaş tehdidinin yükseldiği, işgal altındaki topraklarda her gün onlarca insanın yaşamını yitirdiği bir coğrafyada gazetecilik, özellikle de barış gazeteciliği her zamankinden daha zor. Sadece son bir yılda Filistin’de 150’nin üzerinde gazeteci yaşamını yitirdi. Filistin’deki işgale karşı çıktığı için Avrupa’da, İsrail’de, ABD’de, barış ve kardeşliği savunduğu için Türkiye’de ve Ortadoğu’da gazeteciler yükselen faşizmin ve aşırı sağın hedefi oldular. Ölüm, savaş, düşmanlık ve işgal değil yaşam, barış ve özgürlük için, cesaretle gazetecilik yapan meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.

KADIN VE ÇOCUK HABERCİLİĞİ

* Kadın, LGBTİ+ ve çocuklara yönelik şiddetin medyada temsili ve haberleştirilme şekli şiddeti yeniden üretmeye hizmet edebilir. Buna karşın şiddete maruz bırakılan kadın ve çocukların haklarını ihlal etmeyen, cinsiyetçi ve ayrımcı olmayan, şiddeti yeniden üretmeyen haberciliğin hepimizin sorumluluğu olduğunun farkındayız. Failleri aklayan, “mağdurları” suçlayan haber dilinden ve görsellerden uzak habercilikle, eşitlik için “yol açmaya” devam edeceğiz.

ÜÇÜNCÜ BASIN KAMPI İÇİN YOLDAYIZ!

* İki yıldır, Seferihisar Belediyesi’nin desteği ile, ancak tam bir “editoryal bağımsızlık”la sürdürdüğümüz basın kampımızdaki tartışmalar gazetecilerin yol açma çabasına mütevazı ama güçlü bir katkı olmuştur. Durmayacağız, yıl boyunca iletişim halinde, sorunlara çözüm arayışımızı sürdüreceğiz. Bir “özgür basın” merkezi haline gelen Seferihisar’da gelenekselleşen basın kampımızın üçüncüsü için hazırlıklara şimdiden başlıyoruz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.