IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı önünde gerçekleştirdiği katliamda hayatını kaybeden 142 kişi için İzmir’de etkinlik düzenleniyor.
Friedrich Ebert Stiftung ve 10 Ekim Barış Derneği tarafından hayata geçirilen etkinlik, geçtiğimiz yıl 9 -10 Ekim 2021 tarihinde Ankara’da, 22 Ekim’de Çanakkale’de, 9-25 Aralık’ta ise İstanbul’da gerçekleştirilmişti.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi desteği ile düzenlenecek olan etkinlik 12-13 Kasım’da İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleşecek.
Etkinlik kapsamında,
* Hatice Kapusuz’un üç katliamda yaşamını yitirenler için çizdiği kuş resimlerinden oluşan “Barışa Uçan Kanatlar” ve “Ateşe Su Taşıyan Kuşlar” isimli resim sergileri,
* Aslı Saraç’ın üç katliam için hazırladığı Barış Durağı ve Suruç katliamı için hazırladığı “nartanem” isimli enstalasyonları,
* Atilla Atala, Engin Çolakoğlu, Erol Üçem, Fatih Pınar, Özcan Yaman, Sakine Yıldıran, Semahi Aydın, Sultan Güner, Şakir Sağlam ve Yeşim Oğuz’un katliam öncesi fotoğraflarının yer aldığı “Ondan Önce” Karma Fotoğraf Sergisi;
* Emine Kart’ın 10 Ekim Ankara Katliamı anmalarını belgelediği “Ardakalan”, Ankara’daki Suruç anmalarını kaydettiği “Düş Yolcuları ve 2022 Diyarbakır Katliamı Anması’nda çektiği fotoğraflardan oluşan üç ayrı fotoğraf sergisi,
* 10 Ekim Örgülü Mücadele ve Suruç Aileleri İnisiyatifi tarafından örülen Örgülü Mücadele Battaniyeleri ile Emine Kart’ın örgülü süreci anlatan “Örgülü Mücadelemiz” isimli fotoğraf sergileri izlenebilecek.
Sergi açılışının ardından Emine Kart’ın “Gülüşlerini Unutmayacağız” ve “Düş Yolcuları” adlı fotoğraf gösterileri gerçekleştirilecek. Gösterileri “2015’ten Bu Yana Gelmeyen Adalet” izleyecek.
Panel kolaylaştırıcısı İshak Kocabıyık, katılımcıları ise Amed Aileleri İnisiyatifi’nden Hayati Kurul, Suruç yaralısı Koray Türkay ve 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun. Panelde dava süreçleri özelinde şiddetin bir başka formu olan “adaletsizlik” tartışılacak.
Günün son etkinliği “Ölüm Ne Yana Düşer Usta” isimli belgeselin saat 19.30 daki gösterimi.. Gül Büyükbeşe ve Sibel Tekin’in hazırladığı bu belgesel Diyarbakır -Suruç - Ankara katliamlarını tarihsel bağları ve tanıklıklar üzerinden anlatıyor.
Etkinliğin ikinci ve son günü olan 13 Kasım Pazar günü, saat 12.00’de 10 Ekim Ankara Katliamı Anıtı’nda yapılacak anma ile başlayacak ve anıt alanında yer alan anıt ağaç katliamda hayatını kaybeden insanların isimlerini taşıyan 104 parçalı Örgülü Mücadele battaniyesi ile sarmalanacak. Ardından İzmir Mimarlık Merkezi Konferans Salonu’nda “Mavi Düşler - Korkmuyorum Yaşamaktan” isimli teatral müzik gösterisi gerçekleştirilecek. Bu gösteri saat 14.00’de. Gösteriyi Geniş Merdiven Orkestrası Müzik Dinletisi izleyecek.
İkinci günün son etkinliği ise 15.30’da 10 Ekim Ailelerinin katılımı ile can bulan ve artık neredeyse gelenekselleşen “Dertleşi” isimli bölüm. Bu bölümde 2023 yılı için hep beraber neler yapabileceğimiz masaya yatırılacak.
Yapılacak olan etkinlikle ilgili yayınlanan açıklamada şu cümlelere yer verildi;
“5 Haziran 2015’de Diyarbakır’da, 20 Temmuz’da Suruç’ta ve 10 Ekim’de Ankara Garı önünde 142 insan hayatını yitirdi. Dehşet ve keder dolu bu günlerde, birçoğumuz sevdiklerimizi, kimimiz uzuvlarını ve hepimiz ruhumuzu alanlarda bıraktık. Görünen fail IŞİD idi.
Artık biliyoruz ki, birbirini izleyen bu katliamlar tek elden planlandı ve uygulandı. Ölülerimizin ve kederimizin arkasında IŞİD Türkiye yapılanmasının en kıyıcı hücresi olan Gaziantep hücresi var. Atılan bombalar sadece bizlerde değil, ülkenin siyasi ve toplumsal tarihinde de önemli izler bıraktı.
O günlerin karanlığında, kötülüğün hedefi olanların üzerinde patlayan bombalar yetmemiş olacak ki, yanlarına başka şeyler de iliştirilmişti. IŞİD bombaları ile ölen bizler milli maçlarda yuhalanıyorduk. Önümüze adı daha önce hiçbir şekilde yan yana gelmemiş, gelmesi de asla mümkün olmayanlarla oluşturulmuş kokteyl terör örgütleri konuyor ve buna inanmamız bekleniyordu. Belli ki sadece IŞİD şiddetinin kurbanları değil, ısıtılmış yalanların ve buz gibi bir nefretin de öznesi olmak üzereydik.
Sonra yan yana geldik. Öfkenin ve nefretin dilini değil, dayanışmayı, birlikte üretmeyi ve umudu seçtik. Katliamların ve kaybettiğimiz canların belleğini oluşturmak ve hep birlikte iyileşebilmek için birbiri ardına ürünler verdik; fotoğraflar, filmler, ezgiler, resimler, desenler, örgüler, kitaplar, enstalasyonlar… Ayrı ayrı, orada burada yer alan bütün bu ürünler ise sonunda bir araya geldi. Katliamın 7. yılında yan yana gelen herşeyin toplamına, “Bellek ve Sanatla İyileşme Projesi” dedik. Amacımız ise hep aynı; bu üç katliamın arda kalanları arasında sanat ve kolektif üretimi merkeze alan bir dayanışma kurmak, iyileşme ve barış ekseninde bellek çalışmaları yapmak. 2022’de yani katliamların yedinci yılında karşınıza çıkan işte bu ürünlerdir”