İzmir’in Kınık İlçesi’nde, AKP’li belediyenin Dündarlı Mahallesi’nde bulunan yaklaşık 90 dönümlük arazinin çıkarılan ihaleyle satılmasına Dündarlılar tepki gösterdi.
Söz konusu araziler 2012 yılında çıkartılan Büyükşehir Yasası’ndan önce Dündarlı Köyü Muhtarlığına aitti. AKP’nin 2012’de çıkardığı 6360 sayılı Büyükşehir Yasası ile birlikte Dündarlı’da Köy Tüzel Kişiliklerine ait olan araziler ilçe belediyesine aktarıldı. Kınık Belediyesi bu arazileri 31 Mart yerel seçimlerinden önce CHP’li üyelerin ret oyu vermesine rağmen meclis kararı ile satışa çıkardı.
VATANDAŞ PROTESTO ETTİ, BASIN AÇIKLAMASI OKUNDU
Dündarlı Mahallesi’nde bulunan toplam 89 557 metrekarelik alanın (yaklaşık 90 dönüm) satışı ise 17 Ocak Cuma günü ihaleye çıkarılarak gerçekleştirildi. Duruma Dündarlı halkı büyük tepki gösterdi. Kınık Belediyesi önüne gelen vatandaşlar satışı protesto ederek basın açıklaması yaptı.
KÖYLÜNÜN MALINA İHANET
Basın açıklamasına Dündarlı Köyü Muhtarı Ahmet Kanat’ta katılırken, açıklama Dündarlılı köylüler adına Nurettin Akbaş tarafından okundu. Yapılan açıklamada ise; “Kınık Belediyesi, bugün Dündarlı Köyü’nün on yıllardır imarını sağlayan 90 bin m2 tarlasını satıyor. Dündarlı köylüleri bu satışa karşı çıkıyor. Biliyorsunuz çıkarılan Bütünşehir Yasası ile köyler mahalle statüsüne indirilip tüzel kişilikleri yok edildi. Bunun sonucu olarak köyün ortak malları ilçe belediyelerine emanet edildi. Köylerden ilçe belediyelerine geçen bu mallar emanettir. Yarın yeni bir yasa ile mallar tekrar köye geri dönebilir. Bunları satmak emanete saygı göstermemektir” denildi.
BORÇ BATAĞINA SAPLANIP, KAYNAKLAR PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR
Basın açıklamasında ayrıca; “Bu tarlalar, köy tüzel kişiliğinde gelir için kiraya verilirken, etik kurallara dikkat edilmiştir. Tek kişiye rant sağlamasın diye, kiraya verilirken 15 dönümlük parseller ile sınırlandırmıştır; bir kişinin değil sekiz, on ailenin gelir elde etmesi sağlanmıştır. Köylerin bu malları daha önce değişik sebeplerle şerhli olarak köy tüzel kişiliğine verilmiştir. Kimisi caminin idamesi, kimisi köyün suyunun idamesi veya okulun idamesi için... Bu tarlaların bu koşulla verilmesini sağlayan vasiyetler, bu satış ile bozulmaktadır. Hesapsız, şeffaf olmayan yöntemler ile yönetilen belediyeler borç batağına saplanmış; kaynaklar belli çevrelerce peşkeş çekilir olmuştur. Köy malları da, bu sürecin sonunda bu rant iştahının kurbanı olmak üzereler. Atalarının köylerine emanet etmiş olduğu bu toprakları satmak, kamu malı olma özelliğinden çıkarmak, yöneticilik vasıflı kişilerin değil, mirasyedilerin yapacağı iştir. Bugün Kınık Belediye Başkanı bir mirası yok etmektedir. Biz mirasımızın yok edilmesini istemiyoruz” sözlerine yer verildi.
KÖYLÜLERİN KURDUĞU ADALETİ YOK ETME
Açıklamanın sonunda ise; “Belediye ihtiyacı olan parayı normal kaynaklardan karşılamalıdır. Tarlaların kamu uhdesinde kalması için çözüm yolu bulunabilir. Belediye başkanının bu süreçte açık olması, köylülere danışması gerekir. Kurulacak bir kooperatif, bu tarlaların kamu malı özelliğini kalıcı kılabilir. Belediye başkanının ihaleyi iptal etmesini istiyoruz. Çözüm için köylüler ile bir araya gel. Tarlalar için köylülerin kurduğu adaleti yok etme. Tek kişiye bile icara verilmeme adaletini kirletme. Emaneti yok etme. Kamu malını koru. Vasiyetleri yok sayma” ifadelerine yer verildi.