İzmir Milletvekili Bedri Serter, 18 Aralık 2021 akşamı, saat 21.00 civarında, Kınık ilçesinin Elmalıdere mevkiinde yer alan kömür ocağı madeninde meydana gelen metan gazı patlaması sonrası yaşananlarla ilgili açıklama yaptı.
Serter, Kınık’taki madende meydana gelen patlama sonrası hemen olay yerine gittiğini ve sonrasında da olayda yaralanan 53 işçinin kaldırıldığı Bergama, Kınık ve Soma Devlet Hastanelerini ziyaret ettiğini söyleyerek “Bugüne kadar ülkemizde yaşanmış olan maden kazaları hepimizin yüreğini yakmıştır. 2014’te yaşanan Soma faciasını ve ölen 301 canımızı unutmadık. Ancak, Soma faciasından sonra alındığı söylenen önlemlerin bugüne kadar ciddiyetle uygulandığını söylemek zordur. Türkiye olarak aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz. Soma ve Ermenek’te yaşanan maden kazalarının bir daha yaşanmaması için önlem almak, iş güvenliği firmalarının, sorumlu maden mühendislerinin ve o madenleri kuran firmaların asli görevidir” dedi.
Tedbirler alınmalı
İzmir Milletvekili Bedri Serter, yaptığı açıklamada, “Madenlerde çalışmak misket oynamaya benzemiyor, insan canı söz konusu. Madenlerde yapılan bir tek yanlış hareket, bunu yapan bir kişi dahi olsa, oradaki onlarca, yüzlerce işçinin ölümle direk burun buruna gelmesi anlamına geliyor.
Bu noktada, özellikle son dönemlerde açılmış maden ocaklarının yüksek teknolojik imkanları kullanarak çalışabilmeleri öngörülmektedir. Kaldı ki, Kınık’taki maden ocağı da yeni kurulmuş maden ocaklarından biridir. Buna rağmen, Kınık’taki maden patlamasında yaralananların ifadelerine göre de küçücük bir kıvılcımın alev topuna dönmesi, onların yaralanması ve neredeyse ölümüne kadar sebebiyet verecek bir duruma gelmesi büyük bir sorumsuzluğun ve kontrolsüzlüğün sonucunda gelişmiş vahim bir olaydır” diye konuştu.
Bakanlığın sorumluluğu var
İzmir Milletvekili Serter, olay sonrası yaralıların kaldırıldığı üç hastaneyi de ziyaret ettiğini söyledi. Serter, “Orada yaralanan işçi arkadaşlarımızın yaşlarının 21 ila 30 arası olduğunu gözlemledim. Kendileri evlerine bir topan ekmek götürmek için hayatlarını hiçe sayıyorlar. Burada madeni kuran şirketlerin, iş güvenliği uzmanlarının büyük sorumluluğu var. Bu sorumluluktan hükümete yakın olmakla, adli makamlara yakın olmakla kaçma şansı yoktur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ve onun himayesi altındaki müfettişlerin çok ciddi sorumlulukları vardır. Madenleri açmaktaki amaç sadece para kazanmak olmamalıdır. Esas amaç, emekçi kardeşlerimizin sağlıklı bir ortamda tüm hayati tedbirleri alınmış şekilde çalışmaları olmalıdır” dedi.