Türkiye'den gelen mültecileri engellemek isteyen Yunanistan, Ege Denizi’nde yüzen bariyet sistemi planlıyor. Yunan Savunma Bakanlığı tarafından “yüzen koruma sistemi” ihalesi açıldığı bildirildi.
AA'da yer alan habere göre, ihale dokümanlarına göre sistem 2,7 kilometre uzunluğunda, 1,1 metre yüksekliğinde bir ağ ya da bariyer şeklinde olacak, 50 santimetrelik bölümüyse su yüzeyinde bulunacak. Su yüzeyindeki bölümün yanıp sönen ışıkları olacağı belirtiliyor. Savunma Bakanlığının bütçesini 500 bin avro olarak belirlediği sistemi Yunan ordusunun acil durumlarda kullanacağı belirtildi.
Haber: Eda AKTAŞ (Evrensel)
Yunanistan'ın geçişleri engellemek üzere uygulamayı planladığı projeyi zorunlu göç ve mülteci çalışmaları alanında çalışmalar yürüten Akademisyen Cavidan Soykan’la konuştuk. Geçtiğimiz günlerde bazı Yunan adalarında gerçekleştirilen mülteci karşıtı eylemleri hatırlatan Soykan, Yunanistan’ın bu adımı iç kamuoyunu yatıştırmak üzere attığını ifade etti.
“TÜRKİYE İLE AB ARASINDAKİ ANLAŞMA İŞLEMİYOR”
Yunan adalarındaki kamplarda artan mülteci sayılarına dikkat çeken Cavidan Soykan, özellikle Midilli’de bulunan mülteci sayısında ciddi artış yaşandığını ve bu nedenle mültecilerin ciddi sorunlar yaşadığını ifade etti. Kimi çevrelerde mültecilerin bir bölümünün Atina’ya taşınması tartışması yürütüldüğünü de belirten Soykan, öte yandan da 1 Ocak’ta iltica yasasında değişikliğe gidildiğini söyledi.
2016’da Türkiye ve AB arasında sağlanan anlaşmanın işlemediğini ifade eden Soykan, mülteci geçişlerine ilişkin Türkiye ve Yunanistan tarafından verilen rakamların birbirini tutmadığına da dikkat çekti.
“YUNANİSTAN BİRİKMEYİ ÖNLEMEK İÇİN İLTİCA YASASINI DEĞİŞTİRDİ”
Yunan adalarında biriken mültecilerin iltica hakkından yararlanmak istediğini ifade eden Soykan, “İltica hakkını kullanabilmeniz için bir ülkenin toprağına ayak basmanız gerekiyor. Eğer o ülkenin toprağına ayak basmıyorsanız iltica hakkınız yok. Türkiye için de aynı şey geçerli, Yunanistan için de. İnsanlar adalara geçtikten sonra sığınma hakkını kullanmak istediği takdirde, onun mülteci olup olmadığının tespiti yetkili makamlar tarafından yapılana kadar o kişiyi siz geri gönderemezsiniz. O nedenle adalarda yığılma oldu. Yunanistan’daki iltica yasasındaki düzenlemeyle ikinci itiraz hakkı kaldırıldı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin kriterlerine göre mültecilerin ikinci itiraz hakkı bulunuyor” dedi.
Yunanistan’ın iltica yasasındaki düzenleme ile adalardaki mültecileri Türkiye’ye geri göndererek toplam mülteci sayısını azaltmaya çalıştığını söyleyen Soykan, “İltica hakkı denizde engellenmeye çalışılıyor. İltica hakkından yararlanmak için karaya ayak basmak gerekiyor. Karaya ayak basmayı engellemek için denizde durdurma dediğimiz uygulamalar var. Aynı sorunları İtalya ve Libya arasında da görüyoruz. Avrupa Birliği Libya’ya para veriyor ve Libya insanları denizde durduruyor. Çünkü İtalya deniz sınırına girerlerse karaya ayak basma olasılıkları artıyor. Libya ve bizim gibi ülkelere para verip geri itme uygulamasını devreye sokuyorlar” dedi.
“TÜRKİYE, AYAK BASAN MÜLTECİLERİ TEHDİTLE SİNDİRMEYE ÇALIŞIYOR”
Türkiye’de de 2014’te yürürlüğe konulan yasa ile mültecilere dönük “idari gözetim” uygulamasının hayata geçirildiğini söyleyen Soykan, “İnsanları idari gözetim altına alıyorsunuz, içeride tutuyorsunuz ve içeride de sürekli jandarma ya da polis ‘buradan çıkamayacaksınız’ diyerek tehdit ediyor. Yasa ile 30 ile 60 güne kadar içerde tutuma yetkisi verildi. Toprağınıza ayak basan insanları tehdit ediyorsunuz sürekli. İltica hakkı ve kitle örgütlerinin mültecilere erişimi engelleniyor. 2016 sonrası Dikili'den Kayseri’ye mültecilerin kaçırıldıklarını gördük. ‘İltica başvurusu yapmak isterler mi’ diye ulaşmak istedik ama onlar Kayseri’ye gönderildiği için olmadı. Şimdi bir tane de Ankara’ya geri gönderme merkezi açılacak. Mülteciler geri gönderme merkezlerinde tutulduktan sonra hemen ülkelerine gönderiliyor. Özellikle Afganlar” ifadelerini kullandı.
“ENGELLEMELER KARŞISINDA MÜLTECİLER DE YENİ YOLLAR BULUYOR”
Mülteci haklarının sırasıyla “geri gitme”, “idari gözetim” ve “geri kabul” uygulamaları ile engellendiğini söyleyen Soykan, evrensel bir insan hakkı olan ilticanın her geçen gün daha fazla engellendiğini vurguladı. Hükümetlerin ilticaları engellemek için her geçen gün yeni yollara başvurduğuna da dikkat çeken Soykan, ancak tüm bu yeni yöntemler karşısında mültecilerin de yeni yollar bulduğuna dikkat çekti.