Ve kadınlar bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri ince,
küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz (…)
Bizim kadınlarımız-Nâzım Hikmet
****
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde
bu yıl da kadınlara polis müdahale etti.
Kadınlar müdahaleye karşın
uzun süre alanı terk etmedi.
Aralarında eylemi takip eden gazetecilerin de
olduğu 34 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
İstanbul’da kadınlar, Valiliğin yasak kararına ve
polis ablukasına rağmen toplandı.
Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’ne
çıkan bütün yollar, polislerce kapatıldı.
Bazı metro seferleri iptaldi.
Bariyerlere, engellemelere karşın kadınlar
yürüyüşten vazgeçmedi.
****
Ardından bildik görüntüler...
Coplar konuştu, tekmeler-tokatlar atıldı,
gazlar sıkıldı, plastik mermiler sıkıldı, ters kelepçeler takıldı,
kadın polisler bile hemcinslerini
saçlarından sürükleyerek gözaltı yaptı.
Gözaltına alınan kadınlara, polis
koridorundan geçirilirken
hepsi birer tane vurdu.
Pardon; "Şiddet Koridoru"nda!..
Oysa demokrasi kültürünü benimsemiş
ülkelerde böylesi gösterilerde polisin
misyonu;
kitlenin emniyetini sağlamaktır.
Hatta asıl görevdir; göstericileri korumak!
Dr.Ceyhun İrgil dostumuzun da değindiği gibi;
"Bu kadar sert, gereksiz müdahaleler olmasa
bu çirkin görüntüler yaşanmaz.
İnat,
önyargı ile olağan bir kutlama
çirkinliğe dönmez. Yazık!.."
Yazık ki ne yazık!..
****
Burası; Yeni Türkiye.
İleri Demokrasili!..
Cinsiyetçilik resmi ideoloji olmuştur.
Buyrun;
günümüzde kadına bakış ve dil örneklerine.
"Kadın kahkaha atamaz!",
"Kadın ile erkek
eşit olamaz.
Fıtrata uygun değil!",
"Hamile kadın sokağa çıkamaz!",
"Anneliği reddeden kadın eksiktir, yarımdır."
"Osmanlı haremi, eğitim yuvasıydı.",
"Kadının tek kariyeri; anneliktir!"
"Dekandan kadınlara; Cinsel ilişki sırasında şeyhini düşün."
"Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar."
"Eşitlik politikaları aile birliğimizi bozuyor."
"Kadınlar çalıştığı için işsizlik var.",
"Kadının fıtratında kölelik var."
"Kız mıdır kadın mıdır, bilemem!"’’
****
Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da
8 Mart Kadınlar Günü’ne ilişkin İstanbul’da konuştu;
"Kadına hak ettiği değeri vermeyenlere rağmen
kadınlarımızı özgürleştirdik.
Baskıcı, ayrımcı politikalara biz son verdik.
Kadınlarımızı dışlayan ötekileştiren
faşist zihniyete izin vermeyeceğiz!.."
Aynı gün İstanbul-Taksim’de
kadın polis,
kadın göstericiyi
saçlarından sürüklüyordu.
Polisler gözaltına alınan
kadınlara küfürler ediyor,
sıra dayağından geçiriyordu.
Mültecilere gazla müdahale eden
Yunan askerine
"Biber gazı sıkan ülke
ahlâktan bahsedemez" diyenlerin ülkesinde
kadınlara biber gazı sıkılıyordu(!)
Bu ne yaman çelişkiydi!..
****
"Canının değeri yok", "Yalnızsın" dedikleri
kadınların mücadelesinden korkuyorlar.
Oysa kadınlar susmaz! Yılmaz da!..
"Kadın değişirse değil ülke dünya değişir"
diyen bilge ne haklı!
"Kadının gücü masal değil, gerçektir!"
Kadınlarımızın mücadelesine, o gücüne saygıyla!..