Eğitmen, köy kütüphaneleri kurucusu Recai Şeyhoğlu kitap yazarak yayın dünyasında da yer almayı sürdürüyor. Bu kitapla Ajans Bakırçay'da çıkan yazılarını geleceğe, gençlerimize armağan ediyor.
Şeyhoğlu, siyaset yazarı olarak da gazetecilik ruhunu konuşturmayı sürdürüyor. “Cahilleştirilmiş ve yoksullaştırılmış halk”ımızın çektiklerini bir aydın duyarlılığıyla anlatmayı sürdürüyor. Eleştirilerini sergilerken de istatistikten güç ve el almayı ihmal etmiyor.
Kitap boyunca yapılan eleştirilerden bir demet: Felsefe öğrenmenin ve yapmanın politikada neler kazandıracağını içtenlikle açıklıyor. Yazılarında islami iktisat olamayacağına, Atatürk'ün eğitime ne kadar önem verdiğine, halkın büyük çoğunluğunun enflasyon rakamlarına inanmadığına, yurtdışına gitmek isteyenlerin müslüman ülkelere değil Batı ülkelerine gitmeyi tercih edeceğine dikkat çekiyor. Devletin terörü bitirmeye gücünün neden yetmediğini sorguluyor. Devlet memurlarının yerleştirilmesindeki hukuksuz uygulamalar pes dedirtiyor. Diyanetin, ilahiyatın değil kirli politikanın yörüngesinde olduğunu belirtiyor. İktidarın her hangi bir konuda ilk söylediğinin daha sonra tam zıttıyla geçersiz kalmasına ne demeli? Bu konuyu Ayasofya'da ibadet, Kürt sorunu, Lozan Antlaşması örnekleriyle yorumluyor.
Yazarların, sanatçıların, eserlerin en önemlisini ileri yaşlarda ürettiğine dikkat çekiyor. Cehaletin olduğu topraklarda kurnazlığında çok yaygın olduğu gerçeğine parmak basıyor. Time Dergisi, Alman Şansölyesi Angela Merkel'i “Yılın Siyaset Lideri” seçti. Gerekçe; Şahsi menfaate ve zorbalığa taviz vermemesi, dünyada az bulunan ahlaki liderlik göstermesi. Bizim politikacılarımızın böyle bir ödül alamayacağı ne kadar açık değil mi? Ve daha neler neler!
Emeklerine sağlık… Kitap adındaki eskimiş “İstikamet” yerine “yön” ya da “doğrultu” sözcüğü yeğlenseydi daha mı iyi olurdu, diye düşünüyorum. Öğretmeyi, eğitmeyi ve uyarmayı emekli olduktan sonra bile sürdüren, başta Recai Şeyhoğlu olmak üzere tüm öğretmelerimize iyi ki varsınız diyorum. En derin saygılarımla…
(Nükhet Hürmeriç)