Edebiyatla ilgilenmeye başladığı çocukluk yıllarından başlayarak yaşadıklarını “Şiirin Uzun Yolu’nda” başlığıyla anlatarak okurlarıyla paylaştı.
Şairliğinin ilkokul 4.ncü sınıfta yazdıklarıyla başladığını, arkadaşları arasında takma adının ufak tefek olması nedeniyle molekül olduğunu , çıkardıkları duvar gazetesinde ki sayfasını indiren öğretmenine çok kızdığını ama indirme gerekçesinin sayfadaki imla yanlışlarını düzeltmek olduğunu öğrenince kendisiyle ömürlük bir dostluk kurduklarını anlatarak söyleşiye başladı. Bir dönem herkesin Arapça sözcükleri kullanmaya çabalarken, komik durumların yaşandığını örneklerle anlatan Yurttaş, (Annesinin babası) dedesinin Çanakkale Şehidi olduğunu,annesinin babasını anlatırken “Bubacağızımı bir kere gördüm oda hayal meyal” diyerek he seferinde ağladığını, kendisinin de ortaokulda Çanakkale Şehitlerine şiirini okuduktan sonra törende hıçkırıklarını tutamadığını dile getirdi. Gerçek şiire ulaşmada Edirne Öğretmen Okulu’ndaki günlerinin çok önemkli olduğunu belirten Hüseyin Yurttaş “Garip” akımı şairlerinin şiirlerini okuyunca çok etkilendiklerini, ama bir arkadaşlarının getirdiği Atila İlhan şiirlerine adeta çarpıldıklarını söyledi. Van’da öğretmenlik yaparken Kürtçe konuşmayı öğrendiğini ama günün şartları nedeniyle alfabesini kullanmak ve yazmanın mümkün olmadığına ve zamanla unutmasına üzüldüğünü, İzmir de Demokrat izmir Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Atila İlhan ve ekibiyle tanışması ve çalışmasının ardından Dönemeç Dergisi’ni çıkarma aşamasına geldiğini hatıralarını katarak anlattı.
ŞİİR SÖZÜN ÖZÜDÜR EN ARINMIŞIDIR
Hüseyin Yurttaş; "Dönemeç hayatımızda gerçek bir dönemeç oldu. Hem öğrendik. Hem öğrettik. Tarık Dursun K, Atila İlhan, Hilmi Yavuz gibi zamanın pek çok ünlü yazar şairi bizi takdir etmiş destek vermiştir. Bir anlamda kendilerinden sonra gelen yeni kuşağın elinden tutmuşlardır. Bu derginin hem yazarı şairi hem emekçisi olduk. Konakta Karınca Matbaası’nda basılan dergi paketlerini sırtlar, İkiçeşmelikteki dergi bürosuna getirir, burada zarflar, paketler, paketleri sırtlar postaneye teslim ederdik. 'İlk İşim Uyanmak' Şiiri ve aynı adlı kitapla şiir dünyasına adım atan biri olarak derim ki. Şiir sözün özüdür. En arınmışıdır. Bütün fazlalıkları atılmıştır. Eğer iyi ayıklamadıysanız şiirin iyi şiir olması mümkün değildir.Şiir ayıklandıkça fazlalıkları atıldıkça kendisini bulan bir sanat dalıdır." dedi.
Son bölümde dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Hüseyin Yurttaş söyleşisini “Önce Annem Duysun” ve ardından “Öpüldünüz Efendim” şiirlerini okuyarak alkışlar arasında tamamladı.