Münih Türk Film Günleri 35. defa perdelerini açtı. 'Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü' galaya usta sanatçı Müjde Ar, damga vururken, festivalde ‘Komünist Osman’ belgeseliyle yönetmen Gökmen Ulu da yer aldı.
1989 yılında kurulan Sinema Türk Film Merkezi Derneği’nin bünyesindeki Münih Türk Film Günleri başladı. 35 yıldır tamamen gönüllülerden oluşan bir ekip tarafından hazırlanan festivalde 450 eser arasından seçilen 27 film yer aldı. Türkiye’den deneyimli yapımcı ve yönetmenlerin hazırladığı bağımsız sanat filmleri seçkisi dokuz uzun metraj, sekiz belgesel ve on kısa filmden oluştu.
MÜJDE AR’A ONUR ÖDÜLÜ
Bu yıl odak noktasına tüm engelleri aşan güçlü kadınları koyan festival, 50. yılını kutlayan Türk sinemasının yıldızlarından Müjde Ar’ı ‘Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü’ne değer gördü. München Royal Film Palast’ta gerçekleştirilen galaya Müjde Ar ile eşi Ercan Karakaş, Münih Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Verena Dietl, Avrupa Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Necip Şahin de katıldı.
Daha sonra gecenin yıldızı Müjde Ar alkış sağanağı altında sahneye çıktı. Konuşmanın ardından yönetmenliğini Kartal Tibet’in yaptığı, Müjde Ar’ın Şener Şen’le başrolü paylaştığı ‘Şalvar Davası’ filminin gösterimi yapıldı.
‘KOMÜNİST OSMAN’ BELGESELİNE YOĞUN İLGİ
Festivalin ikinci gününde yönetmen Gökmen Ulu imzalı ‘Komünist Osman’ belgeseli izleyiciyle buluştu. İzmir Dikili’deki dört dönem süren belediye başkanlığında yerel devrim gerçekleştiren Osman Özgüven ve yoldaşlarının emek, demokrasi, barış mücadelesinin anlatıldığı belgesele Münih yaşayanları ilgi gösterdi.
Salonun tamamen dolduğu etkinlikte, belgesel gösteriminin ardından Gökmen Ulu ve dönemin tanığı olan eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş izleyicilerin sorularını yanıtladı.
KARAKAŞ: CHP PARTİ OKULU’NDA DERS OLARAK GÖSTERİLMELİ
Eski Kültür Bakanlığı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Avrupa Örgütleri Sorumluluğu yapan SODEV Onursal Başkanı Ercan Karakaş, siyasi yaşamını SODEP, SHP, CHP’de sürdüren yol arkadaşı Osman Özgüven’in sosyal belediyecilikte çığı açtığını vurguladı. Belgeselin, CHP Parti Okulu’nda ders olarak gösterilmesini öneren Ercan Karakaş, “Bu teklifimi Özgür Özel’e de iletmiştim ve olumlu bakmıştı. Başta belediye başkanları olmak üzere bütün belediyecilerin ve partililerin izleyerek feyz alması gerekir” dedi.
ULU: İNSANLARIN KİMLİĞİNE DEĞİL YÜREĞİNE BAKMAK GEREKİR
Gökmen Ulu da gelen bir soru üzerine şöyle konuştu: “Biz Dikili’nin şanslı çocuklarıydık, çünkü Osman Özgüven ve yoldaşlarından iyi şeyler öğrendik. Örneğin, komşumuz Yunan halkına karşı sürekli bir düşmanlaştırma vardı. 1980’lerin darbe yönetiminde bu had safhadaydı. Özgüven ve arkadaşları ise geçmişin acılarından ders çıkarmayı ancak kin gütmemeyi yaşatarak öğretti. Çünkü kin insan yüreğine yüktür. Onlar ‘Savaşın kazananı, barışın kaybedeni yoktur’ şiarıyla Ege’de dostluk kapısını yeniden açtılar. Karşı kıyıdaki Midilli’den Yunan heyeti gelirken limanda toplanan çocuklar olarak kaygılıydık. O çocuklar arasında arkadaşımız Özgür Özel de vardı. Midilli’den ellerinde çiçekler, yüzlerinde gülücükler, dillerinde şarkılarla geldiler, kucaklaştılar. Gördük ki, gelenler öcü değilmiş, bizim gibi insanlarmış. İşte o zaman anladık, insanların kimliğine değil, yüreğine bakmak gerekir.”