Ajans Bakırçay
2022-01-08 21:33:43

Manisa’daki Mutluluk

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 08 Ocak 2022, 21:33

7 Ocak’ta Manisa’daydık.

KEMAL NEHROZOĞLU- RASİME ŞEYHOĞLU KÜTÜPHANESİ açılışında…

Karşıyaka, güne ıslak uyanmıştı o gün.

Hasan Zeki Sungur; İskele önünden beni, Nüket Hürmeriç ve Gazeteci Gökmen Küçüktaşdemir’i aldığında araçta beş kişiydik.

Hasan Zeki albayım, bizden önce de evinden Fahir Işıksız’ı almıştı.

Manisa CHP önüne geldiğimizde il başkanı Semih Balaban ve ekibi, bizi hemen meşhur Manisa Kebabçısına götürdü.

"Genel Sekreterimizi orada bekleyelim" dedi.

'Genel Sekreterimiz' dediği, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 2000-2007 yıllarında genel sekreterliğini yapmış olan Önceki İzmir Valilerinden Kemal Nehrozoğlu idi.

11.20 uçağıyla Ankara’dan İzmir’e geliyordu.

Havalimanından onu alma ve Manisa’ya götürme işini Çağdaş Güneş Gündüz’e vermiştik.

Çağdaş, benim öğretmen arkadaşımın bankacı oğlu…

***

Kebabçıya gidip gelirken tanık olduğum insan manzaralarına gelince…

Yolun solunda yürüyen de karşımızdan gelen de büyük bir sevgiyle "Başkanım merhaba!" diyordu. Kebabçıya girince sandım ki yanımdaki Manisa CHP’nin il başkanı Semih Balaban Uğur Dündar, biz de onun televizyon ekibi…

Öyle bir 'meşhur adam' muamelesi gördük ki şaştım kaldım.

Garsonlar ve masalarında yemeğini yiyenlerin herbiri "Nasılsın Başkanım?" diyorlardı.

Telefonu ise hiç susmuyordu. Anladığım kadarıyla kimileri iş istiyordu kimileri de açılışla ilgili sorular sormaktaydı.

Herbirimize o güleç yüzüyle "İnanın, iş bulma kurumu gibi çalışıyoruz" diyordu.

Partiye dönüşte karşımızdan gelen bir bayanın iştahlı iştahlı "Nasıl gidiyor işler sevgili başkanım?" sorusuna verdiği yanıtı duyunca geride kalıp o kadınla görüşmek istedim.

"Selam verdiğiniz kişi kimdi hanımefendi?" dedim.

"Neden sordunuz ki?" dedi.

"Semih Bey, CHP İl Başkanıdır. Çok sevdiğimiz bir insandır."

Başkanın, il örgütüne girene değin candan yürekten selamlaştığı kişi sayısı en az 10’du.

Semih Başkanın kim olduğuna gelince…

O, benim 25- 30 yıl öncesinden arkadaşım.

Öğretmen, dershaneci ve mükemmel bir örgütçü…

Manisa’da açtığımız beş kütüphane için yanındaki çalışanları ve öğretmenleri seferber etmiş, bize her konuda destek olmuş biri.

İnsanlarla olan iletişiminde kullandığı barış ve sevgi diline tanıklığım yıllar öncesinden…

Merhaba demek yerine "Selam ey güzel insan!" diyor örneğin.

Kuru kuru selam vermek yerine dokunmayı yeğliyor.

Sevginin dokunmak demek olduğunu bilenlerden…

***

Yanılmıyorsam üç dört ay önceydi.

Manisa CHP İl Örgütüne kütüphane kurma konusu üzerinde biraz konuşmuştuk.

1 Kasım 2021’de beni Manisa’ya davet etti. Kendimi bir anda il yönetim kurulu üyeleri arasında buluverdim.

Yöneticilere hitaben son sözüm şu olmuştu: "Kemal Nehrozoğlu- Rasime Şeyhoğlu adına size 1500 kitaplı bir kütüphane kurarız."

7 Ocak 2022/ Cuma günü yeniden Manisa’dayım. Manisa’dayız.

KEMAL NEHROZOĞLU- RASİME ŞEYHOĞLU KÜTÜPHANESİ’ni açmak için…

Bizim en kısa sürede hayata geçirdiğimiz bir projeydi bu.

Çünkü Manisa’da Semih var.

Yıllar öncesinde sol fraksiyonlar arasında 'Acilciler' diye bir grup vardı.

Hızlı solcular…

Semih, adeta Acilciler’in Manisa Temsilcisi.

Çabuk düşünen, genç, zinde beyinli, uyuşukluğa tahammülü olmayan, tez karar veren…

İyi de bir ekibi var. Onu güçlü kılan da bu. Her biri ateş parçası…

Bir anda 51. Kütüphanemizi Manisa’da açmamızın altında yatan etkenlerden biri de benim gibi bir hiperaktifin Semih’in arkadaşı olması…

O mu bana çekmiş ben mi ona bildiğim yok!

Partidekilerin ilgisi de Semih’ten farksız. "Hoş geldin Recai abicim!", "Seni seviyoruz abim!" , "Bundan sonra daha sık görüşelim sevgili hocam!"

Doğrusu bu ya… Şımarasım geldi.

Elimi sıkanların her biri teyzekızım Handan, amcaoğlum Ergül, kardeşim Ali Şiri idi sanki…

İl, İlçe yöneticileri, gençlik kollarının başkanı ve arkadaşları ve diğer dostlar salonda bizi bekliyorlardı.

Biraz önce gelen Kemal Nehrozoğlu, doğru dürüst dinlenmeye fırsat bulamadan kendisini ev sahiplerinin karşısında buluverdi.

Kimisi moderatör kimisi kolaylaştırıcı diyor ya…

Benim bildiğim 'yöneten' oluyor o kişi.

Toplantının yöneticisi Semih Balaban’dı. O coşku ve heyecan dolu sesiyle bizleri tanıttı ve ilk sözü emekli vali yardımcısı Fahir Işıksız’a verdi.

Bizim, dört beş kütüphanemizin açılışında konuşmacı olan mangal yürekli Fahir Işıksız’a…

Ardından bana… Sonra da Kemal Nehrozoğlu’na…

Kemal Bey, kitap ve kütüphaneyle ilgili bir kitaptan paragraflar okuyor gibiydi. Nasıl da kalmış aklında o rakamlar ve istatistik sonuçları…

Anladım ki insan okuyunca bülbül gibi şakıyor.

Fahir Bey de Kemal Bey de bize bunu duyumsattı.

Başkan, Kemal Bey’den sonra Gazeteci Öcal Uluç’un iletisini okudu. Öcal Bey, Manisalılara sevgisini, anneme saygısını ve açılışta aramızda bulunamamasının üzüntüsünü paylaşıyordu o iletide.

Konuşmaların sonunda açılış kurdelasının kesilmesi ise başka bir heyecandı.

Çocukluğunu bildiğim, evlerine gidip geldiğimiz Hasret’in avukat olarak burada karşıma çıkması ise bir başka heyecanımdı.

Benim hiç bitmez zaten bu heyecanlarım…

Makine mühendisi/ Şair- müzisyen Nüket Hürmeriç’in kitap sevgisini içeren şiirini okuması ile renklenen açılış, Yekta Güngör Özden’in kutlama telefonuyla daha bir zenginleşti.

Sözcü yazarı Saygı Öztürk ise telefonla heyecanımıza ve mutluluğumuza ortak oluyordu.

Saygı kardeşimin kütüphanelerimize olan ilgisi gözümü yaşartıyor. Gönlüme taht kuranlardan o!

Abisi olan Refik Arslan Öztürk gibi…

Refik Arslan Bey, biz Manisa’da kütüphaneler açtığımızda burada valiydi.

"Üstadım" derdi hep bana. Ben de hep mahcup olur 'estağfurullah' derdim.

Açılışımıza, Üçpınar’daki şenliğimize katıldığı gibi, Gördes Kaymakamıyla yaşadığım bir sıkıntıyı da anında çözmüştü. Unutamadığım aslan valim benim o !

Saygı Öztürk de o güzel insanın kardeşi!

Haa bir şey daha…

Bana onun gibi 'Recai abi' diyen kişi sayısı bir elin parmakları kadar…

Açılışımızdan bazı kareleri o akşam Kanal B’deki programında da kullanmış.

Açılış; Semih Balaban’ın coşkulu, Fahir Beyle Kemal Beyin arı-duru Türkçesi, Yekta Beyin olağanüstü hitabeti, Nüket’in şiiriyle bir şölene dönüştü adeta.

Düşünebiliyor musunuz, hergün Manisalı CHP’liler Kemal Nehrozoğlu ile Rasime Şeyhoğlu’na merhaba demiş olacaklar.

Hergün Sokrates, Heraklit, Descartes ile konuşuyor gibi olacaklar.

Hergün Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Marguez, Dostoyevski, Şirazlı Sadi, Pablo Neruda gibi çok sayıda şair ve yazarla göz göze gelecekler.

Şiir tarlasında, öykü ve roman ormanında gibi duyumsayacaklar kendilerini.

Işığı, ısıyı ve suyu görünce toprağın derinliklerine kök salan ağaçlar misali, annemle Kemal Bey Manisalıların gönüllerine taht kurmuşçasına yerleşecekler.

Özetin özeti şu ki Manisa CHP’de edebiyat çiçek açacak.

İstiyorum ki kitaplar tez zamanda yıpransın. İstiyorum ki kimi dizelerin altı kırmızı kalemle çizilsin.

İstiyorum ki Manisa CHP, Şair Eşref, İlhan Berk, Yusuf Atılgan, Erol Toy gibi Manisalı edebiyatçılar adına şiir- öykü- roman yarışmaları düzenlesin.

Hemşerilerini parti olarak bağrına bassın.

Semih Başkan, belki de şimdiden Türkiye Yazarlar Sendikası/ Edebiyatçılar Derneği ile ilişkiye geçti bile…

Kulağım, Fahir Beyin 'ayırdına varmak', Kemal Beyin 'duyumsamak' sözcükleriyle çın çın çınladı o gün. Ne de güzel konuştular…

O gün dil ve kültür tohumları ekildi Manisa’da.

Semih Başkan ve arkadaşlarının coşkusuyla sulanacak ve günün birinde filizlenecek olan o tohumlar gün gelecek yeni Yusuf Atılgan olacak, yeni İlhan Berk olup bize selam verecek.

O günler hiç de uzakta değil!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.