Türkiye’yi çağdaş müzik alanında başarı ile temsil eden besteci, gitarist, eğitmen Timuçin Şahin’in tasarladığı ve dünya müziğinin önde gelen isimleri ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde gerçekleştirdiği farkındalık projesinde yedinci haftaya girildi. Yapılan çalışmalar ise geçtiğimiz hafta muhteşem bir konser ile taçlandı.
İzmir Sanat’ta gerçekleşen konserin ilk bölümünde sahne alan Timuçin Şahin avant-garde caz müziğinin çok önemli iki ismiyle oluşturduğu heyecan verici bir trio ile nefesleri kesen bir performans sergiledi. Şahin’e, davulda caz müziğini 21. yüzyıla taşıyan önemli bir ekol olarak kabul edilen Jim Black ve basta M-Base akımının kurucularından olan Reggie Washington eşlik etti.
KAPSAYICI VE YENİLİKÇİ BİR MÜZİKAL FELSEFE
Konserin ikinci bölümü başlarken bir konuşma yapan Şahin İzmirli müzikseverlere; “Bu gece daha önce hiç tecrübe etmediğiniz bir müzikal yolculuk sizi bekliyor. Tüm eserlerin yönetilen doğaçlamalardan oluştuğu, geleneksel bir notasyona ve yönetim sekline dayanmayan, kapsayıcı ve yenilikçi bir müzikal felsefe ile o anda kurgulayacağımız müzikleri dinleyeceksiniz” dedi.
Uluslararası eğitmenlerle sürdürülen “Kolektif Hayal Gücü” müzik çalışmalarının sosyal eşitsizliğe karşı her yaştan müzisyene ve dinleyiciye açık olduğunu belirten Şahin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e de desteklerinden dolayı teşekkür etti.
İkinci bölümde ilk önce Timuçin Şahin, daha sonra çocuk şeflerin yönetimindeki “Kolektif Hayal Gücü Müzik Orkestrası” Jim Black ve Reggie Washigton’ın da katılımıyla İzmirli müzikseverlere unutamayacakları bir gece yaşattı.
İZLEYENLERDEN TAM NOT ALDI
Kolektif Hayal Gücü’nü başından beri takip ettiği ifade eden Müge Vural; “Kolektif Hayal Gücü afişlerde görüldüğü gibi sadece enstrümanların bir sesi tınılaması projesi değildir. Bu proje bir çemberdir. Dinlemenin, birlikteliğin, bir amaç için birleşmenin çemberi. Sosyal eşitsizliklerin eridiği, iyi veya kötünün olmadığı bir eğitim ortamıdır. Sanatın, felsefenin, mühendisliğin ve hayatın olumlu modellemelerinin yer aldığı bir çemberdir. Bu çemberin günden güne sağlamlaşması için desteğini esirgemeyen Sayın Başkanımız Tunç Soyer'e sevgimiz ve teşekkürümüz sonsuzdur” dedi.
Murat Öztürk (47): “Ben hem bir eğitmen hem de izleyici gözüyle baktığımda çok farklı ama olumlu taraflar görüyorum. Klasik bir söz vardır. ‘Müzik sınırları aşar’ Burada müzik de çocuklar da diğer yetişkin müzisyenler de, ki dünyaca ünlü ve birçok farklı yer ve ülkede çalmış müzisyenler bunlar, her biri sınırlarını aştı. Eğitmen gözüyle baktığımda disiplin olarak her eğitim ortamına uygulanabilecek etkili bir eğitim yöntemi uygulaması gördüm. İzleyici gözüyle baktığımda ise hem yepyeni hem de her seferinde farklı enstrüman seslerinden oluşan o andaki ortak duygunun ortaya çıkardığı bir müziği dinledim.”
Balkan Öztürk (10): “Sahnede çok heyecanlanmadım, ama çalmaya başladığımda içimde bir şey zıpladığını hissettim. Çok güzeldi, konser bittiğinde yeniden çalmak istedim.”
Berkay Tokbay (18): “Müzik ve insan evrenin ayrılmaz bir parçası. Medeniyetler, insanlar, fikirler değişse de müzik her yerde varlığını sürdürüyor ve her kesime hitap ediyor. Kolektif Hayal Gücü de bu anlamda öncü. Sıfırdan sonsuza herkes bu orkestranın bir parçası olabiliyor. Yaptığımız müzikte de özgürüz. Bu inanılmaz bir şey. Yönettiğim Cazadolu eserinde olduğu gibi bir batı karakteristiğini de bir doğu karakteristiğini de yaptığımız müzikte kullanabiliyoruz. Bazen sessizliğin içerisindeki yükselişi bile... İnanıyorum ki Kolektif Hayal Gücü ile harika müzikler yaratacağız.”
KOLEKTİF HAYALGÜCÜ MÜZİK ÇALIŞMALARI
İlk olarak 2017’de Bergama’da başlayan Kolektif Hayal Gücü, bu yıl eş zamanlı bir şekilde İzmir’de de hayata geçirildi. Cuma ve Cumartesi günleri ‘Kültürpark İzmir Sanat Atölyeleri’nde ve her Pazar günü ‘Bergama Kültür ve Sanat Vakfı BERKSAV’da gerçekleştirilen çalışmalarda yedinci haftaya girildi. Eğitimlerde kolektif grup dersi formatında; doğaçlama, enstrüman, müzikal hayal gücü ve beste üzerine atölye çalışmaları yapıldı. Dinleme Sanatı ve Ses ve Kayıt Teknolojisi gibi da konular işlendi. İlk yedi haftada ki eğitimlerde Timuçin Şahin ve İspanyol perküsyoncu Enric Monfort’un yanı sıra Türkiye'nin alanlarında en önemli isimlerinden; ses teknisyeni Alp Turaç da katıldı.