“Dün gece kurşunlanma ile gelen bir hastayı ameliyata aldım, kurşunu çıkardım. Ameliyata girmeden önce polis aradı ‘hocam yakınlarıyla konuşacağınız zaman bizi arayın biz gelmeden konuşmayın’ dedi.
Ameliyat sonrası ameliyathane önünde polis eşliğinde yakınlarına bilgi verdim.
Gece 1.30’da ameliyata girdim çıktığımda 4’e geliyordu, 5’e doğru hastaneden çıkabildim. Ameliyat boyunca 'hastaya bir şey olursa yakınları bana zarar verir mi' diye düşündüm ister istemez.
'Çıkışta otoparkta yolumu keserler mi, eve kadar takip ederler mi' soruları hep aklımdaydı.
Sizce ben bu sorular eşliğinde ne kadar verimli çalışabilirim?
Ameliyat yaparken bunları düşünmek zorunda hissetmem ne kadar mantıklı?
Hasta ya da hasta yakınıyla konuşurken polise ihtiyaç duymam sizce de rezillik değil mi?
Ben bu şartlarda nasıl işimi yapabilirim?
Bu hastayı ben kurşunlamadım,
can almak da can vermek de benim elimde değil. İnsani şartlarda çalışmak istiyorum sadece inanın tek istediğim şey sevdiğim işi maddi manevi insani koşullarda yapabilmek. Yemin ederim başka bir isteğim yok.
Mecburi hizmet için ailemden 600 km ötede bir ile yollandım, yalnız yaşıyorum, devlet adına çalışıyorum.
Kendimi bu kadar korunmasız hissetmemem lâzım. Hem kadın olarak, hem doktor olarak beni koruması gereken insanlara bunun için yalvarmamam lâzım. Gerçekten çok yoruldum artık.”
Merve Dumlu, Beyin Cerrahisi uzmanı bir hekim.
Yaşadıklarını sosyal medyadan paylaşmış.
****
Son birkaç ayda olanlar;
-İstanbul Başakşehir’de 4 hasta yakını hamile hemşirenin karnını tekmeledi.
-Mermerle doktorun kafasını yardılar.
-Ankara’da Ortopedist doktor elinden bıçaklandı, 4 parmağı koptu.
-Satırla doktorlara saldırdılar.
Son olarak;
Yer: Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi.
İki kişi, ortalığı savaş alanına çevirdi.
30 bin dolarlık tomografi cihazına hasar verdi.
Personel kendisini bir odaya kilitledi.
2 güvenlik görevlisi yaralandı.
Polis gözaltına aldı, adliyeden serbest kaldı
2 sanık(!)
****
Kadına şiddet...
Çocuğa şiddet...
Hayvanlara şiddet...
Doktorlara, sağlık çalışanlarına şiddet!
Hızla tırmanıyor.
Her gün sağlıkçılara şiddet haberleri okuyoruz.
En çok şiddet haberi de Devlet Hastanelerinden geliyor.
Doktorlar, artık hastalara en az temas edebilecekleri branşları tercih ediyor.
Olanak bulan yurt dışına gidiyor.
Son iki yılda 3 binden fazla doktorun ve sağlık çalışanının gelir yetersizliği, şiddet ve baskılar yüzünden yurt dışına göç ettiği bildiriliyor. Özellikle 26-35 yaş arasında büyük bir hekim göçü söz konusu.
10 yılda 24 kat artmış gidiş yurt dışına!
8 binden fazla hekim de kamu hastanelerinden istifa etmiş!
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin cezasının da caydırıcı olacak şekilde arttırılması şart.
Duyduğumuz kadarıyla cezaların paraya çevrilememesi ile doktorlara hakim teminatının getirilmesi düşünülüyor.
Bu konuda Sağlık ve Adalet bakanlığı yetkilileri çalışıyormuş.
****
Biz de CHP Ankara Milletvekili tıp doktoru Murat Emir gibi soralım;
“Etkin bir sağlıkta şiddeti önleme düzenlemesi için daha ne kadar şiddete maruz kalmalı ya da ölmeli sağlık çalışanları?
Ne zaman bitecek sağlıkçıya şiddet?
Sağlıkta şiddete hayır!