"İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 10 Mayıs'tan bu yana düzenlediği saldırılarda, 41'i çocuk, 23'ü kadın 145 Filistinli hayatını kaybetti, 1100 kişi yaralandı"
Geçtiğimiz hafta dünya Filistin'den gelen haberlerle sarsıldı. Bölgede kangren haline gelen sorun 1948 yılına dayanıyordu.
Filistin 1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulmasıyla işgal edilmiş, yıllarca geleneklerine, inançlarına vahşice saldırılmıştı. Tüm dünya yaşananlara sesiz kalırken, altıncı filonun ülkemize yerleştiği yıllarda ise Deniz Gezmiş, Filistin’e gidip, Filistin halkının bağımsızlığı için savaşmıştı.
O günlerden bugüne Filistin sorunu hep devam etti. Topraklarının yüzde 85’i işgal edildi. Günümüzde tüm şiddetiyle süren Filistin sorunu yıllarca Dikili Festivallerinde de yer aldı.
12 Eylül faşizminin ardından Dikili de demokrasi ateşi yakılmıştı. Barıştan, demokrasiden, sosyal adaletten ve özgürlükten yana özlemi olanların bir araya geldiği Dikili Barış ve Demokrasi Festivali sadece Türkiye gündemini değil, Balkanlardan, Filistin’e kadar tüm konuları ele alıyordu.
Öyle ki 1988 yılında, İlhan Selçuk, Muzaffer İlhan Erdost, Mustafa Emekçi gibi isimlerin katıldığı “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 40’ncı yıldönümünde Filistin Sorunu ve İnsan Hakları” paneli düzenlenmişti.
Panelde konuşan Filistinli yetkili Dikili halkına teşekkür ederek; “Ortadoğu’da adaletli ve kalıcı barışın sağlanmasının tek yolu Birleşmiş Milletlerin güvenliği altında, Güvenlik Konseyi’nin daimi 5 üyesi, sorunla ilgili bütün taraflar, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün de katılımıyla Uluslararası bir barış konferansının toplanmasıdır. Bu konferansa katılan tüm taraflar eşit hakka sahip olmalıdır. Bu konferansın görevi Filistin halkının kaderini tayin edip, başkenti Kudüs olmak üzere bağımsız bir Filistin Devleti kurmak olmalıdır” demişti.
Dikili Festivalleri, Filistin sorununu sonraki yıllarda da ele alır. Dikili – Filistin arasında kardeşlik köprüsü kurulur. Çünkü Dikili Festivalleri, ülke çapında takip edilen ve her türlü konunun tartışıldığı bir platforma dönüşmüştür.
1989 Yılında, Filistin’den gelen Halk Oyunları ekibi liman sahnesinde yaptıkları gösterinin ardından, Türkiye-Filistin dostluğu onuruna Belediye Başkanı Osman Özgüven’e plaket verir. Filistinli grup başkanı ise, Filistin halkından, kardeş Dikili Halkı’na selam getirdiğini söyler. Osman Özgüven ise; “Filistin halkının ve tüm ezilen halkların haklı mücadelesini destekliyorum. Yaşasın Filistin halkı, yaşasın halklarımız” cümlelerini kullanır.
Foto: Sinema Sanatçısı Gülsen Tuncer, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Filistin Büyükelçiliği Müsteşarı İbrahim Tamim
Filistin Büyükelçiliği Müsteşarı İbrahim Tamim ise 1992 yılında Dikili liman sahnesinde yaptığı konuşmada; “Dikili Belediye Başkanı kardeşim Osman Özgüven ve dost Dikili ahalisi, Filistin’den geldik. Kültürümüzü ve sanatımızı sizlere tanıtmaya geldik. İsraillilerin içinden bizi söküp çıkartamaya çalıştıkları topraklarımız için türküler söyleyenleri huzurunuza getirdik” der.
Tamim, Çamlaraltı Kahvehanesi’nde düzenlenen “Filistin’de Politik Gelişmeler” adlı panelde ise; “Herhangi bir barış, Filistin halkının ulusal haklarını, kendi kaderini kendi tayin etme hakkını, bağımsız devlet kurma hakkını kapsamıyorsa zalim ve eksiktir” sözlerine yer verir.
1992 yılında Osman Özgüven’in liman sahnesinde yaptığı konuşmada, konuyla ilgili düşünceleri ise şöyledir; “Filistinlilerin vermiş olduğu kurtuluş mücadelesini hep birlikte gönülden destekliyoruz. Onlara o kadar alıştık ki her davetimizde bizleri kırmıyor, buraya geliyorlar. Danslarını izliyor, mücadelelerini dinliyoruz. Onların mücadelelerine ortak olmaya çalışıyoruz. Tüm ülkelerin barışı için, tüm insanların barışı için, herkesin kardeşliği için birlikte olmak dileğiyle saygılar sunuyorum”