Başkent Berlin’de Bergama kentinden antik eserleriyle ünlü olan Pergamon Müzesi’nin de bulunduğu, dünya kültür mirası Müzeler Adası iki ay aradan sonra ziyarete açıldı.
Koronavirüs salgını nedeniyle 14 Mart tarihinde müzeler kapatılmıştı. Bugün Müzeler Adası’ndaki ‘Alte Nationalgalerie’, ‘Altes Museum’ ve ‘Pergamon Panorama’ yeniden açıldı. Kültür forumda ise ünlü Amerikalı ressamlar Warhol ile Lichtenstein’ın eserlerinin sergilendiği Gemaeldegalerie de ziyarete açık. Maske ve 1.5 metre fiziksel mesafe şartının bulunduğu müze ziyaretinde ilk gün bir akın olmadı. Alte Nationalgalerie müzesi açılışına 20 kadar ziyaretçi geldi.
6000 Yıllık Kültür Tarihi Müze Adası
Berlin Müze Adası'nda 6000 yıllık kültür tarihi etkileyici bir biçimde görselleştirdi. Panorama, eski Mısır ve Yakın Doğu medeniyetlerinden Ortaçağ Hıristiyan ve İslam sanatı ile 19. yy Avrupa'sına kadar uzanmaktadır.
Prehistorya ve Erken Dönem Tarih Müzesi (Museum für Vor- und Frühgeschichte) koleksiyonları ile bakış açısı tüm insanlık tarihini kapsayacak şekilde genişletildi. Kısa bir süre önce David Chipperfield tarafından yeniden inşa edilen Yeni Müze'de (Neues Museum) farklı kültürler buluşuyor.
Burada Mısır Müzesi (Ägyptisches Museum) ve Prehistorya ve Erken Dönem Tarih Müzesi zengin hazinelerini sergiliyor. Antik Koleksiyon (Antikensammlung) ve Madeni Para Sergisi (Münzkabinett) ile birlikte Heykel Koleksiyonu tarafından sağlanan bazı nadide eserler, ana katta ziyaretçilere eski Mısır'ı, Roma'ya bağlı eyaletleri, Keltleri ve Germenleri temel alan ve ortaçağa kadar uzanan tarihsel bir tur yapma olanağı sunuyor.
Bergama Müzesi (Pergamonmuseum)
Müze Adası özellikle Bergama Müzesi'nde (Pergamonmuseum) sergilenen dev mimari eserlerle ünlüdür. Bu mimari eserler Alman arkeologların öncülüğünde gerçekleştirilen kazı çalışmaları ile 19. yy sonunda gün yüzüne çıkarılmıştır. Üzerinde dev frizi bulunan Bergama sunağı Bergama'dan, Pazar kapısı ise geç Roma döneminde kurulan Milet şehrinden getirilmiştir.
Uruk'tan getirtilen çivi yazısı tabletleri ile yazının en erken örneklerini de barındıran Ön Asya Müzesi (Vorderasiatisches Museum) ayrıca Alay Caddesi ve binlerce renkli cilalı tuğla fragmanından oluşturulan Babil'in İştar Kapısı gibi olağanüstü mimari eserlerle ziyaretçileri büyülüyor. İslam Sanatları Müzesi (Museum für Islamische Kunst) seramik, cam, metal ve fildişi eserlerin yanı sıra halı ve kitap sanatının nadide eserleriyle ziyaretçileri etkiliyor. Müze ayrıca Ürdün çölünden getirilen 8.yy'dan kalma erken dönem bir kumtaşı saray cephesini barındırıyor.
Eski Müze (Altes Museum), kısa bir süre önce içerisinde Etrüsk, Yunan ve Roma sanatına genel bir bakış sunan sergiyle kapılarını ziyaretçilere açmıştır.
Çarpıcı kubbelere sahip imparatorluk dönemine odaklı Bode Müzesi (Bode-Museum), tüm Avrupa'dan toplanmış olan ve erken Ortaçağ'dan Klasisizm'e uzanan Heykel Koleksiyonu'na (Skulpturensammlung) ev sahipliği yapıyor. Burada ayrıca 3.yy ile 19.yy Bizans Sanatı sergilenmekte ve Madeni Para Sergisi (Münzkabinett) Antik Çağ'dan 20.yy'a kadar uzanan bir zaman dilimine ait en değerli madeni paralarını ve madalyalarını ziyaretçilerle buluşturmaktadır.
Spree nehrinin kıyısında bir Yunan tapınağı gibi göğe yükselen Eski Ulusal Sanat Galerisi (Alte Nationalgalerie), 1876 yılında dönem sanatlarının sergilenmesi için açıldı. Günümüzde de 19.yy'ın önemli resim ve heykel eserleri sergileniyor. Empresyonist sanatçıların ve Caspar David Friedrich'in eserlerinin sergilendiği salonlar, müzenin özel odak noktasını oluşturuyor.
Müze Adası (Museumsinsel) dünyaca ünlü koleksiyonları ve eşsiz mimariye sahip bina topluğu ile 1999 yılında Dünya Mirasları Listesine dâhil edildi. Burada bulunan beş bina, 1930 ve 1980 yılları arasında ünlü mimarlar tarafından inşa edilmiş ve müze mimarisi için çok önemli bir öncü rol oynamıştır. Schinkel'in inşa ettiği Eski Müze binasından İkinci Dünya Savaşı sonrasında sadece etkileyici sütunlu ön cephe ayakta kalmıştı, binanın kubbesi aslına uygun yeniden yapılandırıldı. Buna karşın Eski Ulusal Sanat Galerisi'nde kısmen de olsa tarihi donanımlar mevcuttur.
Bode Müzesi'ndeki ihtişamlı merdivenler, ''Bazilika'' ve Wilhelm von Bode'nin yaptırdığı Rönesans portalları ile şömineler günümüze orijinal halleriyle ulaştı. Yeni Müze'de Klasisizm'in şekil dili ile modern mimari etkileyici bir şekilde bütünleşiyor: Bazı odalarda hâlâ 1850'li yıllardan kalan sütunlar, tavanlar, zeminler ve hatta duvar boyaları mevcutken, savaşta harap olan odalar, bunların arasında ihtişamlı merdiven boşluğu da bulunuyor, yüksek değerlikli beton ile sadeleştirilmiş bir stille tasvir edildi.
Mutlaka Görmelisiniz
Bergama Müzesi içindeki Bergama Sunağı, Milet Pazar Kapısı, Alay Caddesi ve Aleppo Odası'nı, Yeni Müze'de Nefertiti ve ''Berlin'in Altın Şapkası'', Eski Müze'de ''Berlin'in Tanrıçası'', ''Dua Eden Çocuk'' ve Sezar büstünü, Bode Müze'sinde Tilman Riemenschneider'in ''Dört Evangelist'' tablosunu ile Eski Ulusal Sanat Galerisi'nde Schadow'un Prusyalı Prensesler ve Menzel'in ''Demir Fabrikası'', ''Manet'in ''Kış Bahçesi'' ve Caspar David Friedrich'in ''Denizdeki Keşiş'' tabloları.