Dikili’de süt fiyatlarından memnun olmayan inek sahipleri, yeni fiyatlandırma yönteminden de şikâyetçi. Çiftçiler; “Tavsiye edilen satış fiyatının altında satış yapmak zorundayız!” diyor.
Geçtiğimiz yıl 25 Ocak tarihinde, Tarım ve Orman Bakanlığı çiğ süt fiyatlandırması konusunda kaliteli süt üretimini desteklemeye yönelik bir karara vardı. Karar 2022 itibari ile yürürlüğe girecekti ancak erkene çekilerek 1 Mayıs 2021 tarihine alındı.
Haber: Soner Tekinel (Dikili) Fotoğraflar: Ergin Gelir (Bergama)
Dikili bölgesinde faaliyet gösteren bir süt firması uygulamaya erkenden geçildiğini, her süt üreticisinden numune alındığını ve değerlendirmeler sonucu ücretlerin ödendiğini söylüyor. Ancak görüştüğümüz süt üreticileri Fevzi Bozkurt, Recep Tekinel ve Fikret Şener, Tarım ve Orman Bakanlığının açıkladığı süt kalitesini artırmaya yönelik fiyatlandırma politikasına göre hareket etmelerinin ödüllendirici olmadığını, bahsi geçen kurallara uymaları halinde altına girecekleri yükün karşılığını alamayacaklarını söylediler.
Yeterli şartları sağlamadıkları için sınıflandırmanın dışında kalan süt üreticileri tavsiye edilen fiyatın ise litrede en az 20 kuruş altında satış yapmak zorunda olduklarını belirttiler. Masrafları her geçen gün artan süt üreticileri yem fiyatlarında ya da veteriner hekim ücretlerinde yaşanan herhangi bir zamdan ise anında etkilendiklerini eklediler.
Küçük üretici önemsenmiyor
Süt fiyatlarına karar verme yetkisi hukuken Ulusal Süt Konseyinde görünse de 15 yıldır inek besleyen çiftçi Fevzi Bozkurt’ a göre inek sahibi köylü yüksek miktarda süt satamıyorsa devreye çok sayıda köylünün sütünü mandıraya taşıyan aracı kişiler giriyor. Aracılar ise inek sahibine süt karşılığında perakende yem satışı yapıyor, hem de sütün taşınmasını sağladığı için komisyon alıyor. Yem fiyatları arttıkça çiftçi aracıya borçlanıyor. Ancak süt fiyatları artmıyor. Bu sebeple Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı çiğ süt fiyatı çiftçinin eline geçen miktarla örtüşmüyor
Bir diğer inek sahibi Recep Tekinel de istenilen yağ ve protein değerlerine ulaşması için fazladan harcama yapması gerekeceğini, bu şartlarda bile hayvan bakımını sağlamakta zorlandığını, sütün market fiyatının artmasının küçük üreticiye herhangi bir kazanç sağlamadığını, yalnızca fabrikaların kar elde ettiğini söylüyor. Tekinel ayrıca; eğer küçük süt üreticisi devletten doğru desteği alamayıp görmezden gelinmeye devam edilirse köylünün kendi sütünü üretmeyi bırakmasının, fabrikasyon süte muhtaç kalmasının önlenemeyeceği günlerin yakın olduğunu belirtiyor.
Organik süt
Görüştüğümüz çiftçiler, son olarak müşteriye birinci elden satış yapmanın, mandıraya ucuz fiyatlara süt vermenin alternatifi olduğunu ancak bunun da sürdürülebilir bir gelir kapısı olmadığını müşterinin doğal süte hak ettiği rağbeti göstermediğini anlattılar.
(Resmi Gazetede yayınlanan tebliğ: https://resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/01/20200125-41.htm)