İzmir Büyükşehir Belediyesi, tüm Türkiye’ye örnek olan Süt Kuzusu projesinden sonra çocukların et ve protein ihtiyacını karşılamak için harekete geçti. Mera İzmir Projesi çocukları kavurma ile buluşturmanın yanı sıra, İzmir’in meralarının korunmasını ve kırsal kalkınmayı destekleyecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, büyük ses getiren ve Türkiye’nin diğer şehirlerine de yayılan süt kuzusu projesinden sonra bir başka gıda ve kırsal kalkınma projesini daha hayata geçiriyor. Çocukların ihtiyaç duyduğu protein ihtiyacını karşılamalarına yardımcı olacak ve aynı zamanda Ege Bölgesi’ndeki meraları koruyacak Mera İzmir projesi başlıyor. Meralarda yerel koyun ve diğer küçükbaş ırklarının yetiştirilmesini destekleyecek ve üretilen etin çocuklara kavurma olarak dağıtılmasını sağlayacak proje, 2020 baharında başlayacak.
Mera İzmir Projesi, Protein ihtiyacının daha az enerji tüketilerek karşılanmasını ve kontrollü üretim sayesinde meraların rotasyon ilkesine bağlı kontrollü kullanımına ve korunmasına olanak sağlayacak. Böylelikle İzmir ve Ege genelinde terk edilen mera alanları yeniden hayat bulacak.
Katma değeri yüksek ürün
Mera İzmir projesi sayesinde etlerin doğrudan kurbanlık veya karkas et olarak satılması yerine işlenerek katma değerinin artırılması sağlanacak. Kavurma tekniği etin küflenip bozulmasına engel olup uzun süreler kullanılmasına imkân tanıdığı için; hem geleneksel üretim yöntemleri desteklenecek hem de meradan çocuklara uzanan besin zincirinde sürdürülebilir, iklim dostu bir model hayata geçirilmiş olacak. Kavurma ihtiyacının bir bölümü ise Ardahan'dan başlamak üzere diğer illerimizdeki meralarda hayvan yetiştiriciliği yapan üreticilerden tedarik edilecek.
Devrim niteliğinde
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Mera İzmir Projesi’nin sadece çocukların beslenmesiyle ilgili bir proje olmadığına dikkat çekiyor. Başkan Tunç Soyer şöyle, “Mera İzmir projesi sayesinde çocuklarımızın protein ihtiyacını karşılamasına yardım edeceğiz ancak bu projenin sadece görünen yüzü. Öte yandan, Türkiye’deki yanlış tarım politikaları nedeniyle bitme noktasına gelen hayvancılığa da beklediği can suyunu vereceğiz” dedi. Projenin sadece çocukları değil ülkenin geleceğini de ilgilendiren tarihi bir adım ve tarımda devrim niteliğinde bir adım olduğunu belirten Tunç Soyer, “Ege Bölgesi’nin koşullarına uygun türlerin yetiştirilmesini sağlayarak, meraları yeniden kullanılır hale getirerek onların korunmasını da sağlayacağız. Büyükbaş hayvancılığa kıyasla daha az seragazı emi syonuna neden olan, koyun ve keçi gibi türlerin yaygınlaşmasını sağlayacağız. Bu da iklim krizinden çıkma çabalarına destek olacak. Kavurma gibi bir ürünle de tarımda hep vurguladığımız katma değeri yüksek ürünlere geçişi sağlayacağız” açıklamasını yaptı.
Kooperatifler yine ön planda olacak
Çocuklara ücretsiz dağıtılacak kavurma üretimi, Süt Kuzusu projesinde olduğu gibi kooperatifler ve damızlık birlikleri aracılığıyla yapılacak ve üreticilerin güçlendirilmesi sağlanacak. Üretim aşamasında kurulacak bölgesel kooperatif tipi yapılarda, özellikle kırsaldaki kadınların emeğinin et işleme üretimine katılması ile istenilen katma değerli ürünün üretilmesi mümkün olacak. Üretilen kavurmalar, İzmir’deki üretici pazarlarında da satışa sunulacak.
Süt Kuzusu projesi neydi?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Süt Kuzusu projesinden 2012 yılından bu yana Konak, Karabağlar, Buca, Gaziemir, Balçova, Güzelbahçe, Bayraklı, Bornova, Çiğli, Karşıyaka ilçelerindeki 1-5 yaş grubu 125 bin çocuk yararlanıyor. 2018 yılında projeye aileleriyle birlikte savaştan kaçıp İzmir’e sığınan 10 bin Suriyeli mülteci çocuğu da eklendi. 2019 yılında ise Torbalı, Menderes, Urla, Seferihisar, Kemalpaşa, Menemen, Foça ve Aliağa ilçelerinin 96 merkez mahallesinde 20 bin çocuğa daha süt dağıtılmaya başlandı böylece Süt Kuzusu projesinden yararlanan çocuk sayısı 155 bine çıktı.