03.02.2025, 09:37

Cadı kazanı

Yenigün gazetesinde gördüğüm bir karikatürün adıydı ‘Cadı Avı’ kalabalık bir ortamda kara gözlüklü insanlar ellerindeki file kepçelerle insanları avlıyorlardı kim kime dumdumaydı her biri ve gidecekleri yer belliydi ‘Cadı Kazanı’ bu günlerin özetiydi o kare…

2025 yılının ilk yazımda ki başlık “2024 Emekli ( Hüsran) Yılıydı Ya 2025?” sorusunun cevabı gecikmedi ‘Aile Yılı’ ilan ettikleri 2025 bir faciayla çaldı kapımızı…

21 Ocak 2025 gecesi Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangında, otelde bulunan 238 kişiden 78’i hayatını kaybetti. Sömestr tatilinde meydana gelen bu büyük felakette hayatını kaybedenlerin 36sı çocuktu, parçalanan ailelerin yanında 8 aile ise yok olmuştu…

Daha yangının dumanları dağılmadan siyasetin kirli yüzü kendini gösterdi suçlamalar, sorumlular ve nedenler bir cadı kazanının kaynatılmasıydı. Suçlular, suçlananlar, tutuklananlar ama bir gerçek vardı denetlemeyenler, görevini savsaklayanlar kazanın kepçesinin başındaydılar ve onların derdi sudan çıkmış ak kaşık olduklarını ilan etmekti. Ama farkında değillerdi yangının kara isi suratlarına çalınmıştı ve söyledikleri her söz bizlerin içini acıtıyor ama onların vicdanı sızlamıyordu ki her gün yeni bir gündemle karşımıza çıkmaya devam ediyorlar…

Sorumlu bir devlet kademesinden bu aşamada beklediğim 2025 yılının ‘Afetlerden Korunma, Tedbirlerin Alınması ve Denetlenmesi’ yılı olarak ilan edilmesiydi, fertten başlayarak her kademede kamu ve özel kurum ve kuruluşlarda bir seferberlik ilan edilmesiydi… Oldu mu? Hayır, olur mu? Hayır. Neden mi onların niyeti “üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek”…

Demokles’in Kılıcı yazımda bahsettiğim kılıçlardan biriydi Teğmenler davası. Cadı kazanında kaynatılan hatta köpürtülen dava sonuçlandı. 30 Ağustos’ta resmi mezuniyet töreninin sona ermesinin ardından alanda tekrar toplanarak Subay Andını okuyan ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan Teğmenler Ebru Eroğlu, Batuhan Gazi Kılıç, Deniz Demirtaş, Talip İzzet Akarsu ve Serhat Gündar, Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu tarafından, Teğmenlerin sıralı amirleri Bölük Komutanı Binbaşı Murat Öztürk, Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Halit Türkoğlu ve Alay Komutanı Yardımcısı Albay Alper Sarıçam’ın da Millî Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından ihraç edildikleri açıklandı.

Bu açıklama öyle bir açıklamaydı ki muhataplarına resmi olarak tebliği edilmeden kamuoyu ile paylaşılıyor ve Cumhurbaşkanının katıldığı partisinin toplantısının bitmesi yanında mesainin son gününe, son saatine denk getiriliyordu…

Bu ilan şekliyle MSB lığı yayınladığı şu bildiri ile çelişki yaşadığının farkında mıdır acaba… “Önceliği müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde; disipline aykırı hiçbir eylem, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır.”

Gerekçeli karar açıklandığında kimin hangi kararı verdiğini öğreneceğiz ama şu bir gerçektir ki bu ceza atfedilen suçla ilgili değildir. Bu ceza Cumhurbaşkanının “Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? “…oradaki birkaç tane kendini bilmez” “…Kim olursa olsun, bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil. Bunları temizleyeceğiz” …”bunların süratle temizlenmesi için de adımlarımızı atıyoruz.” Hükmünün resmileştirilmesidir.

Bu karar TSK de ki ‘Mustafa Kemalin Askerlerini Bitirme Planının’ son halkalarından biridir ve ne acıdır ki bu son halkayı TSK’nın komuta kademesinde ki komutanlar çakmıştır…

İhraç kararına yol verenler ve bu karara imza atanlar yarın devre arkadaşları ile karşılaştıklarında onların yüzüne nasıl bakacaklardır, vicdanları hiç mi sızlamayacaktır, albümlerinde Teğmenlik fotoğraflarını gördüklerinde 5 Teğmenle ilgili ihraç kararı ile yüzleşmeyecekler midir?

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okuduklarında kendilerine bir pay çıkaracaklar mıdır yoksa yaşlarını düşünüp üzerlerine alınmayacaklar mıdır o sözlerin.

Hele bir de CHP Genel Başkanının şu sözleri onların Demokles’in Kılıcı olarak başlarının üstünde sallanırken…

“İhraç edilen teğmenler bundan sonra kendilerini nerede görmek istiyorlarsa o görmek istedikleri görev başımızın üstündedir, teminatı biziz. O görev yapılacak ilk genel seçime kadar sürecek. O seçimden sonra bu beş teğmenimiz askerlik mesleğine dair hiçbir kayıpları olmaksızın şanlı üniformalarına ve görevlerine dönecekler. Benim siyasi hedeflerimden bir tanesi de şu olsun, buradan kayda geçiriyorum. Tayyip Erdoğan da duysun ama en çok da o ihraç kararlarına imza atanlar ve buna susanlar duysun ki, teğmenlerin geldiği gün siz ihraç olacaksınız.”

Cadı Kazanı öyle bir kazan ki altında ki ateşi harlatmak için hiç te zor değil bir söz, bir eylem, bir uygulama yetiyor. Son harlatan ise bir söz oldu. Ne demişti Cumhurbaşkanı, “turpun büyüğü heybede”. Heybeye bir bakıyorum öyle dolu ki hangisi nereden büyük turp olarak karşımıza çıkacak…

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, “Cumhurbaşkanı’na hakaretten” gözaltına alınmasından ve “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik” suçlamasıyla tutuklanması.

Birçok ünlü oyuncunun menajerliğini yapan Ayşe Barım’ın, sektörde tekelleşmeye neden olduğu iddialarıyla soruşturulurken Taksim’deki Gezi Parkı odaklı olaylarla ilgili “hükümeti ortadan kaldırmak” amacıyla kendisi ve menajerliğini yaptığı oyuncuları ile ilgili yeni bir soruşturma başlatılması.

İstanbul BB Bşk. Ekrem İmamoğlu’nun ‘Ahmak Davası’ sürerken İstanbul Başsavcısına hakaret ve tehditle ilgili yeni bir dava açılması ve buna bağlı olarak bilirkişinin adının açıklanması ile soruşturulması ve bu konuyu Halk Tv de programlarında yayınlayanlar hakkında soruşturma başlatılması ve tutuklama işlemi yapılması.

Belediye Başkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyum atanması.

Sadece bunlar mıydı kazanda kaynatılanlar Suriye vardı yanı başımızda, adı konmamış bir proje yürütülüyor bir teröristi hapisten çıkarmayı da içeren, teröristleri affa götüren mesajı bekliyor iktidar.

Bekleyip göreceğiz görünen o ki bu kazan daha çok yanacak ve cadı avı devam edecek nereye kadar ne zamana kadar ne kadar dayanacağız?

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 29 71
3. Samsunspor 30 51
4. Eyüpspor 30 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 29 45
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 29 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 29 36
14. Bodrum FK 31 34
15. Rizespor 29 34
16. Alanyaspor 29 31
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 34 69
2. Karagümrük 35 60
3. Erzurumspor 35 58
4. Gençlerbirliği 34 58
5. Bandırmaspor 34 56
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Boluspor 35 52
9. Keçiörengücü 34 51
10. Ahlatçı Çorum FK 35 51
11. Iğdır FK 34 49
12. Esenler Erokspor 34 49
13. Ümraniye 34 47
14. Sakaryaspor 34 45
15. Pendikspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 34 27
20. Yeni Malatyaspor 34 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 32 76
2. Arsenal 32 63
3. Newcastle 33 59
4. M.City 33 58
5. Nottingham Forest 32 57
6. Aston Villa 33 57
7. Chelsea 32 54
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 32 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 33 44
13. Everton 33 38
14. M. United 32 38
15. Tottenham 32 37
16. West Ham United 33 36
17. Wolves 32 35
18. Ipswich Town 32 21
19. Leicester City 32 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 32 73
2. Real Madrid 31 66
3. Atletico Madrid 32 63
4. Athletic Bilbao 31 57
5. Villarreal 30 51
6. Real Betis 31 48
7. Mallorca 32 44
8. Celta Vigo 32 43
9. Rayo Vallecano 32 41
10. Real Sociedad 31 41
11. Getafe 32 39
12. Espanyol 31 38
13. Osasuna 31 38
14. Valencia 32 38
15. Sevilla 31 36
16. Girona 31 34
17. Las Palmas 32 32
18. Deportivo Alaves 31 30
19. Leganes 32 29
20. Real Valladolid 31 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@