12.12.2020, 16:42

Futbol Edebiyatta Bir Başkadır...

"Edebiyatla hayat takım kurup futbol maçı yapsalar, hayat üç çeker edebiyata! Ve böyle bir duruma ancak Oğuz Atay ve kahramanları dayanabilir." 

(Barış Bıçakçı)

***

Futbol bir oyun, bir endüstri, kitleleri coşturur.

Dünyanın her yerinde, her insan tarafından sevilebilen bir oyundur.

Spor Yazarı Orhan Can'ın şu satırları futbolla edebiyatın yollarının kesişmesini çok iyi anlatır:

"Futbol sadece 'Ayak işi' değildir..

Futbol 'Akıl' ile 'Ayağın' bileşkesinden çıkan bir oyundur.

Akıl ile Ayak birleşir kalp ise ona kelepçe vurur."

Bu yüzden milyonlar hop oturur hop 

kalkmaz mı?

Kuralları gayet basittir ama felsefesi ve varyasyonları bakımından beyinsel ve kalpsel bir oyundur futbol...

Akıl ve hata oyunudur futbolcu için de!

Kim bilir, edebiyatın futbola bulaşmasının nedeni, belki de budur!"

***

Aziz Nesin, Yusuf Ziya Ortaç, Can Yücel, Melih Cevdet Anday, Cemâl Süreyâ, Ülkü Tamer, Çetin Altan, Salah Birsel, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Haldun Taner ve Muzaffer İzgü'nün futbolla ilgili yazdıkları bu yüzden büyük ilgi görmüştür.

****

Korona yüzünden aylar sonra maçlar "seyircisiz" başladı.

Ama tv'den izlemek, stata izlemek kadar keyif vermiyor futbola gönül

verenlere.

Bugün edebiyatta futboldan yazmak geldi içimden.. 

Buyrun...

****

Sair Ülkü Tamer ile başlayalım...

"1972. Mexico City’den Rio de Janeiro’ya gidecektim. Ama vizem yoktu. Vize almak için Brezilya Büyükelçiliği’nin yolunu tuttum.

Elçiliğin kapısını çaldım. Açan yok. Bir daha. Yine açan yok. Hadi, bir daha… Sonunda, son derece şık, kır saçlı, yaşlıca bir adam belirdi kapıda.

“Buyrun?” diye sordu.

“Vize almak için geldim,” dedim.

“Haftaya geleceksiniz.”

“Neden?”

“Noel tatilindeyiz.”

“Ama benim yarın Brezilya’ya gitmem gerek,” dedim.

“Maalesef bir şey 

yapamayız.

Çalışanlar tatilde.”

“Bakın,” dedim, 

“ben taa İstanbul’dan geliyorum.”

Adam, “Büyükelçiyle benden başka kimse yok. Herkesizinde. Elimden 

bir şey gelmez,”

dedi.

Nasıl olduysa, ağzımdan, “Ben şimdi Pele’nin ülkesini göremeyecek miyim?” sözü çıkıverdi.

Adam bir an durakladı. Bana bakıp, “Siz Pele’yi 

biliyor musunuz?” diye sordu.

Saymaya başladım:

“Felix, Alberto, 

Everaldo, Clodoaldo, Brito, Piazza, 

Jairzinho, Gerson, Tostao, Pele, Rivelino…”

İki yıl önce İtalya’yı 4-1 yenip Dünya Şampiyonluğunu kazanan Brezilya takımının oyuncularını kaleciden solaçığa kadar sıraladım.

Adam kapıyı açıp içeri, büyük bir salona aldı beni. Bir koltuk gösterip, “Buyrun, oturun, ben şimdigeliyorum,” dedi. Salondan çıktı.

Biraz sonra, pijamasının üstüne giydiği robdöşambrla Büyükelçi geldi salona.

“Arkadaşım Brezilya milli takımını ezbere saydığınızı söylüyor,” dedi.

Durur muyum! Yine başladım:

“Felix, Alberto, Everaldo…”

Büyükelçi, sehpadan aldığı çıngırağı çaldı. Gelen uşağa, “Bize kahve getir. Masamdaki mührü degetir,” dedi.

Kısa bir süre sonra, cebime vizeli pasaportumu koymuş, Büyükelçi’yle dünya futbolu üstüne koyu bir sohbete dalmıştık.

Ayrılırken, Büyükelçi kapıya kadar geçirdi beni. Elimi sıkarken, “Brezilya şampiyon oldu,” dedi, “ama golü siz attınız.”

Ertesi gün, Rio havaalanında öteki yolculara ahret soruları sorulurken, ben özel “visa de cortesia”mührünü taşıyan pasaportumla gümrükten krallar gibi geçecektim!

****

…(Bursa) hapishane (sinin) bahçesi (futbol için) adam akıllı müsaitti. Bizden evvel de zaten adetmiş, oynarlarmış.

Lakin başgardiyan zaman zaman engel olur, futbol topunun bahçe duvarından dışarı aşıp, geri gelmesiyle “esrar kaçakçılığı” yapılmak ihtimalini -zayıf, çok zayıf bir ihtimal olmakla beraber- sebep olarak gösterir, eğlence babında belki tek vasıtamızı da elimizden almak isterdi. Başgardiyanın gönlü edilip, top oynamaya izin koparıldığı ikindi üzerleri, iki takım halinde bahçeye inerdik… (Ben) okulu futbola değişecek kadar bu işin tiryakisiydim.

Uzatmayalım, günün birinde aramıza uzun boylu, sarı saçları kıvır kıvır, kırk yaşlarında, mavi gözlü bir de şair karıştı… Hem de takımın en zor yerinde oynuyordu: Ortahaf! Şiirdeki kadar usta, yahut nefesli olmadığı için, onu ve ona dayanan defansı kolaylıkla geçer, onu çıldırtırdık. Öyle sinirlenirdi ki…

***

Kurşunî kasketinin siperini hırsla geriye çevirir, santrafora geçer, beklere (savunma oyuncularına), haflara (kanat oyuncularına) çıkışır, oyuncuların yerlerini değiştirirdi ama, oyun başladıktan az sonra her şeye rağmen… İnerdik kalelerine ve… GOOOOL!

İfrit olurdu.

Kıpkırmızı yüzü, masmavi gözleri ve yüzünün kırmızılığında kaybolan sarı kaşları... Hele çalım yapar yutturursak öyle içerlerdi ki, sahada bir faul kralı kesilir, elle, kolla, tekmeyle girişirdi. Bir gün esaslı bir tekmesini yemiştim, hani laf aramızda, çok nefis bir tekmeydi…”

***

Sıkı Fenerbahçeli Orhan Kemal, iyi penaltı da atardı.

1950’li yılların sonuna doğru İlhan Selçuk’un çıkardığı günlük spor gazetesi Türkiye Spor'un düzeltmelerini yapmıştır. Orhan Kemal’in futbol oynarken çekilmiş ve omuzlara alınmış fotoğrafı pek ünlüdür.

***

“Nazım Hikmet’le 3,5 Yıl” kitabı muhteşemdir Usta'nın.

Kitapta söz ettiği, yenilgiye tahammül edemeyen, "faul kralı" kesilen o ortahaf da, cezaevinden "kadim dostu, öğretmeni" Nâzım Hikmet'tir! 

Hani, "Futbolda eski kurt. 

En ağır hafbekleri yere vuran, kendine mahsustur vuruşa sahip, futbol potinleri,  kurşun kaleminden öğrenmiş bu zanaatı!” Büyük Şair!..

***

Ve "Edebiyatın Kaptanı" Attilâ İlhân..

Bakın o neler yazmış futbola dair;

"İlkokul dönemi, çocuk dergilerinden başka, bir de futbolun etrafında geçmiştir. Bu, birçok insanı şaşırtacak bir şey belki. Şimdi, öyle bir merakım nereden çıktı! Karşıyaka ile İzmir arasında işleyen vapurlar, pazar günleri, daha yolun ortasındayken düdük çalmaya başlarlardı. Neşeli, şen bir düdük olurdu bu. Ondan sonra birtakım adamlar bağırırdı. Sesler, vapur yaklaştıkça netleşirdi. Sonradan ayırt ettim ki, "Kaf Kaf Kaf, Sin Sin Sin, Kaf Sin Kaf Sin Kaf!" diye bağırıyorlar." "Kaptan”, yıllarını vermiştir Karşıyaka’ya...

Adı; oturduğu sokakta yaşatılır. 

Devam eder:

“Niye öteki taraftarlar, Altaylı, ya da Altınordulu oluyor da; biz, Karşıyakalı taraftarlar, ‘KafSinKaflı’ oluyoruz?

Bunu bir türlü anlayamıyordum. Çocukluğumun, bulmacalarından biri: Karşıyaka'dayız (İzmir); o semtin takımı, KSK ; o yıllarda kimse Karşıyaka demiyor, adını anmak için; ille KafSinKaf diyeceksin: âdet bu!(…)

Kulübün adı Karşıyaka Spor Kulübü, baş harfleri KSK, eski alfabeyle okudun mu, KafSinKaf!

İşte o kadar!”

İşte "1912'li arma" KafSinKaf’ın öyküsüdür anlatılan!..

****

Simon Kuper'in "kült" kitabı, neredeyse bir dünya turu yaparak futbolun politika ve çeşitli kültürlerle ilişkisini araştırdığı "Futbol Asla Sadece Futbol Değildir" den de söz etmemek olmaz!

Kitap, bu güzel oyunun alanlarını şiddetin işgal ettiği bir zamanda yine futbolseverin sığınağı.

****

Gerçek bir futbol tutkunu olan Uruguaylı ünlü yazar Eduardo Ga­leano, dünya kupalarına ilişkin gözlemlerini anlattığı "Göl­gede ve Güneşte Futbol’' da kült bir kitap.

Tanıtımı da söyle;

"Gölgede ve Güneşte Fut­bol, futbol coşkusuna yaşama sevincini de katan bir kitap. Latin Amerika’nın Kesik Damarları, Ku­caklaşmanın Kitabı, Ateş Anıları serisinin yazarı, elinde şapkası, dünyanın dört bir yanını gezerek stadyumlarda 'Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen' diye yalvaran, kendi deyimiyle 'iyi futbol dilencisi'

Galeano, futbolun destansı kah­ramanlarına, ağları sarsan gollere ticaret ve si­ya­set açı­sın­dan değil, kültürel açıdan yaklaşırken, fut­bo­lun şiirini ya­zıyor..."

Keyifle okumuştum kitabı...

****

Futbol bir başkadır.

Edebiyatta daha da başka!..

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 30 72
3. Samsunspor 31 51
4. Eyüpspor 31 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 30 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 30 37
14. Rizespor 30 37
15. Bodrum FK 31 34
16. Alanyaspor 30 34
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 35 69
2. Karagümrük 35 60
3. Gençlerbirliği 35 59
4. Erzurumspor 35 58
5. Bandırmaspor 35 57
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Iğdır FK 35 52
9. Esenler Erokspor 35 52
10. Boluspor 35 52
11. Keçiörengücü 35 51
12. Ahlatçı Çorum FK 35 51
13. Ümraniye 35 50
14. Pendikspor 35 45
15. Sakaryaspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 35 30
20. Yeni Malatyaspor 35 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 33 79
2. Arsenal 34 69
3. M.City 34 61
4. Nottingham Forest 33 60
5. Newcastle 33 59
6. Chelsea 33 57
7. Aston Villa 34 57
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 33 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 34 44
13. Everton 33 38
14. M. United 33 38
15. Wolves 33 38
16. Tottenham 33 37
17. West Ham United 33 36
18. Ipswich Town 33 21
19. Leicester City 33 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 32 63
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Villarreal 32 52
6. Real Betis 32 51
7. Celta Vigo 33 46
8. Mallorca 33 44
9. Real Sociedad 33 43
10. Rayo Vallecano 32 41
11. Osasuna 32 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 32 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 32 37
16. Girona 32 34
17. Deportivo Alaves 33 32
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 32 29
20. Real Valladolid 32 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@