12.12.2022, 10:38

İki Kitap - İranlı Dostlar ve Salih Yavuzkılıç

Talibin yola 'ikrâr' vermesi, Pir tarafından toplum huzurunda kendisine anlatılan yolun bütün koşullarını kabul ederek; eline/ diline/ beline sahip olma düsturuyla 'yol' a bağlanması demektir.

İkrâr konusundaki ansiklopedik bilgiler böyle…

Annemle babam da Hacıbektaş’taki dedeye ikrâr vermişler.

Dede, zaman zaman doğduğum topraklara gelir, haftalarca kalırdı. Bizde konakladığı da olurdu. Babam, dedemizin yardımcısı gibiydi.

Biz de pos bıyıklı dedemize çok saygı gösterirdik.

1970 ya da ’71 yazıydı. Ailece Hacıbektaş’a gitmiş, bir hafta konuğu olmuştuk dedemizin.

Akşam sofralarından birinde işitmiştim ilk kez, Horasan’dan geldiğimizi. Dedemiz söylemişti. "Oğul, sizler ve bizler Anadolu topraklarına Horasan’dan geldik."

Babamdan sonraki yıllarda da çok işitmiştim bu sözü.

Bir gün sordum, "Baba, İran Horasan mı Erzurum Horasan mı?"

"Oğlum, aslını ararsan ben de kesin bilmiyorum ama İran Horasan’dan geldiğimiz söyleniyor hep."

70’li yılların başındayız.

Babam, bir öğle yemeğine yanında biriyle geldi eve. Meşhedli bir doktormuş. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu bir İranlı. O öğle yemeğinde çok geçmişti Horasan adı.

Zaman zaman mağazamıza da gelir gider olmuştu. Kaynaşıp gitmiştik o doktorla. Yanında kitap ve dergiler getirirdi hep. Babam da büyük ilgi gösterirdi onlara.    

Aynı günlerde Ankara’dan birileri de gelip gidiyordu mağazamıza. Bir siyasi partinin önde gelenleriydi. Babamın ilçe örgütünün kurucusu ve başkanı olmasını istiyorlardı. Babam da o gelenleri hep amcama yönlendirip "Muzaffer size daha iyi yardımcı olur" diyordu. Amcam, öncesinde de CHP İlçe başkanlığı yapmıştı çünkü.     

Nedense dedemizin de sonradan Bahayi olduklarını öğrendiğim İranlı doktorun da ilgisi hep babamaydı. Ankara’dan gelenlerin de…

Barış Partisi’ne pek ilgi göstermediğini seziyordum. İranlı doktora ve doktorla birlikte gelenlere ise daha yakın davranıyordu babam.

***

Şirazlı Sadi aşkı ve nedense bana çok gizemli gelen İran’ı öğrenme merakı iyice depreşince çıkıp gittim İran’a… Khoy, Tebriz, Isfahan, Şiraz, Tahran, Urmiye gibi kentlerinde dörder beşer gün yaşadım. Gördüklerim/ yaşadıklarım çok etkiledi beni. Örneğin, Tebriz’de hiç mi hiç dilenci yoktu. Dünyanın tek şairler mezarlığı bu kentteydi. Hafız ile Sadi’nin türbesi, Isfahan’daki tarih ve coğrafya beni adeta sarstı.

İran sonrası beş günlüğüne Atina’ya gittim. Sonrasında bir de Balkanlar’da geçirmiştim onbeş günümü. Sofya, Üsküp, Tiran ve Selanik’te…

Ardından mı?

Tekrar İran’a… Bu kez yine Tebriz… Ardından Şah İsmail diye bildiğimiz/ annemin şiirlerini okuduğu Hatayi’nin memleketi Erdebil… Hatayi’nin şiirlerini gözönüne getirdiğimde ve annemin Hatayi’ye olan aşkını anımsayınca atladım otobüse ve doğru Meşhed’e… Khorasan’a, yani Horasan’a…

Bir şeyler beni Horasan’a çekiyordu nedense…

Kan çekiyor derler ya…

"Güneşin doğduğu yer", "Güneş ülkesi", "Doğu bölgesi" anlamlarına gelen Horasan’da hayatımın en güzel günlerini yaşadım belki de. Müzeler, kütüphaneler, türbeler, Nişabur’daki Ömer Hayyam ve Feridüddin Attar ve daha sayamadıklarım…   

Hele Khorasan Great Museum’da yaşadığım dakikalar, en unutulmaz anılarımdan…

Horasan çekiyordu beni. Burada kendimden bir şeyler buluyordum sanki… Adımın Ali Recai olduğunu öğrenenler de bana inanılmaz ilgi gösteriyordu. "Bizden" diye bir müzede benden turist ücreti almadılar örneğin.

İmam Rıza Türbesinde saatlerim geçiyordu. O dev meydanda oturuyor, olmadık düşüncelere dalıp gidiyordum. Buraya yerleşsem mi acaba, İzmir’e dönmesem mi?

Beni çeken bir şey vardı burada.

Köklerimin burada olduğu düşüncesine o günlerde kapıldım. Yıllar öncesi ağız burun kıvırır, ciddiye almazken şimdi Horasan’dan gelmiş olabileceğimize bir inanmışlıktı bendeki… Sokaktaki, müzedeki herkesi kendimden görür olmuştum.

***

Aralık ayı başında Maryam Gharakhani’ye giderken Tina’ya sormuştum: "Nerelisin?" diye.

"Horasan" deyince kadıncağızı neredeyse kocası Celil’in yanında kucaklayasım gelmişti. 

Bende bir Horasanlılık damarı vardı.

Horasan bir yana, İran topraklarında yaşayanlara karşı bende garip bir yakınlık duygusu var. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye’de görmediğiniz sahnelere tanık oluyorsunuz şeriatla yönetilen İran’da. Örnek mi?

Kitabevlerinin vitrinlerinde ve raflarında Marks, Engels, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk gibi düşünür ve yazarların kitaplarına rastlıyorsunuz.

Şiir, edebiyat, resim ve heykel dünyanın neresinde halkıyla bu kadar iç içedir, düşünmek gerekmez mi?

Türbede, camide, parkta hiç tanımayan birinin sizi evine davet ettiği hangi ülkede görülmüştür?  

Kütüphanelerde mollaların bile kitaplarla iç içe yaşadığı başka hangi İslam ülkesi vardır?

***

İzmir’de nerede bir İranlı görsem onu alıp eve götüresim geliyor.

O nedenle İranlı dostlarım çok.

10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde yeni çıkan iki kitabımın tanıtım etkinliği yapıldı. RRŞKZ ve AYKIRI YAZILAR’ın… Karşıyaka Belediyesi’nin katkılarıyla…

Seydi Önder, Ünal Ersözlü, Efdal Sevinçli, Semih Balaban, Mehmet Erken, Selman Boyacıoğlu, Hasan Zeki Sungur, Mehmet Yıldız, Salim Çetin, Selahattin Tural’ın konuştuğu ve Nüket Hürmeriç’in benim için yazıp okuduğu bir şiirin olduğu programı kızım Deniz Akyol ve oğlum bildiğim Çağdaş Güneş Gündüz yönetmişti.

Konuk konuşmacıların dışında programı zenginleştiren ikinci başrol oyuncuları da İranlılardı.

İranlı on- on beş kadın ve erkeğin rol aldığı gösteriyle İran’da yaşanan son gelişmeler protesto ediliyordu. Maryam Gharakhani’nin de şiir okuduğu program aslında bir dayanışma gecesi gibiydi.

1970’li yılların başındaki Şili Halkıyla Dayanışma Gecesi gibi…

Program, 'Kitap tanıtım etkinliği' olarak geçiyordu ama Karşıyakalıların İran’da yaşanan baskıları ve cinayetleri protesto gösterisiydi.

Başını yeterince örtmediği için öldürülen bir genç kızın İran’da ve dünyanın dört bir köşesinde gündeme oturduğu, bizde de 6 yaşındaki bir kız çocuğunun tarikatçı bir baba tarafından tarikat mensubu 29 yaşındaki bir başka cemaatçiye verildiği/ evlendirildiği haberinin gündem olduğu bir dönemde gerçekleştirilen bu etkinlik için dostlarım salonu doldurmuştu.

Başkan Cemil Tugay’a ve yerleşkenin sorumlusu Saadet Hanıma teşekkür etmek benim için bir borç!

İktidar ve pahalılığın baskısı altında inleyen iki halkın dayanışmasının öznesi olmak gururunu yaşadım o gün.

Gerek Ünal Ersözlü gerek Efdal Sevinçli gerek Semih Balaban ve gerekse de Mehmet Erken tarafından gazeteci/ yazar ve kütüphaneci olarak kabul görmemin gururunu yaşadım.

Program sonrası yaşadığım mutluluk ise bambaşkaydı.

Etkinliğe katılan FARBİS Yapı İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Salih Yavuzkılıç, Çağdaş ile birlikte yanıma gelip, "Hocam, tebrik ediyorum sizi. Etkinlik için kutluyorum.  Mağdurlara, ezilenlere, komşu ülkenin insanlarına ve edebiyata/ kütüphaneciliğe verdiğiniz önemi biliyorum. Şirket olarak RRŞKZ kitabınızın ülkenin dört bir köşesindeki kütüphanelere ve gazetecilere ulaşabilmesi için bize düşen neyse söyleyin yapalım."

"Yani?" dedim.

"RRŞKZ Kitabınıza baktım. İzin verin yeni baskısını biz yapalım."

Ne diyeceğimi bilemez oldum.

Okurlarımla, dostlarımla bir araya gelmiştim Sancar Maruflu Yerleşkesi’nde.

Horasanlı hemşerilerimle (!) de…

Salih Yavuzkılıç da bizi yalnız bırakmayıp büyütmeye çalışıyor.

Teşekkürler FARBİS!

Hâlâ uçuyor gibiyim…

Umut her zaman var. Umudunuzu yitirmeyin diyeceğim herkese. Yeter ki inandığınız bir dava olsun. Birisi, illâ farkına varıyor, bunu unutmamak gerek…

***

BİLGİ:

Alaşehir Belediyesi’nde;

. FEYZA HEPÇİLİNGİRLER- RASİME ŞEYHOĞLU AYDINLANMA EVİ

. ÖNER YAĞCI EDEBİYAT TARİHİ KÜTÜPHANESİ- EROL TOY KÜTÜPHANESİ

Açılışımız: 15 Aralık Perşembe Saat 14.00

Yorumlar (3)
Arif Yılmaz 2 yıl önce
O güzel toplantıyı yaşadığımız için sayın hocam çok teşekkür ediyorum.
Kasım 2 yıl önce
TEŞEKKÜR EDERİZ
Hasan Zeki Sungur 2 yıl önce
RRŞKZ Bilmece gibi kitap adı mı olurmuş diye düşünenler için açılımı Recai-Rasime Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri. Alaşehir de açılacak Aydınlanma Evi Ve Kütüphane için bir Alaşehir' li olarak teşekkürler sevgili öğretmenim...
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 30 72
3. Samsunspor 31 51
4. Eyüpspor 31 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 30 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 30 37
14. Rizespor 30 37
15. Bodrum FK 31 34
16. Alanyaspor 30 34
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 35 69
2. Karagümrük 35 60
3. Gençlerbirliği 35 59
4. Erzurumspor 35 58
5. Bandırmaspor 35 57
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Iğdır FK 35 52
9. Esenler Erokspor 35 52
10. Boluspor 35 52
11. Keçiörengücü 35 51
12. Ahlatçı Çorum FK 35 51
13. Ümraniye 35 50
14. Pendikspor 35 45
15. Sakaryaspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 35 30
20. Yeni Malatyaspor 35 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 33 79
2. Arsenal 34 67
3. M.City 34 61
4. Nottingham Forest 33 60
5. Newcastle 33 59
6. Chelsea 33 57
7. Aston Villa 34 57
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 33 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 34 45
13. Everton 33 38
14. M. United 33 38
15. Wolves 33 38
16. Tottenham 33 37
17. West Ham United 33 36
18. Ipswich Town 33 21
19. Leicester City 33 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 33 66
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Real Betis 33 54
6. Villarreal 32 52
7. Celta Vigo 33 46
8. Osasuna 33 44
9. Mallorca 33 44
10. Real Sociedad 33 42
11. Rayo Vallecano 33 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 32 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 33 37
16. Girona 33 35
17. Deportivo Alaves 33 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 33 30
20. Real Valladolid 33 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@