16.08.2022, 15:51

İyi ki ölmüşsün annem...   

Birisi öldüğünde benim bildiğim her insan üzülür, yas tutar.

Annem, yasını tuttuklarımdan… Ağustosun 21’inde sekizinci yıl olacak, acısı hâlâ yüreğimin derinliklerinde. Sık sık rüyalarımda. Dün yine birlikteydik onunla. "Sarı kuzum, Recai’m!" deyip duruyordu.

"İyi ki ölmüşsün annem" ne demek oluyor o halde?

Oysa anneciliğimi bilmeyen yoktur.

Ne Sait Faik’e benzerim bu konuda ne de Doğan Hızlan’a…

Eşi ve kızı varken annesini alıp Yunan Adalarına gitmiş biri olduğumu dostlar bilir.

Yetinmemiş, o güzel annesini alıp Gürcistan’a götürmüş, Tiflis’te bir hafta tatil yapmış biriyim ben.

İstanbul’da Tiflis uçağını beklerken havalimanında viski-çikolata keyfi yaşamış iki can arkadaşız biz.

Orada kütüphaneleri ziyaret ederken Rustaveli Meydanı’ndaki bir kafede kahve molası verdiğimizde bir Gürcü’nün "Sahiden ana- oğul musunuz?" sorusuna ne çok da gülmüştük.

Hele otelde yaşadığım o unutulmaz sahneyi unutmam mümkün değil.

Otele yakın olan bir okulu ve parkı keşif gezisine çıkmıştım. Annem yorgun düştüğünden o eşlik edememişti bu geziye. Ortaöğretim kurumunun bir öğretmenine sordum: "Müfredat en son ne zaman değişti sizde?"

O günlerde bizde sürekli değişikliğe uğruyordu müfredat.

Aldığım yanıtı hiç unutamıyorum: "Değişmesi mi gerekiyor?"

Sıkıldım söylemeye, bizde sık sık değiştirildiğini…

Otele döndüğümde annemi kat hizmeti gören kadınla konuşurken buldum. Kadın Türk olmalıydı ki annemle kafa kafaya vermiş konuşup duruyorlardı.

Tiflis’in köylerindenmiş. İki de oğlu varmış. Adı da Teona mı neymiş…

Ben geldim diye olsa gerek, kadın konuşmasını kesip ayrıldı.

"Nerden anladın anne, iki oğlu olduğunu?"

"Öyle söyledi oğlum!"

Benim bildiğim annem ne Gürcüce biliyor ne Rusça…

Anladım ki, annemin anlaşamayacağı ne Vietnamlı var ne de Afrikalı.

Dili/ dini farklı da olsa hemen insanlarla kaynaşıveren bir başka kadındı annem.

Rodos - Santorini - Mikonos gezimizde de akşamları müzik eşliğinde yemek yerken Uzakdoğulu garsonlarla şarkı söyleyen o değil miydi? Gecenin yıldızı o değil miydi?

Her kapıyı açan "Sevgi Dili"nin bütün inceliklerini kavramış biriydi annem.

Ona olan aşkım bir başkadır!

"İyi ki ölmüşsün" demek ne mi oluyor?

Anlatayım efendim…

***

Diyelim ki kapısının zili çaldı annemin. Karşısındaki de postacı. Mektup ya da kargo getirmiş… Merhaba / nasılsın/ çoluk çocuk nasıl faslından sonra annem postacıya bir şeyler ikram etmeyecek haa…

Sağ olsun, illâ sorardı nereli olduğunu, çoluğunu çocuğunu…

Hatta bir keresinde okuluma beni ziyarete gelmişti. Güneş Hanım’a da sormuştu: "Çoluk çocuk nasıl?" diye…

Güneş, iyi- hoş bir kadındı ama biraz patavatsızdı.

"Koca mı var ki çocuğumuz olsun teyzem!"

Baş başa kaldığımızda bu soruları sormamasını söylesem de fayda etmiyordu.

Kapımızı çalan her postacı mutlu mesut ayrılırdı annemin yanından.

Ne yapıp ettiyse illâ tattıracak.

Diyelim ki Şeker Bayramı…

Kapıda küçük küçük çocuklar…

Şekerin yanında onların eline az da olsa nikel paracıklar sıkıştırmayacak haa…

Mümkünü yoktu bunun.

Çok sevdiği yeğenleri sık sık uğrarlardı anneme. Onlara türkü söylemek, semah dönmek, şen şakrak laflar etmek sanki borcuymuş gibi…

Yeğenleri de ona eşlik ederdi tabii ki…

Buzdolabında içit ya da dondurma veyahut bir tatlı yoksa bir çırpıda aşağıya inip elinde çerezle/ dondurmayla dönen o olmayacak haa…

Yeğenlerine aşkla bağlı bir teyzeydi. İtiraf edeyim, büyük teyzemin çocukları anneme annelerinden çok daha fazla yakınlıkduyarlardı. Özellikle de Namık abim…

Fikret, Leman, Namık, Nesrin demezdi örneğin… Fikret’im, Leman’ım, Namık’ım, Betül’üm, Nesrin’im, Sarı Kızım diye seslenirdi onlara.

Diyelim ki pastanedeyiz. Kazandibi yiyoruz. Özellikle dondurmalısını çok severdi. Yiyip içerken tanıdık birinin merhabasını duyacak da onu masaya davet edip kazandibi yedirmeyecek haa.

Ben mi? Tabii ki kızardım.

Kemeraltı’na her indiğimizde illâ döner yerdi. Bu, yıllar öncesinin bir alışkanlığı… 60’lı yıllardan kalma Kemeraltı ritüeli… Rahmetli babam, İzmir’e geldiğimizde hep Atıf’a götürür, döner ziyafeti çektirirdi bize. Döner yemeden memlekete dönmek yoktu lugatımızda.

Diyelim ki Neyir’in boğazlı yaka yeni modeli çıktı. Biz dört kardeşe annem o kazaklardan almayacak ha… Mümkünü yoktu bunun! Salihli’deki Funda Giyim’in sahibi, annemi İngiltere Kraliçesi Elizabeth gibi karşılardı kapıda.

Kurban kesilecek de yakındaki uzaktaki yoksul bildiğimiz kimi tanıdıklara kurban etinden götürmeyeceğiz ha… Tarihler yazmadı bunu!

***

Eli açık, hatta savurgan biriydi annem. Aynı babası! Yani dedem…

Tarlalar bir bir satıldıkça kendisine biraz ayırıp bankaya yatırır, geri kalanı hep biz çocuklarına dağıtırdı.

Babam, "Bak Hanım, bugünün yarını var. Elinde tut, hepsini dağıtma!" dese de yararı yoktu bunun. Gelinlerine, oğullarına ve torunlarına illâ bir şeyler alınıp verilecek.

Hatta babama çıkışırdı bile: "Sen karışma işime!"

Hiç unutmam.

Diyarbakır’da orduevi komutanlığı yapan eniştemle amcakızım davet etmişlerdi babamla ikisini. On günlük bir Güneydoğu gezisiydi bu.

Dönüşte her toruna birer bebek… Hem de ne bebek! Hem konuşan hem ağlayan cinsinden…

O akşam kızım sinirli mi sinirli… Ya da şımarık mı şımarık… Dedesiyle babaannesi gelecek ya… Galiba bir isteğini yerine getirmemiş olmalıyız ki bize karşı oldukça öfkeli.

Çalan zile ilk koşan o oldu.

Annemin sevinçli sesi: "Bak sarı kuzum sana ne getirdim!"

Annemin elinden bebeği almasıyla birlikte Deniz’in onu yere fırlatması öyle çabuk oldu ki anlayamadık bile. Üç beş parçası yerlerde olan bebek artık ne ağlıyor ne konuşuyordu.

İlk söz annemin oldu: "Sakın çocuğa bir şey söylersiniz ha!"

Deniz’in yatıştırılması da yine babaannesinin eliyle/ diliyle oldu o akşam.

Kızımız, anne diye değil "babaanne" diye ağlayan biriydi çocukluğunda.

"Babaaaneciğim" kitabını boşuna yazmadım.

***

Canım annem!

1 kilogram patates 10 lira, şeftali 15, taze fasulye 20, barbunya 25, 1 top dondurma en az 10 lira oldu. Etin yanına yaklaşılmıyor.

Türk lirası kuşa döndü. Ekonomist olduğunu söyleyen biri de talimatla fiyatları indirmeye çalışıyor. Dünyanın neresinde talimatla fiyatlar indirilmiş acaba?

Eskiden, bankadaki paranın faiziyle bizlere/ torunlarına armağanlar alır dururdun ya…

Bugün alamayacaktın. Biliyorum ki çok da üzülecektin.

Üzülmek ne kelime! Kendini yiyip bitirecektin.

Hep alan, hep paylaşan olamayacaktın. Izdırap çekecektin.

İyi ki görmedin bugünleri. İyi ki ölmüşsün annem!

Dikili’de yaz tatillerinde ev tutar, iki ay kalırdık da her akşam sahile iner, gazinolarda çay içer, dondurmayı da unutmazdık ya…

İki ay boyunca her akşam dondurma… Hem de beş kişi…

Bugün mümkün değil annem! Topunu 15’e satan da var.

"Kahrolasıcalar" dediklerin bugün "Fiyatları Allah tayin eder" diye fetva verir oldular.

"Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah’tır" hadisine atıf yaparak…

Aşurelik malzeme fiyatları yüzünden belki de her yıl yaptığın aşureyi yapamayacaktın şu günlerde. Kahrolacaktın!

İyi ki ölmüşsün canım annem!

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 30 72
3. Samsunspor 31 51
4. Eyüpspor 31 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 30 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 30 37
14. Rizespor 30 37
15. Bodrum FK 31 34
16. Alanyaspor 30 34
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 35 69
2. Karagümrük 35 60
3. Gençlerbirliği 35 59
4. Erzurumspor 35 58
5. Bandırmaspor 35 57
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Iğdır FK 35 52
9. Esenler Erokspor 35 52
10. Boluspor 35 52
11. Keçiörengücü 35 51
12. Ahlatçı Çorum FK 35 51
13. Ümraniye 35 50
14. Pendikspor 35 45
15. Sakaryaspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 35 30
20. Yeni Malatyaspor 35 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 33 79
2. Arsenal 33 66
3. Nottingham Forest 33 60
4. Newcastle 33 59
5. M.City 33 58
6. Chelsea 33 57
7. Aston Villa 33 57
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 33 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 33 44
13. Everton 33 38
14. M. United 33 38
15. Wolves 33 38
16. Tottenham 33 37
17. West Ham United 33 36
18. Ipswich Town 33 21
19. Leicester City 33 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 32 73
2. Real Madrid 32 69
3. Atletico Madrid 32 63
4. Athletic Bilbao 32 57
5. Villarreal 31 52
6. Real Betis 32 51
7. Mallorca 32 44
8. Celta Vigo 32 43
9. Real Sociedad 32 42
10. Rayo Vallecano 32 41
11. Osasuna 32 41
12. Getafe 32 39
13. Espanyol 31 38
14. Valencia 32 38
15. Sevilla 32 37
16. Girona 32 34
17. Las Palmas 32 32
18. Deportivo Alaves 32 31
19. Leganes 32 29
20. Real Valladolid 32 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@