Dikili sokaklarında bir gezgin sahaf

Dikili sokaklarında dolaşan ve insanları kitaplarla buluşturan Gürcan kitapçısı olmayan ilçeye farklı bir renk katıyor.

KİTAP 24.06.2024, 21:12 13.08.2024, 11:32
Dikili sokaklarında bir gezgin sahaf

Hikâyesi İskenderun’da başlayıp Ankara’da devam eden; oradan da Dikili’ye uzanan İçten Gürcan, şair Behçet Necatigil’den esinle ‘Behçet’ adını verdiği seyyar bir sahaf dükkânı tasarladı.

Dikili sokaklarında dolaşan ve insanları kitaplarla buluşturan Gürcan kitapçısı olmayan ilçeye farklı bir renk katıyor. Her yaştan insana seslenen İçten Sahaf, "Amacım her bireyin kitaba yaklaşması" diyor.

Gezici sahaf dükkânı ile birlikte sanatın soluk alıp vereceği yeni projeler de tasarlayan İçten Gürcan’dan ‘Behçet’i ve hikâyesini dinledik.

Haber & Röportaj: Özgür Duygu Durgun

Dikili maceranız nasıl başladı?

Sanırım bu soruya cevap vermek için biraz daha evvelinden anlatmaya başlamam gerekiyor. Öncelikle İskenderun’da doğdum ve üniversiteyi kazanana kadar İskenderun’da yaşadım. Evimiz her odasından deniz gören bir lojman eviydi. Babam İskenderun Demirçelik Fabrikaları’nda çalışıyordu. Canım sıkıldıkça, bunaldıkça ormanların arasındaki patikadan sahile iner, oturur denizi izlerdim. Düşünürdüm ve günlüğüme yazardım. Odamın penceresinden gemilere dalar giderdim. Bu yüzden üniversiteye başlarken taşındığımız Ankara’da hep eksik kaldım.

Önce eski eşimle evliliğimiz bitti, sonra işten ayrıldım ve aklıma ilk düşen şey Ankara’dan ayrılmak oldu. Boşanma sürecinde yaşadığım problemlerle birlikte Ankara iyice tükenmişti benim için. Antalya’dan bir iş teklifi aldım, görüşmeye de gittim. Fakat o yolculuk sırasında kurumsal hayatta çalışmak istemediğimi, hayal ettiğim gibi, canım nasıl isterse öyle yaşamaya karar verdim.

Ankara’ya dönünce kendime küçücük bir sırt çantası hazırladım. Yaşayacağım yeri bulacaktım. Ayvalık’tan başladım ve Fethiye Kabak koyuna kadar çadırda kalarak 15 gün gezdim. Dikili’de ev buldum ve kiraladım. Ankara’ya döndüm, 10 gün içinde bütün eşyalarımı ihtiyaç sahiplerine dağıttım. Dikili’deki evim bir oda, bir salon. Çocukluğumdan kalma bir çekyat, bir çalışma masası, bir yatak (oğlum için), buzdolabı, çamaşır makinesi, kap kaçak ve kütüphanemle Dikili’ye yerleştim. Maceram böyle başladı.

Büyük şehirden sonra ufak bir ilçede yaşamak nasıl geldi size?

Ben taşrada büyüdüm. Aslında şehir hayatına uyumlanamadım sanırım. Bunu Dikili’ye geldikten sonra daha iyi anladım. Dolayısıyla burada yaşamayı seviyorum. Ayrıca hayatımdaki ilkler burada gerçekleşti. Önce öykü kitabım “Nedense Ait Değiliz Hiçbir Yere”, ardından da şiir kitabım “Yoklama” Papirüs Yayınları’ndan kabul aldı ve yayınlandı. Öncesinde edebiyat dergilerinde birkaç kere şiirlerim yayınlanmıştı sadece.

Sahaf olmaya nasıl karar verdiniz?

Kitapçı açmak benim hep hayalini kurduğum bir şeydi. Fakat son dönemde yayınevlerine ve “piyasa” dediğimiz şeye çok kızıyordum. Bu arada sahaflardan sürekli alışveriş yapıyordum. Ankara’daki kitap fuarında satış görevlisi olarak çalıştım. Beni Türk edebiyatı ve şiir bölümüne koydular. Sonra da “Bu kitapları nasıl sattın, bunlardan yılda sadece beş tane satıyoruz,” diye şaşırdılar. Mesele anlatmakla ilgiliydi oysa ve yayınevlerinin satış politikaları çok satanı daha çok satmak üzerine kuruluydu. Hâl böyle olunca çok değerli yazarlar ve şairler yılda beş tane satıyordu. Bu deneyim beni yayınevlerinden iyice uzaklaştırdı. Sahaflık yapmaya karar verdim, fakat memur çocuğuydum ve nasıl yapacağım kısmına dair herhangi bir fikrim yoktu. Çok kitap aldığım Tapınak Sahaf’a yazdım. Daha önce hiç tanışmamış ve konuşmamıştık. Bana yol gösterdi ve destek oldu. Sonra da desteğini hiç çekmedi. Heybeli Sahaf ve Berdelacuz Sahaf da aynı şekilde.

1900’lerin Avrupasındaki gezgin kütüphaneler ilham kaynağı oldu

Gelelim Behçet’e, nasıl bir ihtiyaçtan hareket ettiniz?

Dikili’de bir kitapçı yok maalesef. Yazları sergi açan tatlı bir karı-koca çift var. Kışları da Dikililer onlara sipariş veriyorlar. Bir gün eski resimlere bakıyordum, 1900’lerde Avrupa’da yapılan bir uygulama gördüm. Sırtlarında raflarla gezen gezici kütüphaneler vardı. Bizde de biliyorsunuz Eşekli Kütüphaneci var. Dikilililer bana gelmiyorsa ben onlara giderim, dedim. Böylece arabayı yapmaya başladım. Kasası ayrı yerde üstü ayrı yerde, kısıtlı imkanlarla yapıldı. Bir kısmı da sokakta herkesin gözü önünde yapıldı ve boyandı. Bir sürü değerli insanın eli değdi Behçet’e. Behçet tamamlandıktan sonra Dikili Belediyesi’nin de katkılarıyla sokağa çıktı.

Kitapları nasıl temin ediyorsunuz, hangi yaş grupları ve okurlara ulaşıyorsunuz?

Bazen kendim listeler oluşturup topluyorum. Çünkü özellikle insanlara ulaştırmak istediğim yazarlar ve eserler var. Çokça şiir topluyorum ve Behçet’in bir rafı sadece şiir kitaplarından oluşuyor. Bunun dışında kütüphanesini boşaltmak isteyenlerden çok fazla kitap geldi son zamanlarda. Bağışlar oluyor, bağışlar genelde kitap ne olursa ne kadar değerli olursa olsun 15 liradan satışa çıkıyor, okul kütüphanelerine gönderiliyor ya da doğru kişilere hediye ediliyor. Şu anda Behçet’in alt kasasında da bir sürü bağış kitap duruyor. Yirmi beş bin kitabım olsun, kocaman bir sahaf olayım gibi bir hırsım yok, güzelleri insanlara ulaştırmak ve yaşadığım yeri bu anlamda güzelleştirmek istiyorum.

Yaş grupları çok çeşitli. Okumayı öğrenen her bireyin kitaba yaklaşmasını hedefliyorum. Özellikle okul önlerinde ya da kalabalığın olduğu günlerde çıkmak gibi bir amacım yok. Hatta Dikili’de pazarın kurulduğu ve kalabalığın çok yoğun olduğu Salı günleri Behçet’in tatil günleri. Bu şekilde kitap satmak istemiyorum çünkü.

Neden sokak? Yaz sıcaklarında çalışmak zor olmuyor mu?

Çünkü çok iyi şair ve yazarları unuttuğumuz gibi sokağı da unuttuk. Sokak işe gidip gelirken ya da ihtiyaç halinde kullandığımız bir güzergâh haline geldi maalesef. Çünkü elimizdeki küçük aletlerle tüm dünyaya bağlanabiliyoruz ve sokak bu bağlantının yanında epey küçük kalıyor.

Zorluk, bir işi yapmak istemediğimizde çıkıyor karşımıza. Zorlanmıyorum. Behçet Necatigil’in dizelerindeki gibi:

“Yorgun mu? Çok mu sıcak? Gölge, ne gölgesi? Yürü, yok durmak!”

Sokaktan bu projeye gelen tepkiler nasıl?

Tepkiler güzel. Behçet’te aynı zamanda müzik de çalıyor. Sallana sallana kitap inceleyenlere, şiire yeni başlayan ve şiir kitabı toplamaya gelen gençlere (ki onlara mutlaka bir şiir kitabı da ben hediye ediyorum), Behçet’in arkasındaki şairler geçidine bakıp oradaki dizeleri okuyanlara, kitaba iştahı yüksek çocuklara, uzun uzun inceleyenlere baktıkça umudum tazeleniyor. Azlar ama varlar; bitmemiş, diyorum. Bitmeyecek!

Sanatı görünür kılmak için yeni projeler yolda

Behçet’in bundan sonraki macerası nerede devam edecek?

Öncelikle Dikili sokaklarında sanatı görünür kılmak istiyorum. Yaz akşamları çok kalabalık oluyor, adım atılacak yer olmuyor sokaklarda, kimseyi ezmemek adına Behçet yaz akşamları sabit duracak. Dikili’de ressamlar var. Hatta Almanya’da ünlü olan Dikilili bir heykeltıraşımız bile var. Yazlarını Dikili’de geçiriyor. Görüşmeler yapıyoruz, birlikte düşünüyoruz. Behçet’in olduğu alana şövaleler kurulmasını, mobil heykeller yapılmasını, canlı performanslar yapılmasını çok istiyorum. Amatör müzik grupları olsun istiyorum.

Şiirin sesini de sokağa taşıyacağım. “Guguk Kuşu” adında amatör (kendimce) bir program hazırlıyorum. Her gün bir şairin şiirlerini okuyacağım saat başlarında. Tam 8’de, tam 9’da, tam 10’da; ta ki Behçet’in günlük mesaisi bitene kadar.

Bir de tabi kış için Dikili’nin köylerindeki çocuklara ulaşmak için birtakım çalışmalar yapıyorum. Zaman gösterecek neler olacağını ya da nelerin neden olamadığını.

Görünen o ki sık sık izin için Dikili Belediyesi’nin kapısını çalacağım.

Kaynak: AJANS BAKIRÇAY
Yorumlar (2)
Aysel 5 ay önce
Harika! Bu habere çok sevindim.
Halil Şahin 5 ay önce
Çok iyi düşünülmüş bir proje, tebrik ederim. Fedakarlık isteyen bir uğraş. halkı uyandırmanın çilekeş bir yolu. Kutluyorum. Dikili doğumlu bir yazar olarak yazıp yayınladığım kitaplarımla katkıda bulunmak isterim.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7

Gelişmelerden Haberdar Olun

@