28.08.2024, 23:08

ABD'yi anımsarken

Durup dururken aklıma gelmedi. Kızım, damadım, torunlar bu yaz gelmediler Türkiye’ye. Ben de onların özleminden eski dosyaları açtım. İki yıl önceki gidişimle ilgili izlenimleri yazmışım. Neler yazmışım:

Kızım yirmi yıldan fazladır ABD’de yaşıyor. İki de torunum var ve onların büyümelerine tanıklık etmek, çocuklarımda kaçırdığım doya doya sevme fırsatını onlarda yakalamak için ben de her yıl olmazsa yılaşırı geliyorum ABD’ye. Emekli olduktan sonraki gelişlerimin çoğu ABD’nin eğlenceli günlerine denk geldi. Kendiliğinden denk gelmedi aslında, ben getirdim. Orada olacaksam bari eğlenceli günlerde olayım diye. Gerçi onlara her gün bayram ama ekim sonundan yeni yılın başlamasına kadarki süreç bir başka... Cadılar Bayramı, ardından Şükran Günü, derken Noel... Bir eğlence biterken öteki başlıyor. Cadılar Bayramının simgesi balkabağı. Balkabakları oyulup fenerler yapılıyor. Evler, bahçeler, ağaçlar, her yer, iskeletlerle, mezar taşları, hayaletler, örümcek ağları, korku malzemesi olarak akla gelebilecek her şeyle süsleniyor. Bayramda çocuklar bayrama özgü kıyafetlerle kapı kapı dolaşıp şeker topluyorlar. Herkes kapısını çalan çocuğa vereceği şekeri günler öncesinden hazır etmiş oluyor.

Balkabakları sahneden çekilirken yerini Şükran Günü’nün baş rol oyuncusu hindiye bırakıyor. Cadılar Bayramı biter bitmez Şükran Günü için hazırlıklar başlıyor çünkü. Bu sefer pek çok ev, günler öncesinden hindi motifleriyle süsleniyor. Hindi bibloları, hindili tabaklar, peçeteler, havlular, örtüler… Şükran Gününün özel menüsü de belli. Sabahtan fırına verilen, yemeğe katılacakların sayısına göre bir ya da iki hindi, özel sosu, bir çeşit (ekmek içi ile hazırlanmış) pirinçsiz iç pilav, balkabağından yapılan bir tatlı vb. Bizim memlekete Turkey (hindi) dedikleri için bizim sabah akşam hindi yediğimizi sanıyorlar. Hindiye sandıkları kadar düşkün olmadığımızı öğrenmek biraz şaşırtıyor onları. Sonrasında kocaman bir masada görkemli bir sofra... Akşamüstü atıştırmalıklarla başlayan yemek yatıncaya kadar sürüyor, tatlılar, pastalar, dondurmalar... Çocuklar yine unutulmuyor. Amerikalıların böyle gecelerde oynadığı sayısız aile oyunu var. Onları oynuyorlar, yarışmalar yapılıyor, herkes özel bir gösteri hazırlamış oluyor. Müzikler ayarlanıyor, giysiler, peruklar, her türlü aksesuar tamam. Kukla gösterileri, taklitler, yarışmalar, çeşit çeşit eğlence… Ertesi günkü Kara Cuma, bir anlamda Noel hazırlıklarını başlatıyor. Bu arada çocuklara çeşitli etkinliklerin yanı sıra ev biçimindeki zencefil kurabiyelerini rengârenk kremalarla boyamak, minik şekerlerle süslemek gibi yeni eğlence fırsatları sunuluyor.

Noel’e kadar görkemli geçit törenleri, çocuklar için çeşitli eğlenceler, şenlikler aralıksız sürüyor. Tek çocuklu aile yok gibi. Her ailenin en az iki-üç çocuğu var ve çocuklu ailelerde yaşam neredeyse çocuklara göre sürdürülüyor. Noel’de en çok hediye alınanlar yine çocuklar. Onlar için özel etkinlikler düzenleniyor. Noel çamı haftalar önce alınıp özel süslerle, rengârenk ışıklarla süsleniyor. Yalnız çam mı? Evlerin içi dışı, bahçesi, ağacı, çalısı, duvarı, her yeri ışıklandırılıyor. Evler arasında neredeyse bir süsleme yarışı sürüyor. Bu kez baş rolde Noel Baba’larla kardan adamlar... Noel çamının altı hediye paketleriyle dolarken şöminenin üstüne asılan Noel çoraplarındaki minik hediyeler de çocukların heyecanını artırıyor.

Bizde hâlâ yılbaşıyla Noel’i karıştırıp yılbaşı kutlamayı Hıristiyanlığın gereği sayanlar olmasına karşılık burada yılbaşı Noel kadar önemsenmiyor. Yeni bir yılın başlayacak olmasını Hıristiyanlıkla ilişkilendiren yok. Noel bile son yıllarda dinsel içeriğinden uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Noel’in “Merry Christmas” diye kutlanması dinsel çağrışımlı bulunup onun yerine, “Happy Holiday” (Mutlu tatiller) demeyi yeğleyenler her yıl biraz daha çoğalıyor. 

Kıskanıyor muyum? Ne yalan söyleyeyim, evet. Biz orada canımızla uğraşırken elin Amerikalısının eğlenceden eğlenceye koşması hasedimden çatlatıyor beni. Ama en çok çocuklara verilen önemi, gösterilen özeni kıskanıyorum. Coğrafya kaderdir, diyorlar. Sadece coğrafya mı? Aradaki farkı belirleyen yalnızca coğrafya olamaz. Öyle çok, öyle çok etken var ki... Saymaya kalksam sayfalar yetmez.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 31 80
2. Fenerbahçe 31 75
3. Samsunspor 32 54
4. Beşiktaş 31 52
5. Eyüpspor 32 50
6. Başakşehir 31 48
7. Trabzonspor 31 45
8. Göztepe 31 43
9. Konyaspor 32 43
10. Kasımpaşa 31 42
11. Gaziantep FK 31 42
12. Kayserispor 31 40
13. Antalyaspor 31 40
14. Rizespor 31 37
15. Sivasspor 32 34
16. Alanyaspor 31 34
17. Bodrum FK 32 34
18. Hatayspor 31 19
19. A.Demirspor 31 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 36 69
2. Karagümrük 36 63
3. Gençlerbirliği 36 62
4. Bandırmaspor 36 60
5. İstanbulspor 36 58
6. Erzurumspor 36 58
7. Iğdır FK 36 55
8. Boluspor 36 55
9. Amed Sportif 36 54
10. Ümraniye 36 53
11. Esenler Erokspor 36 52
12. Keçiörengücü 36 51
13. Ahlatçı Çorum FK 36 51
14. Sakaryaspor 36 48
15. Pendikspor 36 45
16. Manisa FK 36 44
17. Ankaragücü 36 42
18. Şanlıurfaspor 36 40
19. Adanaspor 36 30
20. Yeni Malatyaspor 36 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 34 82
2. Arsenal 34 67
3. Newcastle 34 62
4. M.City 34 61
5. Chelsea 34 60
6. Nottingham Forest 34 60
7. Aston Villa 34 57
8. Fulham 34 51
9. Brighton 34 51
10. Bournemouth 34 50
11. Brentford 34 49
12. Crystal Palace 34 45
13. Wolves 34 41
14. M. United 34 39
15. Everton 34 38
16. Tottenham 34 37
17. West Ham United 34 36
18. Ipswich Town 34 21
19. Leicester City 34 18
20. Southampton 34 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 33 66
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Villarreal 33 55
6. Real Betis 33 54
7. Celta Vigo 33 46
8. Osasuna 33 44
9. Mallorca 33 44
10. Real Sociedad 33 42
11. Rayo Vallecano 33 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 33 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 33 37
16. Girona 33 35
17. Deportivo Alaves 33 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 33 30
20. Real Valladolid 33 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@