20.11.2021, 13:40

Dünyayı verelim çocuklara

“Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne

allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar

oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında

dünyayı çocuklara verelim

kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi

hiç değilse bir günlüğüne doysunlar

dünyayı çocuklara verelim

bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı

çocuklar dünyayı alacak elimizden

ölümsüz ağaçlar dikecekler”

***

Büyük usta Nazım Hikmet’in “Dünyayı Verelim Çocuklara” adlı şiiri yön verecek yazıma ve bugün çocuklar için özel bir gün aslında…

Yaşamın geleceği çocuklar… Hayatın anlamı çocuklar… Hem kendi ekseni etrafında, hem de güneşin etrafında, bin yıllardır fırıl fırıl dönen, yaşadığımız dünyanın da geleceği çocuklar, ki bu bir tezse; yani geleceğin kurgusunu, kurgulayıp gelecekte yaşayacak olanlar, bugünün çocuklarıysa… Nasıl ki, bugünü kurgulayıp yaşayanlar da dünün çocuklarıydıysa… Ve geleceğine erişip de, bir büyük olarak yaşadığı zamandaki çocuklar için de aynı tez geçerli olacaksa…

O zaman, her şey çocuklar için olmamalı mı? Ya da yaşamın tüm düzenekleri, çocuklar için kurgulanıp, çevrilmemeli mi hayatın içerisine? Ve yaşam; aslında koca bir ömür dediğimiz ve hiç bitmeyecek zannettiğimiz yaşam… Yalnızca çocuklar için çizilse, büyükçe bir tuale çizilen yağlı boya tablosu gibi; baktıkça ömre ömür katan güzellikte bir manzara içerse mesela… Ya da sadece oyunlar oynayıp, eğlenseler doyasıya… Gezseler, gezseler, gezseler… Öğrenseler, evet, ilim ve bilim öğrenseler ama metazori değil! Severek ve yarışmadan! Seçilmeden, eşit ve adil! Spor oyunlarının her çeşidi ile ve sonucunda asla üzülmeyecekleri müsabakalar yapsalar bolca… Ve artık her ne yaparlarsa yapsınlar; geleceklerini mükemmele yakın kurgulayabilseler ve yaşasalar doyasıya…

Böyle güzel niyetler akıyor kelimelerimden ve birleşip, bir niyet deresine dönüşüyorlar ki; elbet, hayalden öteye her an geçebilecek bir istek gibi duruyor karşımızda…

Ülkemizin içerisinde bulunduğu hem ekonomik, hem siyasi sıkıntılara bakılırsa; devletin her kademesini yönetenlerin, kendi çocukluklarını yeterince ve güzel kurgulanmış bir yaşam formatında yaşamadıklarını düşünüyoruz. İç çekiyoruz bir büyük; of, of! Ve sonrasında ahlarımıza vahlarımız karışıyor ki; ciğerlerimiz yanıyor yüz yıllık canımız vatanımızın, dünya devletleri içerisindeki düşürüldüğü sıralamalara…

Çocuk yaşta evlilik ve çocuk işçi çalıştırma sıralamalarında inanılmaz ve utanılacak derecede başlardayız mesela!

Ancak ekonomik ve kamusal diğer göstergelerden hiçbir örnek vermeyeceğim; malum, bu yazı spor içerikli bir yazı... Ama Uefa (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği) ülkeler sıralamasında Türkiye’miz şu anda on sekizinci sırada ancak kendisine yer bulabildi. Uzun yıllardır onunculuk ile on birincilik sıralarında gidip gelen Türkiye, son beş yıldaki yanlış stratejilerle üst sıralardaki yerini giderek kaybetti. İlk on beşin içerisinde olmamak demek; Avrupa Kupalarına beş takım gönderememek demek!

Alt yaş gruplarında da farklı değiliz! Kadın ligleri sıralamasında da…

Nasıl olalım;

Kadınlar futbol ligleri henüz start almadı. Yerel liglerde yer alan, on sekiz yaş altı denilen U18 ligi dışında, alt yaş kategorileri de başlamadı. Sadece Süper Lig ve TFF 1. Lig ekipleri için U16 ve U17 maçları oynanıyor ki, onlar da elit lig adıyla hazırlanmış fikstür içerisinde oynuyorlar. Ülkemizdeki nüfusun 2020 yılı verilerine göre yaklaşık %30’luk bir kısmının on sekiz yaş altında olduğunu düşünürsek; yani nüfusumuzun yaklaşık 25 milyonunun çocuk olduğu ortaya çıkar ki, biz bu yirmi beş milyon çocuk içerisinden sadece ve en fazla bir buçuk milyonuna spor yaptırıyoruz.

Gerisi mi?

Bu yazının konusunu çocuk olarak belirledim –ki, 20 Kasım tarihi “Dünya Çocuk Hakları Günü”…

Spor yaptıramadığımız çocuklar, ya çalıştırılıyorlar, ya evlendiriliyorlar ya da çocuk haklarından bihaberler ve en önemlisi de geleceklerini kurgulayamadan, hayal dahi kuramadan yaşamaya çalışıyorlar. Oysaki çocukluk ne de yaşanası şey ve ne fazla yaşanılası!

Dipnot; “Tekrar çocuklar gibi olmamız yerine getirilemeyecek bir taleptir; ama en azından çocukların bizler gibi olmasını önlemeye çalışabiliriz.” Erich Kastner.

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 13 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 12 16
9. Rizespor 12 16
10. Gaziantep FK 12 15
11. Kasımpasa 12 14
12. Konyaspor 12 14
13. Antalyaspor 12 14
14. Trabzonspor 11 12
15. Kayserispor 12 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Boluspor 13 19
8. Şanlıurfaspor 13 19
9. Ahlatçı Çorum FK 12 19
10. Keçiörengücü 13 18
11. Ümraniye 13 18
12. Pendikspor 13 18
13. Esenler Erokspor 12 17
14. İstanbulspor 13 17
15. Manisa FK 13 17
16. Gençlerbirliği 12 15
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 13 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 12 22
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Everton 11 10
16. Leicester City 12 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Real Betis 14 21
6. Osasuna 13 21
7. Athletic Bilbao 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 13 13
17. Las Palmas 13 12
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 14 9
20. Valencia 12 8

Gelişmelerden Haberdar Olun

@