05.10.2024, 10:44

Fiziksel obeziteden dijital obeziteye

Obez ve Obezite terimlerini çok sık duyuyor ve okuyoruz, tıbbi bir terim olarak ilk aklımıza gelen aşırı kilolu olan kişilerle ilgili öğrendiklerimiz ve sonrasında kendimizce veya doktor, diyetisyen kontrolünde aldığımız tedbirler; Sağlıklı bir yaşam adına.

Dijital Obezite terimine ise bir sağlık dergisinde rastladım birkaç sayfalık makaleyi okuyunca, gördüm ki beslenmede ki karşılaştığımız Obezite ile bir başka alanda karşı karşıyayız ve bunun farkında değiliz. Bu bir hastalık ve bağımlılık olarak hayatımıza girmiş bizleri özellikle gençleri ve çocukları, torunlarımızı sarıp sarmalamış.

Merak ettim ve konuyu birkaç dergi, makale, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve Yeşilay sağlık sitelerinden (1) inceledim ve gördüm ki dijital obezite bir sağlık sorunu olmadan yani bağımlılığa dönüşmeden önce çözüm anne ve baba da, çözüm büyükanne ve büyükbaba da kısaca çözüm ailede eğer bu makaleyi okuduktan sonra bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız aileden başlamak zorundasınız. Başaramadınız mı o zaman ilgili tıbbi danışmanlar size yol gösterecektir…

Obezite; Tıbbi bir terim olarak besinlerle alınan enerjinin (kalori) harcanan enerjiden fazla olması ve fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanmasıyla ortaya çıkan kronik bir sağlık sorunu olarak açıklanıyor. Bedene, ihtiyacından fazla verilen kalori zamanla obeziteye yani şişmanlığa sebep oluyor. Aşırı kilolu ve hastalık ölçüsüne varan şişman olan kişiler beslenme sorunlu anlamında Obez olarak vasıflandırılıyor.

Obezitenin hesaplanmasında boy ve kilo değerleri üzerinden yapılan Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplaması kullanılır. Vücut kitle indeksi, kilogram olarak ağırlığın, metre cinsinden uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Bu hesaplama değeri 30’un üzerinde olan kişiler obez, 40’ın üzerinde olan kişi ise morbid obez olarak kabul edilir.

Bu değerlere göre beslenmede ki Obezite durumunuzu tespit edebilirsiniz…

Ve gelelim diğer diğer konu “Dijital Obeziteye”; Pek çok ciddi hastalığa zemin oluşturan ve önemli bir sağlık sorunu olan fiziksel Obezitenin, dijital hayattaki karşılığı olarak kullanılmaktadır. Kişinin dijital ortamlarda, zihinsel, bedensel ve ruhsal sağlığını bozabilecek ölçüde, aşırı, dağınık, birbiri ile bağlantısı olmayan bilgi, içerik ve bildirim alması olarak tanımlanmaktadır. Dijital medya içeriğinin aşırı tüketimi sonucunda bireyler bağımlı hale gelerek, daha fazla tüketme isteği duymakta ve dijital obez adayı haline gelmektedirler.

Dünyada 7,6 milyar nüfusun yarısından fazlası internet kullandığı yaklaşık 5 milyar bireyin mobil telefonu olduğu ve mobil telefon üzerinden 2,5 milyardan fazlası internete girdiği belirtilmektedir ki bu da dünya nüfusunun üçte biri mobil internet kullanıcısı olduğunu göstermektedir. Ve bu değerlerde bugün yeni bir kavramı ortaya çıkarmıştır “Dijital Vatandaşlık”…

Teknolojik gelişmeler ve bilişim hayatımızın bir parçası, ondan uzakta kalamayız ama bu parça bir bütün olursa ki şu anda özellikle bebeklikten itibaren her geçen günde hayatımızın olmazsa olmaz bir bütünü olarak ortaya çıkıyor. Özellikle pek çok alanda akıllı telefonların kullanılması bu düşünceyi doğrulayan bir teknolojik gelişme. Bu teknolojik gelişmeyi yok saymak ve onu kullanmadan yaşamak mümkün değil. Ancak bu gelişmeyi eğitim, iş, araştırma, haberleşme yani olmazsa olmaz konularda bir iletişim vasıtası olarak kullanmayı beceremiyorsak sosyal medyada, oyunlarda, online alışveriş sitelerinde ve uygulamalarda bilinçsiz, kontrolsüz ve takıntılı bir şekilde zaman harcıyorsak teknoloji bağımlısı adayı hatta kendisiyizdir.

“Çantanızda veya cebinizde olması gereken telefonunuzu elinizde taşıyorsanız, spor yaparken dahi telefonunuzu yanından ayırmıyor ve gelen her bildirime göz atıyorsanız, masaya oturduğunuzda, sohbette telefonunu masanın üzerine koyuyor ve göz ucuyla takip ediyorsanız, tuvalete telefonunuz ile gidiyorsanız, yolda karşıdan karşıya geçerken telefonunu kullanıyorsanız, araç kullanırken gözünüz ve kulağınız telefonunuzdaysa, gündelik işlerinizi çoğunlukla internetten halletmeye çalışıyorsanız, hobilerinizden iyice uzaklaştıysanız, yedek şarjlar taşıyorsanız, sabah kalkar kalkmaz ilk iş olarak telefonunuza bakıyorsanız, habersiz kalma korkunuz arttıysa, işinizle ve/veya evinizle ilgili görev ve sorumluluklarınızı ihmal etmeye başladıysanız, sosyal medyada vakit geçirmekten ötürü uykusuz kalıyorsanız, arkadaşlarınızdan uzaklaştığınızı düşünüyorsanız.”

Dijital bağımlılıkta diğer bağımlılıklar gibi, kişinin günlük yaşamında olumsuz izler bırakabiliyor işte onlardan bazıları;

Sosyal medya uygulamalarından gelen bildirimler ve bunlara olan bağımlılık dijital obeziteye ( Fomo/Fear of missing out /Fırsatı kaçırma korkusu) yol açıyor. Özellikle gençlerin bu bağımlılıklarını telefonlarını her daim yanlarında tutmak zorunda hissetmeleri ile ortaya çıkıyor. Bu platformlar, insanları birbirine bağlama ve iletişim kurma imkânı sağlasa da sürekli çevrim içi olma zorunluluğu ve ‘bağlı kalma’ hissi, huzursuzluk, kaygı ya da stres, yalnızlık hissi gibi psikolojik sorunlara, duruş bozuklukları, uyku sorunları gibi sağlık problemlerini beraberinde getiriyor.

Birden fazla dijital aktiviteyi aynı anda yapmanın verimli olduğu düşünülse de bu durum beyni yorarak odaklanmayı zorlaştırıyor. İş ve eğitim hayatında dikkat dağınıklığına ve verimliliğin azalmasına neden olabiliyor.

Çocukların uzun süre ekran karşısında kalması, özellikle hareketsiz kalmaya bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu sorunlar arasında duruş bozuklukları, görme ve uyku bozuklukları, obezite ve kardiyovasküler rahatsızlık riskinin artması bulunuyor.

Dijitale bağımlı birey çevresiyle yüz yüze konuşmak yerine iletiyle konuşmayı, paylaşımlarına gelen beğeniler sayesinde moralini yükseltmeyi, sosyal medya arkadaşlıklarını gerçek hayattaki aile bireyleri ve arkadaşlıklarına tercih etmeyi seçer duruma gelmesiyle ailede duygusal ve aidiyet açısından iletişimin kopması olarak karşımıza çıkıyor.

Peki, çocuklarımız ve torunlarımız için dijital obezitenin tedavisi için ebeveynler neler yapabilir?

*Aile bireylerinin büyük oranda ekran bağımlısı olması ve bu konu çocuklar açısından büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Öncelik ebeveynlerin çocukların bulunduğu ortamda akıllı telefonlardan uzak durmaları gerekiyor…

*Akıllı telefon/tablet vb. gibi teknolojik aletleri çocukları teselli etmek, boş zamanlarını değerlendirmek ve susturmak için kullanmayın.

*Haftalık çizelgeler oluşturarak buna göre teknolojik alet kullanım planı oluşturun. Sadece ekran süresine odaklanmayın, çocukların kontrolsüz ve uzun süre internet kullanmasını denetleyin.

*Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) Eğitim Programı kaynaklı, Yeşilay’ın önerdiği ekran süreleri aşağıdaki gibidir:

0-3 yaş: Ekrandan olabildiğince uzak tutulmalıdır.

3-6 yaş: Günlük toplam süre en fazla 20-30 dk.

6-9 yaş: Günlük toplam süre en fazla 40-50 dk.

9-12 yaş: Günlük toplan süre en fazla 60-70 dk.

12+ yaş: Günlük toplam süre en fazla 120 dk.

*Yemek ve çay saatlerinde bilgisayar başındaki çocuğa servis yapmayın, size katılması için teşvik edin. Sorumluluklarını onun yerine yüklenmeyin.

*Televizyon veya internet benzeri teknolojik alet merkezli ev düzeni kurmayın. Teknolojik aletler ortak kullanım alanında olabilir.

*Akıllı telefon/tablet vb. yoğun kullanımı olmaması için ona görevler verin ve aldığı görevleri yerine getirmesi için çocuğunuzu destekleyin.

*Çocuğunuza internet kullanımının olumsuz süreçleri hakkında çok fazla mesaj vermeye çalışmayın. *Çocuk çok fazla verilen mesajları unutur veya karıştırır. Sık sık aynı cümleleri kurmak sürecin önemini azaltacaktır. Az, doğru ve sizin için en önemli mesajı vermeye çalışın.

*Çocuğunuza ahlak dersi vermeyin, eleştirme/suçlama yapmayın. Onun yaşadığı duyguları inkâr etmeyin, anlamaya çalışın.

*Yaralayıcı mesajlar kullanmaktan kaçının. Yaralayıcı mesajlar kullanıldığında iletişim bozulur ve iletişimin bozulması ile çocuk kendisini savunmaya başlar. Bu savunmalar sonucu çocuk içine kapanır veya sık sık yalan söyler.

*Açık hava aktiviteleri, spor, sanat ve kitap okuma gibi faaliyetleri beraber planlayın ve uygulayın.

*Çocuklarınızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirin, akran grupları içerisinde sosyalleşmesini sağlayın.

*Çocuklarınızı yetenek ve ilgi alanlarına uygun spor dallarına yönlendirin.

*Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini destekleyin, onları bir araya getirecek aktivite planlayın.

*Çocuğunuzun bilgisayar kullanımını kontrol edin ve sanal ortamdaki arkadaşlarını tanıyın. *Bilgisayarlarınızda güvenli internet uygulamalarının olmasına özen gösterin

*Dijital cihazların eğitim amaçlı kullanımı teşvik edin ve zararlı içeriklerden uzak durulması için çocuklara rehberlik edin.

*Teknolojiyi kullandıktan sonra çocuğun yaşamındaki diğer aktiviteler için yeterli zamanı kalıyorsa sorun yok demektir. Ancak uzun süreli teknolojik alet kullanımını önleyemiyorsanız mutlaka bir uzmandan destek alın.

Sonuç olarak; Ekran karşısında geçirilen zamanı ve maruz kalınan dijital içerikleri gözden geçirmek, aşırıya kaçan problemli kullanımların farkına vararak çözüm önerileri geliştirmek, teknolojiyi doğru ve dengeli kullanma alışkanlıkları edinmek bireylerin zihin ve beden refahını artıracaktır. Teknoloji ve ekran kullanımına kısa aralar verilerek “dijital diyet” (dijital detoks, dijital oruç) yapmak, gereksiz, zararlı ve çöp içeriklerden zihni arındırmada fayda sağlayacaktır.

(1)

https://www.guvenliweb.org.tr/blog

https://www.yesilay.org.tr/tr/bagimlilik/teknoloji-bagimliligi?

Alo 141 Güvenli İnternet Bilgi, Yardım ve Destek Hattı 7/24 esasına göre hizmet vermektedir.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 30 72
3. Samsunspor 31 51
4. Eyüpspor 31 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 30 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 30 37
14. Rizespor 30 37
15. Bodrum FK 31 34
16. Alanyaspor 30 34
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 35 69
2. Karagümrük 35 60
3. Gençlerbirliği 35 59
4. Erzurumspor 35 58
5. Bandırmaspor 35 57
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Iğdır FK 35 52
9. Esenler Erokspor 35 52
10. Boluspor 35 52
11. Keçiörengücü 35 51
12. Ahlatçı Çorum FK 35 51
13. Ümraniye 35 50
14. Pendikspor 35 45
15. Sakaryaspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 35 30
20. Yeni Malatyaspor 35 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 33 79
2. Arsenal 34 67
3. M.City 34 61
4. Nottingham Forest 33 60
5. Newcastle 33 59
6. Chelsea 33 57
7. Aston Villa 34 57
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 33 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 34 45
13. Everton 33 38
14. M. United 33 38
15. Wolves 33 38
16. Tottenham 33 37
17. West Ham United 33 36
18. Ipswich Town 33 21
19. Leicester City 33 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 33 66
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Real Betis 33 54
6. Villarreal 32 52
7. Celta Vigo 33 46
8. Osasuna 33 44
9. Mallorca 33 44
10. Real Sociedad 33 42
11. Rayo Vallecano 33 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 32 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 33 37
16. Girona 33 35
17. Deportivo Alaves 33 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 33 30
20. Real Valladolid 33 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@