22.07.2024, 19:58

Kemal Türkler’den sokakların diline…

1 Mayıs 1977 idi.

Salihli İGD olarak katılmıştık o yılki 1 Mayıs’a…

İstanbul, İstanbul olalı öylesine bir kalabalığa tanık olmamıştı.

Coşkulu, inançlı, kararlı insanlardık.

İki kardeşimle birlikteydik biz de o şanlı 1 Mayıs’ta…

Ben İGD yöneticisi, kardeşlerimden biri de İLD yöneticisiydi.

***

Sömürüye, baskıya ve her türden zorbalığa karşı işçi sınıfı o gün haykırıyordu: Faşizme geçit yok, DGM’yi ezdik sıra MESS’te,  yaşasın sosyalizm diye…

Kürsüde konuşan Kemal Türkler’i de çılgınca nasıl alkışladığımızı hâlâ yaşıyor gibiyim.

Nasıl olduysa birden bire kurşun yağmaya başlamıştı tepemize tepemize.

Soğukkanlılığını koruyan ve iyi bir önderlik sınavı veren Mehmet Çakır öğretmenin uyarısıyla hepimiz eğilmiştik. İşte o sırada yakından gördüm, kürsüden alınıp bir araçla götürülen/ kaçırılan Kemal Türkler’i…

İşçi sınıfının yiğit evladını korumalarının alandan uzaklaştırdığını korku ve panik içinde izlemiştim.

Ağlayasım gelmişti. Biz, işçi sınıfının birlik dayanışma gününü bayram havası içinde ta Salihli’den kutlamaya gelmişiz. Emek ve emekçi düşmanı karanlık güçler ise üzerimize mermi yağdırmaktalar. Belli ki bir arada olmamızdan, örgütlü o devasa gücümüzden ürkmüş olsalar gerek… Aklı sıra mermilerle, korku ve dehşet havası yaratarak yıldıracaklar bizi/ bizleri…

Emek düşmanlarına karşı daha bir bileylendim o gün.

O gün 23’ündeydim bugün ise 70’ini 6 ay geçtim bile…

Aradan yıllar geçti.

İzmir’deki 1 Mayıs’a katılmak için alana gitmeden önce annemin bir kahvesini içeyim dedim ve zilini çaldım.

Beni karşısında görüverince "Sarı kuzum sen 1 Mayıs’a katılmayacak mısın yoksa?" dedi.

Salonda açmış televizyonu, Gündoğdu Meydanı’ndaki kalabalığın içinde beni arayıp duruyormuş canım annem.

Hiç unutmam, her ayın 20’sinde günü olurdu. Konu komşu gelir, çay kahve içerler, muhabbet ederlerdi. Komşulardan biri, alt katında oturan arkadaşını "Gel, seni tatlı dilli Rasime teyzeme götürüp tanıştırayım" mı ne demiş.

Kapıdan içeri girer girmez koridorda camlı çerçeveli bir hayli büyük Bülent Ecevit posterini gören yeni konuk "Bu komünistin duvarda ne işi var ablam!" demesin mi?

Annemin yanıtı mı? Yeni konuğu kolundan tuttuğu gibi kapı dışarı atıyor.

Böyle biriydi annem.

Bildiği doğrulara ters laf edilmesine tahammülü yoktu.

Öğretmen kardeşimin kayınpederini eski bir CHP’li olarak biliyorduk.

Bir akşam oturmaya gelmişlerdi bize. 12 Eylül darbesinden sonraki günlerdi. Orgeneralin biri MDP adına bir parti kurmuştu. Horoz Partisi olarak biliniyordu.

Anneme ve babama dönerek, MDP’ye üye olacağını, doğrusunun da bu olacağını söyleyince babamın yüzü ekşidi ama annem babam gibi davranmadı.

Dünürümüze o günden sonra el yüz vermez oldu.

Dönekliğe, ikiyüzlülüğe hiç tahammülü yoktu.

Anneme olan düşkünlüğüm/ sevgim,  saygım ve hayranlığım bundan olsa gerek.

Dedem, rahmetli dayımın müziğe, siyasete ve edebiyata ilgisini görmüş ve gerekeni de yapmış ama annemin bu üç konuya olan ilgisini keşfedememişti herhalde.

Ona hep "Merhametli kızım", "Sarı kızım" demiş durmuş.

Evindeki yardımcı,  öksüz yetim/ zihinsel engelli Halil abiyi de ölmeden önce "Merhametli sarı kuzum, Halil sana emanet" diye anneme teslim etmiş.

Hall’âbi yıllarca bizimle birlikte yaşadı.

Dayım çok güzel kanun çalıyordu. Bizi yanına alır, kanun dinletirdi zaman zaman… Ankara Hukuk’ta bir yıl okuduktan sonra İzmir’de iktisadi ticari ilimler akademisinde okumuştu.

Dedem onu siyasete hazırlıyor olmalıydı ki siyasi çevrelerle içli dışlıydı.

Ne yazık ki çok erken kaybettik onu. Üniversiteyi bitirdiği yıl, 22 yaşında Gediz’in suları bizden aldı dayımı. Yüzerken kramp nedeniyle ölmüştü.

Her 1 Ağustos geldiğinde annemin onu ağlayarak andığını bilirim.

Erkek güzeli biriydi dayım. Dört kız kardeşin gözdesi bir delikanlı…

Yakında ağustos arz-ı endam edecekler ya… Hiç gelmesin istiyorum. Çünkü annemin ölümü de 21 Ağustos.

Yokuşun inişi, güzelin çirkini, iyinin kötüsü, eğrinin doğrusu, inişin yokuşu misali ağustosun da 26’sı var, 30’u var. Onları ne yapalım?

Çok sevdiğim Harun Karadeniz de 15 Ağustos ölümlü…

Daha başka…

Can Yücel, Tevfik Fikret, Turgut Uyar, Nezihe Meriç de…

Bu haftanın bir başka konusu…

Gücüm yetse bütün belediye başkanlarına alo deyip 20 Temmuz tarihli BirGün gazetesindeki Attila Aşut’un yazısını okumalarını söyleyeceğim.

Cadde ve sokak adlarıyla ilgili o okunası yazıyı…

Manolya Sokak denmez, Manolya Sokağı denir.

Şair Eşref Sokak denmez, Şair Eşref Sokağı denir.

Adıvar Sokak denmez, Halide Edip Adıvar Sokağı denir.

Demeye getiren o güzel yazıyı…

Örneğin, Rahmi Gençer döneminde çoğu düzeltilmiş olsa da hâlâ Ayvalık’ta Barboros Sokağı tabelasına rastlıyoruz. Doğrusu Barbaros olmayacak mı?

Ben de 2001’de Kuzey Ege gazetesinde 'Bergama’da Sokakların Dili' yazımda ve sonraki yıllarda Yeni Asır’da dile getirmiştim bu yanlışlıkları

Özellikle de bu yanlışlıkların Ayvalık dışında gözüme en çok battığı Bergama’da yıllardır düzeltilmemiş olması Bergamalı Türkçe- Edebiyat grubu öğretmenlerini neden rahatsız etmez, bunu da anlamış değilim.

Bergama’nın çiçeği burnunda akademisyen başkanının yeni kadrosu bu işin üstesinden gelecektir diye düşünüyorum. Buna inanıyorum!

Yorumlar (4)
Mehmet Büyükçelik 10 ay önce
Teşekkürler sevgili öğretmenim.
Ömer Karcı 10 ay önce
Akıcı ,anlaşılır,sürükleyici bir dil.Okurken keyf alıyorum.
Yunus Kırılmış 10 ay önce
Kalemine sağlık.
Özden iğneler 10 ay önce
Ne kadar duygusal anlamlı bir yazı çok keyifli okudum ama bazı yerlerinde de hüzün doldu yüreğim hey yaşam acele tatlısı ile devam ediyor
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 83
2. Fenerbahçe 32 75
3. Samsunspor 33 57
4. Beşiktaş 32 55
5. Başakşehir 32 51
6. Eyüpspor 33 50
7. Göztepe 32 46
8. Trabzonspor 32 46
9. Antalyaspor 32 43
10. Konyaspor 33 43
11. Kasımpaşa 32 43
12. Gaziantep FK 32 42
13. Kayserispor 32 41
14. Rizespor 32 40
15. Alanyaspor 32 35
16. Sivasspor 33 34
17. Bodrum FK 32 34
18. Hatayspor 32 19
19. A.Demirspor 32 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 37 69
2. Gençlerbirliği 37 65
3. Karagümrük 37 63
4. İstanbulspor 37 61
5. Erzurumspor 37 61
6. Bandırmaspor 37 61
7. Iğdır FK 37 58
8. Boluspor 37 58
9. Amed Sportif 37 57
10. Ahlatçı Çorum FK 37 54
11. Ümraniye 37 53
12. Esenler Erokspor 37 52
13. Keçiörengücü 37 51
14. Pendikspor 37 48
15. Sakaryaspor 37 48
16. Ankaragücü 37 45
17. Manisa FK 37 45
18. Şanlıurfaspor 37 40
19. Adanaspor 37 30
20. Yeni Malatyaspor 37 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 35 82
2. Arsenal 35 67
3. M.City 35 64
4. Newcastle 35 63
5. Chelsea 35 63
6. N. Forest 35 61
7. Aston Villa 35 60
8. Bournemouth 35 53
9. Brentford 35 52
10. Brighton 35 52
11. Fulham 35 51
12. C.Palace 35 46
13. Wolves 35 41
14. Everton 35 39
15. M. United 35 39
16. Tottenham 35 38
17. West Ham United 35 37
18. Ipswich Town 35 22
19. Leicester City 35 21
20. Southampton 35 11
Takımlar O P
1. Barcelona 34 79
2. Real Madrid 34 75
3. Atletico Madrid 34 67
4. Athletic Bilbao 34 61
5. Villarreal 34 58
6. Real Betis 34 57
7. Celta Vigo 34 46
8. Rayo Vallecano 34 44
9. Osasuna 34 44
10. Mallorca 34 44
11. Real Sociedad 34 43
12. Valencia 34 42
13. Getafe 34 39
14. Espanyol 34 39
15. Girona 34 38
16. Sevilla 34 38
17. Alaves 34 35
18. Las Palmas 34 32
19. Leganes 34 31
20. Real Valladolid 34 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@