07.03.2023, 15:11

Kılıçdaroğlu’nu Severiz Ama…

Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU, Yaban romanında “Biliyordum ki, toprak katı ve tabiat zalimdir ve insan cinsi bozuk bir hayvandan başka bir şey değildir; biliyordum ki, insan hayvanların en kötüsü, en bayağısı ve en az sevimli olanıdır. Evet, bilhassa en az sevimli olanıdır" der. (Yaban Syf. 18. İletişim Yayınları)

Alevi – Bektaşi inancında kutsal olan insan “Benim Kabem İnsandır” diye sevgiyle merkeze konur. İnsan gerçekten insanı kamil olmayı becerdiğinde çok kutsal bir kimliğe bürünüyor. İyilik, iyi insanların merhametli yüreklerinin dillerine dönüşen tatlı sözlerle çoğalıyor. Ama tarih hep siyaset bilmeyen, sevgiyle yüklü insanların karşısına kin, ihanet ve kanlı acılarla yüklü bir hayat çıkarmıştır.

Bu yazı masanın yıkıldığı gün yazıyorum. Öfkem bir çıkarım olduğundan değil, zaten ölüyüm ben ve hiçbir şeyden hiçbir kimseden beklentim yok. Ölülerin tek isteği ülkemin o geniş topraklarında huzurun egemen olması, kardeşlik türkülerinin bize kadar ulaşması.

Hz. Ali siyaset bilmeyen ilkeli, fedakâr, hoşgörülü, nazik konuşan ve koruyucu kimliği ile her defasında siyasi oyunlara kurban edilmiştir. İlk darbesini İslamlaştırma sürecinde değil, İslam’ın temsili kısmında kin ve nefret duygularına kurban edilen bir ehlibeyt oldu.

Muhammet peygamberin genç eşi Ayşe ile Hz. Ali arasında, Ayşe’nin kibirli ve insanları hor gören davranışlarından dolayı soğuk yürüyen duygular, kolye olayı sonrası Ayşe’nin Hz. Ali ve ailesine kin ve nefret yüklü uygulamalara döndü.

Kolye olayı: Muhammed peygamberin, Arap kabilelerini İslam bayrağı altında birleştirmek için yaptığı yolculuklardan birinin sonuna doğru, Medine’ye dönüş sırasında yaşanmış bir olayın;
Ayşe’nin anlatımına göre: Kervanın sabahın alacakaranlığında kalkmak esnasında tuvalet ihtiyacını gidermek için girdiği bir çalının altından ihtiyacını giderdikten sonra, deveye binince, kolyesinin yerinde durmadığını görüp deveden hızla inip, girdiği çalıya, çalılar birbirine çok benzediği için hangi çalı olduğunu bulmak ve bulduktan sonra dağılan kolyenin tanelerini toplamakla uğraşırken kervan yola çıkmıştır.

Üzerlerinde ağır donanımlar, yükler bulunan develer hızlı gidemez, kervan fazla uzaklaşmış olamazdı, Ayşe yürüse yetişeceği kervana gitmek için kılını kıpırdatmaz. O bir peygamber karısıdır. Normal bir kız gibi davranamaz, peygamberin karısı olarak toplum içinde öncelikli bir yeri vardır.

Herkes onun deve sırtında ki tenteli tahta oturduğunu sanıyordu. Tentene kapalı olduğu için deveye binişini görmüş olan Habeş köle kız, efendisinin deveden sıyrılıp inişini görmemiş, Medine’ye geldiklerinde de hızla inip annesine gittiğini düşünmüş olabilir.

Ayşe şöyle der: “Uzun entarime sarındım ve olduğum yere çöküp uzandım, yokluğumu anlayınca nasıl olsa beni bulmak için geriye döneceklerdir.”

Ama kimse dönüp gelmez. Gün öğleyi geçmiş olunca korkuya kapıldığını o sıra da kervanı kaçırmış diğer bir kervan yolcusu olan asker Safyan’a rastlar. Medine’ye yirmi millik mesafeyi Safyan’ın devesi üzerinde tamamlar. Ve Medine de dedikodu hızla yayılır. Peygamber bu durumdan bunalır ve Hz. Ali ile görüşür.

Hz. Ali, Hz. Muhammed’e:

- "Allah seni sıkıntılardan kurtardı. Onun yerine başkası kolayca bulunur" der.

Bu söz Ayşe’nin Ali için hiç bitmez bir kin beslemesinin temel dayanağı olur. Peygamberin hasta olduğu süreçte onu görüştürmemeye çalışır, vasiyetini yazmasını istediği gün istediği kağıt kalemi getirmez ve babasının halifelik yolunu açacak toplantıyı düzenler, Ali ise o saflığıyla, görev addettiği cenaze başında bekler.

Ve bu kin nice yıllar sonra savaşa dönüşür, Ayşe yenilir ama Ali, Ayşe’ye zarar vermez, affeder ve koruması altına alır. Hz. Ali İslam adına Osman’ı, Ayşe’yi hep korumuş olmasına karşı onların arkadan kurdukları tuzaklı oyunlarla hep cefalar çekmiştir.

Hz. Hasan öldürülmesi sonrası Kabe de Muhammed peygamber yanına defin edilmek istendiğinde Hz. Hüseyin’in karşısına dikilir Ayşe: "Ve orası hâlâ benim odam oraya gömülmesine asla izin vermem" der.

Günümüzde ehlibeyt soyuna dayanan Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU bu tarifsiz kin ve nefreti unutmuş olacak. Hâlâ, Hz Ali kibarlığı, fedakârlığı, nezaketi, hoşgörüsünü yaşatma ve uygulama çabası içinde çırpınıp duruyor.

Hz Ali siyaset bilmezdi ve Kemal KILIÇDAROĞLU da bilmediğini gösterdi.

Hz. Ali, devlet adamıydı ama öbürlerinin onu, hiç devlet yönettirmeye izin vermeye niyetleri yoktu. Bay Kemal de iyi bir devlet adamı olduğunu biliyorlar…

Modern Ayşelerin kin ve nefretini düşünebilmeliydi. Kin, siyasi tavizlere, hoşgörülere kucak açacak bir yol tutmaz, zaaf yaratmanın ve darbeyi vurmanın sürecini gözetler.

Alevi kimliğini, onun dürüst devlet adamlığı, geniş hoşgörüsü, adalet duygusunun sağlamlığından hep önde koşturdular. Kinlerini dayanak yaptıkları noktanın başlangıcı işte burayla altı çizilebiliyordu.

Toplumun önünde bağırıyorlardı:
- Biz onun cibilliyetini biliyoruz.
- Mezhebi meşrebi belli, duyguları oradan besleniyor.
- Kazanacak aday değil, toplumda karşılığı yok…
- Kılıçdaroğlu’nu severiz ama…

Neden karşılığı yok? Topluma ne sundunuz ki onun karşılığını bulamadınız?

Yakup Kadri’nin Yabanda seslendiği gibi:

“Eğer bilmiyorlarsa kabahat kimin? Onları, yüzyıllardan beri bu yalçın tabiatın göbeğinde , herkesten, her şeyden ve her türlü yaşamak şevkinden yoksun bir avuç kazazede halinde bırakmışız. Açlık, hastalık ve kimsesizlik bunların etrafını çevirmiştir. Ve cehalet denilen zifiri karanlık içinde, ruhları her yanından örtülü bir zindanda gibi mahpus kalmıştır.”

“Bunun nedeni, Türk aydını gene, sensin! Bu viran ülke ve bu yoksul insan kitlesi için ne yaptın? Anadolu halkının bir ruhu vardır; nüfuz edemedin. Bir kafası vardı; aydınlatamadın. Bir vücudu vardı; besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı; işletemedin. Onu, hayvani duyguların, cehaletin, yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın. O, katı toprakla kuru göğün arasında bir yabani ot gibi bitti. Şimdi elinde orak, buraya hasada gelmişsin! Ne ektin ki, ne biçeceksin?..” (Yaban. Syf. 10)

Altılı masa umut olmuştu, ama umut duygusu, coşku içinde güzeldir. Umut yıkıldığı anda da kocaman bir geriden başlama süreci yaratır. Güvensizliği, çatışmayı ve sefaleti besler. Keşke bu ülkeye olan sevgisi öne çıkarılsaydı. Keşke emekçi sınıfına mesafesi sorgulansaydı, keşke adalet duygusuyla yolunda el ele tutuşabilseydiler. Ama yok siyasi çelmeyi takıp nereye yuvarlarım hinliği ve kurnazlığı sergilemeyi kendilerine yakıştırdılar.

Evet! Bu kez yeni bir dedikodunun konuşulmasına sebep oldular: Kim şahsi çıkarları için masayı kullanıyor? Ülke çıkarları ve millet için değil miydi? Onca oturumun gelip konuşulmasına vesile olacak süreç hedefi bu muydu?

Altılı masadan kalkış, hakaret içermeseydi kabul edilebilirdi. Ama dönüp “Şahsi hırslar” suçlaması 1,5 yılı aşkın harcanan emeği heba etmek bir kenara, en yakınından hançerlenmekten başka ne ifade eder? Aynı oranda aynı seviyede oturuyordunuz masa da ve birliğin saygısı eşit dağılıyordu liderlere. Hiç birinizi birbirinizden ayırmadı bu millet. Bu güne kadar harcanan çabalar sonrası bugün elini kolunu bağladığınız masanın içtiğiniz kahvenin hatırını kininize neden kurban ettiniz? Şuan merhamete kim muhtaç?

Yine Yaban kitabından Yakup Kadri’nin bir sözünü aktararak bitireceğim:

“Hanginiz daha merhamete layıktı? Bilmiyorum, bildiğim bir şey varsa o da, sizin gözleriniz benim gözlerime değdikçe, başımın öne eğilmesi ve yüzümün kızarmış olmasıdır. Bunun için değil midir ki, size hitap ettiğim şu dakikada, hepinize karşı kalbimde kine ve öfkeye benzer bir şey duyuyorum ve tekrar size doğru gitmek fikrine alışamıyorum; sizden korkuyorum.”

Dilerim ki, korkmayacağımız, utanmayacağımız, kinlenmeyeceğimiz yıllar olsun önümüzde ki yaşayacağımız yıllar.

*********
Sevgiyle, sağlıcakla kalın….

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 83
2. Fenerbahçe 31 75
3. Samsunspor 32 54
4. Beşiktaş 31 52
5. Başakşehir 32 51
6. Eyüpspor 32 50
7. Trabzonspor 31 45
8. Göztepe 31 43
9. Antalyaspor 32 43
10. Konyaspor 33 43
11. Kasımpaşa 31 42
12. Gaziantep FK 32 42
13. Kayserispor 32 41
14. Rizespor 32 40
15. Alanyaspor 32 35
16. Sivasspor 33 34
17. Bodrum FK 32 34
18. Hatayspor 32 19
19. A.Demirspor 31 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 36 69
2. Karagümrük 36 63
3. Gençlerbirliği 36 62
4. Bandırmaspor 36 60
5. İstanbulspor 36 58
6. Erzurumspor 36 58
7. Iğdır FK 36 55
8. Boluspor 36 55
9. Amed Sportif 36 54
10. Ümraniye 36 53
11. Esenler Erokspor 36 52
12. Keçiörengücü 36 51
13. Ahlatçı Çorum FK 36 51
14. Sakaryaspor 36 48
15. Pendikspor 36 45
16. Manisa FK 36 44
17. Ankaragücü 36 42
18. Şanlıurfaspor 36 40
19. Adanaspor 36 30
20. Yeni Malatyaspor 36 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 34 82
2. Arsenal 35 67
3. M.City 35 64
4. Newcastle 34 62
5. Chelsea 34 60
6. Nottingham Forest 34 60
7. Aston Villa 35 60
8. Bournemouth 35 53
9. Fulham 35 51
10. Brighton 34 51
11. Brentford 34 49
12. Crystal Palace 34 45
13. Wolves 35 41
14. Everton 35 39
15. M. United 34 39
16. Tottenham 34 37
17. West Ham United 34 36
18. Ipswich Town 35 22
19. Leicester City 35 21
20. Southampton 35 11
Takımlar O P
1. Barcelona 34 79
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 34 67
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Villarreal 34 58
6. Real Betis 33 54
7. Celta Vigo 33 46
8. Rayo Vallecano 34 44
9. Mallorca 33 44
10. Osasuna 34 44
11. Real Sociedad 33 42
12. Valencia 34 42
13. Getafe 34 39
14. Espanyol 33 39
15. Sevilla 33 37
16. Alaves 34 35
17. Girona 33 35
18. Las Palmas 34 32
19. Leganes 33 30
20. Real Valladolid 34 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@