23.04.2020, 11:07

Milli Egemenlik Kavramı Dünü Ve Bugünü

23 Nisan 1920, Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği bu tarihten, 23 Nisan 2020 ye geldiğimiz 100 yılda Egemenlik kavramı ve bu kavramın geçirdiği sürece geçmeden önce bizlere bu günleri armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizi şükran ve rahmetle anarken 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı sevgi ve saygıyla kutluyorum.

“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın” 1981 yılına kadar adı kanunen konmamış bir bayram olarak kutlandığını, bu bayramın ortaya çıkışında 3 ayrı bayramın payı olduğunu biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. Araştırdım nasıl olmuş bu tarihi süreç. Şöyle ki;

1921 tarihinde çıkarılan kanunla 23 Nisan ‘Milli Bayram’ olarak kabul edilmiş, 1 Kasım 1922 de saltanatın kaldırılmasıyla 1 Kasım ‘Hâkimiyet-i Milliye Bayramı’ olarak kutlanmaya başlamıştır. Ancak 23 Nisan Milli Bayramının öne çıkması ile 1 Kasım tarihi bayram olarak kutlanmaktan çıkmıştır.

1927 yılında ise Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) nun 23 Nisan’ı ‘Çocuk Bayramı’ ilan etmesiyle 23 Nisan bu üç kavramın birleştiği bir bayram olarak kutlanmaya başlamıştır. Ancak kanunen 1935 yılında 1 Kasım kaldırılarak 23 Nisan ‘Milli Bayram’ yerine ‘Milli Hâkimiyet Bayramı’ olarak isimlendirilmiş ancak Çocuk Bayramı olarakta kutlanmıştır. 1981 de çıkarılan yasa ile adı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ olarak değiştirilerek yasal statüsüne kavuşturulmuştur.

Bu kısa tarihi süreçten sonra Milli Hâkimiyet kavramına yani Ulusal Egemenliğe geldiğimizde; Hâkimiyet yani Egemenlik sözlük anlamı ile “bir toprak parçası ya da mekân üzerindeki kural koyma gücü ve hukuk yaratma kudretidir” Milli Egemenlik ise “Egemenliğin, yani devleti kuran, yöneten en üst gücün, kişilere veya belli zümrelere değil, doğrudan doğruya millete ait olmasıdır.” “Halkın kendi kendini yönetmesi, kendisini ilgilendiren kararları doğrudan ya da temsilcileri aracılığıyla kendisinin alması demektir.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çeşitli söylevlerinde dile getirdiği ve vazgeçilmez bir hak olarak gördüğü Kurtuluş savaşı ve devrime giden yolda öncelikli ilkesi olan Milli Egemenlik kavramı ilk defa 1921 Anayasasında (Teşkilat-ı Esasiyye Kanunu) yer almıştır. “Madde 1- Hâkimiyet bilâ kaydü şart (kayıtsız şartsız) milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir (dayanır)

1924 Anayasasında (Teşkilat-ı Esasiyye Kanunu) ise Egemenlik 3ncü maddede Milletindir denilirken bu yetki 4ncü madde ile TBMM ne devredilmiştir. “Madde 3- Hâkimiyet bilâ kaydü şart (kayıtsız şartsız) milletindir.  Madde 4-TBMM, Milletin yegâne ve hakiki mümessili olup Millet namına hakkı ve hâkimiyeti istimal eder (Türk milletini ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi temsil eder ve Millet adına egemenlik hakkını yalnız o kullanır.”)

1961 Anayasasında ise Egemenlik yine Türk Milletinindir denilirken yetkili organlar eliyle kullanılacağı belirtilmiş ve yürütme ile yasamanın devlet kurumları aracılığı ile denetlenmesi amaçlanmıştır. “Madde 4- Egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletinindir. Millet egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir suretle belli bir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.

1982 Anayasasında Egemenlik 1961 anayasasında ki haliyle “Madde 6” da yerini korumuştur.

Görüldüğü gibi tüm Anayasalarda Egemenlik amir hüküm olarak korunmuş ve Türk Milletinin egemenlik haklarının korunması anayasal kurumlara görev olarak verilmiştir.

Ancak; 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandumda adına “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen, parlamenter sistemi yok ederek rejim değişikliğine yol açacak, Milli Egemenliği Meclisten alıp Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine devredecek ve giderek tüm yetkilerin tek adama devredileceği anayasa değişikliği kabul edilmiştir. Bu değişiklikle; Anayasanın 6ncı maddesinde kendini bulan Milli Egemenlik kavramı yok edilerek bugün;

Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkileri kısıtlanmış, denge ve denetleme mekanizmaları yok edilmiş, denetimsiz bir yürütme organı yani iktidar yaratılmıştır.

Cumhurbaşkanı, kararnameler yoluyla Meclisin yasama yetkisine fiilen ortak olmuştur.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı fiilen sona ermiştir.

Partili Cumhurbaşkanı, devleti ve milleti temsil etmek yerine, belli bir siyasi görüşün temsilcisi hâline gelmiştir. Bu da denge unsuru olması gereken Cumhurbaşkanlığı makamının denge unsuru olmaktan çıkmasına yol açmıştır.

Tek kişiye Cumhurbaşkanına Parlamentoyu fesih yetkisi verilmiş, milletin Meclisinin geleceği bir kişinin iki dudağının arasından çıkacak sözcüğe bırakılmıştır.

Millet Bilinci, Ümmet Bilincine dönüştürülmek istenmektedir.

Bugün ortaya çıkan tablo şudur: Gerçekleşen son Anayasa değişiklikleriyle, denetlenen, hesap veren şeffaf bir iktidar yoktur; yargı bağımsız değildir; Parlamentonun yürütme organını denetleme yetkisi büyük ölçüde elinden alınmıştır. Yasama, yargı ve yürütme gücü yani egemenlik bir kişiye teslim edilmiş hukukun üstünlüğü yok edilerek üstünlerin hukuku geçerli olacak düzenleme getirilmiştir. Yani egemenlik bir kişiye, bir zümreye, bir sınıfa bırakılmıştır.

Bütün bunlar fiili olarak uygulanırken bugün içinde bulunduğumuz ortamda; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları “Milli Egemenlik” kavramı yok kabul edilerek sadece Çocuk Bayramı öğesi öne çıkarılacak etkinliklerle kutlanmaktadır.

23 Nisan’ı içine alan hafta “Milli Egemenlik Haftası” ilan edilmiş olmasına rağmen aynı hafta 'Kutlu Doğum Haftası' olarak ilan edilmiş ve Milli Egemenlik haftası etkinlikleri Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında 2016 yılında ki darbe girişiminden sonra bu hafta DİB'lığı kararı ile FETÖ uygulaması gerekçesiyle kaldırılıncaya kadar gölgelenmiştir.

Türkiye 1921 Anayasasında yerini bulan ve sonrasında gelen tüm anayasalarda yer alan “Milli Egemenlik” kavramından gün geçtikçe uzaklaştırılmakta saltanat ve hilafet yolunda tek adam, otokrat, otokrasi bir rejime doğru yol almaktadır.

Milli Egemenliğimize sahip çıkmak her Türk vatandaşının görevidir ve bu görev Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1mart 1923 tarihinde Büyük Millet Meclisinin 1nci dönem 4ncü Yasama yılı açılışında yaptığı konuşmasında ki şu sözleri ile bizlere görev olarak verilmiştir.

Hiç şüphe yok, Devletimizin ebed müddet olması için, memleketimizin kuvvetlenmesi için, milletimizin refah ve mesuliyeti için, hayatımız, namusumuz, şerefimiz, istikbâlimiz için ve mukaddesatımız ve nihayet her şeyimiz için behemehâl en kıskanç histerimizle, en açık teyakkuz ve intibahlarımızla ve bütün kuvvetimizle hâkimiyet-i millîyemizi muhafaza ve müdafaa edeceğiz…

Bu görevi yerine getirecek güç damarlarımızda ki asil kanda mevcuttur…

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 30 72
3. Samsunspor 31 51
4. Eyüpspor 31 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 30 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 30 37
14. Rizespor 30 37
15. Bodrum FK 31 34
16. Alanyaspor 30 34
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 35 69
2. Karagümrük 35 60
3. Gençlerbirliği 35 59
4. Erzurumspor 35 58
5. Bandırmaspor 35 57
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Iğdır FK 35 52
9. Esenler Erokspor 35 52
10. Boluspor 35 52
11. Keçiörengücü 35 51
12. Ahlatçı Çorum FK 35 51
13. Ümraniye 35 50
14. Pendikspor 35 45
15. Sakaryaspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 35 30
20. Yeni Malatyaspor 35 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 33 79
2. Arsenal 34 67
3. M.City 34 61
4. Nottingham Forest 33 60
5. Newcastle 33 59
6. Chelsea 33 57
7. Aston Villa 34 57
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 33 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 34 45
13. Everton 33 38
14. M. United 33 38
15. Wolves 33 38
16. Tottenham 33 37
17. West Ham United 33 36
18. Ipswich Town 33 21
19. Leicester City 33 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 33 66
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Real Betis 33 54
6. Villarreal 32 52
7. Celta Vigo 33 46
8. Osasuna 33 44
9. Mallorca 33 44
10. Real Sociedad 33 42
11. Rayo Vallecano 33 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 32 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 33 37
16. Girona 33 35
17. Deportivo Alaves 33 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 33 30
20. Real Valladolid 33 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@