23.04.2022, 13:17

Öfke Kontrolü

“Herkes Öfkelenir. Bu Çok Kolay. Ama Doğru Şeye, Doğru Miktarda, Doğru Zamanda, Doğru Amaçla Ve Doğru Biçimde Öfkelenmek Zordur.”

(M.Ö. 384-322) yıllarında yaşamış filozof Aristo söylemiş bu sözü.

Öfke; “Kişinin haz alma duygusunu engelleyen her türlü durum, olay ya da kişiye karşı geliştirdiği bir duygu” “olarak açıklanıyor. Öfkelenmek doğal bir duygu, doğru, sevmek ve üzülmek gibi, öfkeleniriz, kızarız, bir şekilde tepki veririz. İyide Aristo’nun dediği gibi ‘Öfkelenmek İçin’; “Doğru Şeyi, Doğru Miktarı, Doğru Zamanı, Doğru Amacı Ve Doğru Biçimi” nasıl bulacağız? Öfkemizi nasıl frenleyeceğiz? Atasözümüzde söylendiği gibi “Keskin sirkenin küpüne zarar vermesini” nasıl önleyeceğiz?

Etrafımıza bir bakalım, günlük hayatımızın bir gününü değerlendirelim. Sabah kalktık işimize gideceğiz, emekliysek gazeteyi elimize alıp günlük olayları okuyacağız, spora çıkacağız, randevumuz var doktora gideceğiz, çocuklar, torunlar okula gidecek ve daha neler, neler. Bu satırları bile okurken daraldığınızı hisseder gibi oluyorum. Hele bir de arızalı asansör, aracınızın çıkışını engelleyen yanlış park etmiş araç, otobüste size yer vermeyen gençler, hele trafikte yaşadıklarınız… Durun hemen sinirlenmeyin önce derin bir nefes alın, şöyle bir arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve sinirlenmeyeceğinizi söyleyin kendinize…

İşte bunu yapamadığım için geçtiğimiz günlerde bir toplu taşıma aracında yaşadığım bir olay beni çok üzdü ve öfke kontrolünü nasıl yaparım araştırmaya başladım. Okuduklarımın bir bölümünü uyguladım ve faydasını da görmeye başladım. Artık televizyonda güllük, gülistanlık Türkiye portesi çizenleri komedi tiyatro oyunu seyreder gibi dinliyorum sadece birkaç dakika ile. Hayat pahalı, geçim zor diyerek sıkmıyorum canımı çareyi “aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz” sözünde buluyorum. Öfkeyi mizaha çeviriyorum, evde en fazla kullandığım cümle “o kaç para biliyormusun?” sözü bile gülümsetiyor eşimi… Trafikte çok fazla takılmıyorum ama olursa can sıkıcı durumlar araçtan inmek ne haddime aracın camını bile açmadan küçük bir selam ve masum bir bakış ile sıvışıyorum oradan… Depremde hasar gören binamızın 10 aydır bir türlü onaylanması bitirilemeyen güçlendirme projesi için canımı sıkmıyorum kökenim kıl çadırda yaşamış, göçebeymiş deyip ‘nerede akşam, orada sabah’ dolaşıyorum. Elektrik faturasına yetişmek için televizyon ile cep telefonun ışığını kullanırken kızmıyorum zamlara Kıbrıs harekatında ki karartma günlerini hatırlayıp buna da şükür deyip geçiştiriyorum öfkemi.

Peki, nasıl başarmaya başladım öfkenin kontrolünü? Tabii ki uzmanları tavsiyelerini harmanlayarak…

a) “Öfke kontrolü nedir, hangi tepkilerle ortaya çıkar?”

İletişimin yanlış yaşandığı her yerde/her ortamda öfke duygusunun yaşanması söz konusudur. Unutulmaması gereken konu, herkes öfkeye neden olabilir, öfkeyi yaşayabilir ve yaşatabilir.

Öfke kontrol bozukluğu sorununda amaç öfkenin tamamen ortadan kaldırılması değil, öfkenin makul ve kabul edilebilir bir düzeye çekilmesidir. (Aristo’nun sözünü hatırlayın)

Öfke gibi güçlü bir duygu aynı zamanda bedensel olarak da fiziksel değişikliklere sebep olur. Vücutta, kalp çarpıntısı, tansiyonun yükselmesi, baş ağrısı, ellerde ve ayaklarda karıncalanma, ellerde terleme ve göğüs sıkışması gibi belirtilere neden olur. Bu nedenler kontrol edilemezse biz bir başkasına veya bir başkası bize şiddet uygulayabilir. Veya kendimize şiddet uygulayabiliriz hırsımızı durduramadığımız için.

b) “Öfkemizi kontrol edebilmek için neler yapmalıyız”

Öfkemizi kontrol edebilmek için aslında çok kısa bir süreye / dakikalarla sınırlı ihtiyacımız olduğunu unutmayın.

Bir şey hakkında sinirlenmeye/öfkelenmeye başladığınızda, derin nefes alıp verin 5-6 defa tekrar edin, karşı tarafla göz teması kurmadan kendinize sizi sakinleştirecek cümleler söyleyin. (Sakin ol, sorun yok, içinden sayı saymak gibi) Yanınızda bir arkadaşınız, eşiniz varsa onun elini tutun, ondan destek alın.

Sakinleştiğinizi hissettiğinizde durumu düşünmek için bir dakikanızı ayırın. Kendinize sorun:

.Bu şey büyük resimde ne kadar önemlidir?

.Gerçekten sinirlenmeye değer mi?

.Günümün geri kalanını mahvetmeye değer mi?

.Tepkim duruma uygun mu?

.Bu konuda yapabileceğim bir şey var mı?

.Harekete geçmek için zamanımı harcamaya değer mi?

Eğer öfkelendiğiniz bir kişi ise;

. Sakinleştikten sonra duygularınızı ve düşüncelerinizi karşınızdaki kişiye doğru cümlelerle aktarmaya özen gösterin. Bu noktada ses tonunuzu doğru noktaya sabitleyerek konuşmanızı bu çerçevede yapın.

Böylece hem konu dallanıp budaklanmaz hem de kendinizi en doğru ve en samimi şekilde ifade etmiş olursunuz.

. Karşımızdaki insana o anki duygularımızı kırıcı ve yıkıcı olmadan aktararak, konuşmanın bitirilmesi gerektiği veya konunun değiştirilmesi gerektiğini veya bir çalışma ortamı ise ara verilmesi gerektiğini hatırlatmalı ve empati yapabilecek bir karşı taraf varsa yardımını isteyebiliriz.

Eğer öfkelendiğiniz birden fazla kişi ise;

. Bazen bizi sinirlendiren ve öfkelendiren yakın çevremizdir. Sorunlar ve sorumluluklar bize ağır gelebilir ve içine düşmüş olduğumuz ‘kapana’ ve onu oluşturan tüm insanlara ve olaylara kızmamıza neden olabilir. Kendinize bir fırsat verin. Özellikle stresli anlarınızda, kendinize “kişisel alan/zaman” ayırın. O alandan uzaklaşın, durumu değerlendirin ve problemi çözmek üzere düşünün.

c) Sonuç; Duygusal zekâmız ve hoş görü/iyi niyet duygularımız bize öfkemizi kontrol edebilmenizde yardımcı olabilecek en önemli iki özelliğimizdir. Bu özelliklerimizi yukarıda ki yöntemlerle geliştirip öfkemize hakim oluruz. Eğer bu özelliklerimizi devreye sokamıyorsak yukarıda bahsedilen öfke kontrol yöntemlerinde zorlanacağımızın farkında olmalıyız. Bunun için sorunlarımızı ve problemlerimizi çözecek stratejiler konusunda iş ve aile ortamında yardım almakta fayda vardır. Bunların da yetersiz kaldığı durumlarda, çözüm yolu psikologlar, psikiyatristlerden veya diğer konunu uzmanı kişilerden yardım almaktır…

Sonsöz; “Öfkeyle kalkan, zararla oturur” atasözü kulağımıza küpe olsun.Öfkesiz, sessiz, sakin ve mutlu günler dileği ile sağlıcakla kalın…

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 29 74
2. Fenerbahçe 29 71
3. Samsunspor 30 51
4. Eyüpspor 30 50
5. Beşiktaş 29 48
6. Başakşehir 29 45
7. Gaziantep FK 29 42
8. Antalyaspor 30 40
9. Trabzonspor 29 39
10. Göztepe 29 39
11. Kasımpaşa 30 39
12. Konyaspor 30 37
13. Kayserispor 29 36
14. Bodrum FK 30 34
15. Rizespor 29 34
16. Sivasspor 30 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 29 19
19. A.Demirspor 29 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 34 69
2. Karagümrük 34 60
3. Erzurumspor 34 58
4. Gençlerbirliği 34 58
5. Bandırmaspor 34 56
6. İstanbulspor 34 52
7. Keçiörengücü 34 51
8. Ahlatçı Çorum FK 34 51
9. Amed Sportif 34 51
10. Boluspor 34 49
11. Iğdır FK 34 49
12. Esenler Erokspor 34 49
13. Ümraniye 34 47
14. Pendikspor 34 45
15. Sakaryaspor 34 45
16. Ankaragücü 34 39
17. Manisa FK 34 38
18. Şanlıurfaspor 34 37
19. Adanaspor 34 27
20. Yeni Malatyaspor 34 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 32 76
2. Arsenal 32 63
3. Nottingham Forest 32 57
4. Newcastle 31 56
5. M.City 32 55
6. Chelsea 32 54
7. Aston Villa 32 54
8. Bournemouth 32 48
9. Fulham 32 48
10. Brighton 32 48
11. Brentford 32 43
12. Crystal Palace 31 43
13. Everton 32 38
14. M. United 32 38
15. Tottenham 32 37
16. Wolves 32 35
17. West Ham United 32 35
18. Ipswich Town 32 21
19. Leicester City 32 18
20. Southampton 32 10
Takımlar O P
1. Barcelona 31 70
2. Real Madrid 31 66
3. Atletico Madrid 31 63
4. Athletic Bilbao 31 57
5. Villarreal 30 51
6. Real Betis 31 48
7. Celta Vigo 31 43
8. Mallorca 31 43
9. Real Sociedad 31 41
10. Rayo Vallecano 31 40
11. Getafe 31 39
12. Osasuna 31 38
13. Valencia 31 37
14. Sevilla 31 36
15. Espanyol 30 35
16. Girona 31 34
17. Deportivo Alaves 31 30
18. Las Palmas 31 29
19. Leganes 31 28
20. Real Valladolid 31 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@