19.05.2024, 13:43

"Şu Varna deli etti beni"

Bir kez daha Bulgaristan’da,
Varna’dayım.
Bu kez Nuran’la…

Bulgaristan adını daha okula başlamadan, yaşadığımız İzmir’in gecekondu semti Kara Fatma Dağı’nda (Yeşilyurt) duydum.
Komşularımız vardı;
yardımsever, dayanışmacı…
Bulgaristan göçmeni imişler…
Özverileri ve çalışkanlıklarıyla ailelerimizin saygı ve sevgisini kazanmışlardı…
Çocuklarıyla okula gittim.
Hepsi de çok başarılıydı…

Gençliğimde, bizim kuşak Bulgaristan’ı Georgi Dimitrov ile daha iyi tanıdı…

Hitler faşizminin mahkemelerindeki duruşu ve savunması, ardından da onun
“Faşizme Karşı Birleşik Cephe” kitabıyla…

Ya Dimitır Dimov’un romanı
Sarı Dünya…”Tütün”?..
Hangimiz okumadı ve etkilenmedi ki…

Elazığ’daki öğretmenlik yıllarımda, ailesi Bulgaristan göçmeni can dostum Mehmet Günaydın bizi köyüne götürmüştü.
Yol boyu viran köylerden geçtikten sonra köye girdiğimizde, sanki çölden sonra vahaya girmiş gibi olduk…
Bağlar bahçeler de, evler de çok bakımlıydı.
Mümkün olduğunca modern araç ve gereçlerle tarım yapıyorlardı…
Göçmen farkını bir kez daha yaşamıştım…

Varna  denince ilk akla gelen büyük ozanımız Nazım Hikmet oluyor.
Dört kez gelmiş Varna’ya…

Bence gurbet ve hasret şiirlerinin en güzellerini burada yazmış…
Hasretin acısı, içteki sızı bu kadar güzel mi dökülür dizelere…
Bizler gurbetin zor zanaat olduğunu Nazım’ın ezberlediğimiz dizelerinde tattık…

“Yürek değil be, çarıkmış bu,
 manda gününden,
 teper ha babam teper
 paralanmaz,
teper taşlı yolları…”

Ya hasret?

Bir hasretin acısı bu kadar mı elle tutulur hale gelir:

 “Bir vapur geçer Varna
  önünden
  uy Karadeniz’in gümüş 
  telleri,
  bir vapur geçer boğaza 
  doğru.
  Nazım usulcacık okşar    
  vapuru,
  yanar elleri….”

Gurbeti ve hasreti Nazım’ın dizeleriyle tanımakla kalmadık…

Yaşayarak da tattık…

Hasret öyle yormuştur ki Nazım’ı, şöyle seslenir Varna’dan:

“Çok yorgunum,
  beni bekleme kaptan,
  seyir defterini başkası 
  yazsın.
  Çınarlı, kubbeli mavi bir  
  liman,
  beni o limana çıkaramazsın.”

Nazım yurt dışına çıkmak zorunda kaldığında,
kundakta bırakır oğlu 
Memet ‘i…

Ve Varna’dan seslenir ona:

“Karşı yaka memleket 
  sesleniyorum Varna’dan,
  işitiyor musun
  Memet! Memet!
  Karadeniz akıyor durmadan,
  deli hasret,deli hasret,
  oğlum sana sesleniyorum,
  işitiyor musun?
  Memet! Memet!..”

Ben de seslenmiştim Varna’dan…

12 Eylül faşizmi… Kara, kapkara günler…
Aranıyorum, her yerde fotoğrafım asılı…
Nuran’ın kalp rahatsızlığı tam da o anda ortaya çıkıyor.
Açık kalp ameliyatı olması ve kapak değiştirilmesi gerek.
Rahmetli Dr.Siyami Ersek, kalp kapakçığının kalsifikleştiğini,
bu nedenle de ameliyatta hastayı kurtarmanın imkansıza yakın olduğunu,
G. Afrika’da Dr.Barnard ya da Avustralya’da Dr.Chan’in yapabileceğini, olanağımız varsa onlardan birini görmemiz gerektiğini söylüyor…

Yıkılıyoruz…

Çocukları daha sonra yanımıza getirtmek üzere dede ve nineye bırakarak bir şekilde Avustralya’ya gidebiliyoruz ama cuntacı generaller üç ve altı yaşındaki çocuklarımızı rehin tutup yurt dışına çıkmalarına izin vermedikleri için yıllarca onlara kavuşamıyor,
hasretlerini çekiyoruz…

Kızlarıma sesleniyorum Varna’dan…
(Avustralya kamuoyu ve parlamentosunun yoğun çabaları sonucu dört yıl sonra kızlarımıza kavuşabiliyoruz.)

O günlerde Bulgaristan’da bir gerginliğim daha var.
Todor Jivkov rejiminin ‘Yeniden Doğuş’ adı altında yürüttüğü asimilasyon politikalarıyla Türk ve Pomakların adları ağır baskılarla ve zorla değiştiriliyor, sünnet yasaklanıyor… direnenler zindanlara atılıyorlar.

Nerede oluyor bunlar?
Sosyalist ülke Bulgaristan’da!..

Tepki gösteriyor, isyan ediyorum.
Karşılığı, önce sosyalist sistem adına buna gerekçeler bulmaya çabalayan,
söylediklerine kendileri de inanmadıkları için derin bir sessizliğe bürünen dostlarımın uyarıları!…

Acıdan kıvranıyordum…

Aynı Jivkov,sosyalist ülke Bulgaristan olarak, Türkiye’nin faşist diktatörü Kenan Evren’i, 12 Eylül'ün hemen sonrasında, 1982 Şubat’ında davet ederek,ona “Büyük Balkan Nişanı” takıp onore etmemiş miydi!..

Bu kez Nuran’la, Varna’nın güzelim sahilinde, serin bir havada ‘Cubo’da oturup,
dalgaların sesi, martıların çığlıklarını dinleyerek sessizliğe bürünüyor,
Karadeniz’i seyrederek anılara dalıyoruz…

Baktım, kimizin gözüne de çöp kaçmış…

Karşı yaka memleket…

Yorumlar (1)
İsmet Başaran 4 ay önce
Kaleminize sağlık hocam
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Fenerbahçe 4 10
2. Galatasaray 3 9
3. Beşiktaş 3 9
4. Eyüpspor 4 8
5. Başakşehir 3 7
6. Göztepe 4 6
7. Samsunspor 3 6
8. Kasımpasa 4 5
9. Konyaspor 4 4
10. Sivasspor 4 4
11. Antalyaspor 4 4
12. Rizespor 4 4
13. Gaziantep FK 2 3
14. Bodrumspor 4 3
15. Trabzonspor 2 2
16. Alanyaspor 4 2
17. Kayserispor 2 1
18. Hatayspor 4 1
19. A.Demirspor 4 1
Takımlar O P
1. Igdir FK 4 10
2. İstanbulspor 4 9
3. Kocaelispor 4 9
4. Ümraniye 4 7
5. Bandırmaspor 4 7
6. Erzurumspor 4 6
7. Pendikspor 4 6
8. Ankaragücü 4 6
9. Şanlıurfaspor 4 6
10. Amed Sportif 4 5
11. Manisa FK 4 5
12. Boluspor 4 5
13. Gençlerbirliği 4 5
14. Keçiörengücü 4 5
15. Sakaryaspor 4 4
16. Adanaspor 4 4
17. Karagümrük 4 3
18. Ahlatçı Çorum FK 4 3
19. Esenler Erokspor 3 0
20. Yeni Malatyaspor 3 0
Takımlar O P
1. M.City 3 9
2. Liverpool 3 9
3. Brighton 3 7
4. Arsenal 3 7
5. Newcastle 3 7
6. Brentford 3 6
7. Aston Villa 3 6
8. Bournemouth 3 5
9. Nottingham Forest 3 5
10. Tottenham 3 4
11. Chelsea 3 4
12. Fulham 3 4
13. West Ham United 3 3
14. M. United 3 3
15. Leicester City 3 1
16. Crystal Palace 3 1
17. Ipswich Town 3 1
18. Wolves 3 1
19. Southampton 3 0
20. Everton 3 0
Takımlar O P
1. Barcelona 4 12
2. Real Madrid 4 8
3. Atletico Madrid 4 8
4. Villarreal 4 8
5. Girona 4 7
6. Deportivo Alaves 4 7
7. Osasuna 4 7
8. Celta Vigo 4 6
9. Leganes 4 5
10. Mallorca 4 5
11. Rayo Vallecano 4 4
12. Athletic Bilbao 4 4
13. Real Sociedad 4 4
14. Espanyol 4 4
15. Real Valladolid 4 4
16. Getafe 3 3
17. Real Betis 3 2
18. Las Palmas 4 2
19. Sevilla 4 2
20. Valencia 4 1

Gelişmelerden Haberdar Olun

@