04.10.2024, 11:40

‘Tek ayrıcalıklı sınıf vardır, o da çocuklardır’

"Cehalet ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır."

***

‘Tek ayrıcalıklı sınıf vardır, o da çocuklardır’

Çocuklardan değerli daha ne olabilir? Onlar bu toplumun geleceğidir.

Türkiye; çocuk yaşta evliliklilerin, çocuk emeği sömürüsünün, çocuk kayıplarının, çocuk cinsel istismarının, çocukların açlık ve yoksulluğunun, çocuk yaşta suça bulaşmalarının zirve yaptığı bir dönemi yaşıyor. AKP-MHP destekli Tek Adam İktidarı’nın izlediği yanlış ekonomi politikalar sonucu her alanda olduğu gibi çocuklar konusunda da bu tablo ortaya çıktı.

Türkiye’de çocukların ezici bir çoğunluğu, herhangi bir koruma  mekanizmasından yoksun yaşıyorlar. Türkiye’de çocuk koruma mevzuatı çok geri ve bu alana ayrılan bütçe yok gibi. Türkiye’nin nüfusu 85 milyon 372 bin 377 iken bunların 22 milyon 206 bin  34’ü çocuklardan oluşuyor. Çocuklara ayrılan kurum (Sosyal Hizmetler Kurumu) sayısı tüm ülkede sadece 187. 11 trilyona ulaşan merkezi bütçeden bu kuruma ayrılan pay ise sadece 26.6 milyar Lira. Ayrılan pay, Diyanet bütçesinin üçte birinden az. Çocukların değerini siyasal iktidar böyle görüyor.

Resmi verilere göre; 2023 yılında 25 bin 685 çocuk cinsel suç mağduruydu. 2023 yılında, 10 bin 471 16-17 yaş aralığında kız çocuğu evlendirildi. Yoksulluk derinleştikçe çocuklar çalışmak zorunda kalıyor. 22 milyonu aşkın çocuğun %10’u ailelerinin bütçesine katkı sağlamak için  çalışıyor. Sanayide çalışmak zorunda kalan çocukların ölümlerinde son bir yılda artış var. İSİG (İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği) raporlara göre son bir yılda 66 çocuk çalışırken öldü. Çocuklar  asgari ücretin çok altında ucuz emek gücü olarak günde 10-12 saat çalıştırılıyorlar. Tek Adam İktidarı mesleki okullara koyduğu MESEM Projesi ile sermayeye ucuz emek gücü sağlayacak yasayı uygulamaya başladı. Yaklaşık 300 bini 18 yaşın altında olmak üzere 1 buçuk milyon öğrenci MESEM kapsamında bulunuyor. Siyasal iktidarın amacı eğitimli, bilgili gençlik yetiştirmek değildir. Onlara biat eden, ucuz iş gücü olarak çalıştırılan gençler ve çocuklar gerekmektedir. Eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ‘Eğitimin amacı bilgi değildir. Allah korkusu ve kuldan utanmaktır,’ diyerek siyasal iktidarın düşüncelerini özlüce açıklamıştır. ÇEDES Projesiyle okullar medreseye dönüştürülmek isteniyor. Dinci ve gerici eğitim kreş ve ilk okulun birinci sınıflarından başlayarak imamlar ve vaizler tarafından verilirken, Antalya’da camilerde müftülük kararıyla, çocuklar ‘çocuk işçiliğe’ çağırılıyor.

PİSA verilerine göre Türkiye eğitimde yerlerde sürünüyor. Üniversitelerin durumu da içler acısı. Dünyada ilk 500 içersine giren üniversite kalmadı. Köylerde okullar kapatıldı, taşımalı eğitime geçildi. Öğretmen açığı 300 binleri aşmasına rağmen atamalar yapılmıyor. KPSS’de sınavları kazananlar mülâkatda eleniyor. Öğretmenler atanırken liyâkata değil, biata önem veriliyor. Eğitim emekçilerinin sendikalarının raporlarına göre nitelikli eğitim veren okul sayısı %5’lere geriledi.

MESEM Projesi, çocuk ölümlerine neden olan, devlet eliyle çocuk sömürüsünün kurumsal haline getirildiği bir projedir. Başta  Barolar olmak üzere bir çok sendika, meslek odası, demoktatik kuruluşlar, partiler MESEM’lerin derhal kapatılmasını, ÇEDES Projesi’nin iptal edilmesini istiyor ama siyasal iktidar üç maymunu oynamaya devam ediyor.

Bir başka korkunç vaka da çocuk kayıplarının artmasıdır. TÜİK bu konuda veri açıklamayı bıraktı. TÜİK verilerine göre 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuk kaybolmuştu. Ancak son 8 yıldır TÜİK kaybolan çocuk verilerini açıklamıyor. 2023 yılında yayımlanan raporlara göre 2022 yılında çocukların karıştığı olay sayısı 601 bin 754. Bu rapora göre 16 bin 499 çocuğun kayıp olduğu belirtilmişti. TÜİK bu verileri açıklamalıdır. Çocuklar alınıp- satılan mal veya köle olarak görülmemelidir.

Bir başka kanayan yarada çocukların geleceklerinin çalınmasıdır. Çocukların gelecekleri; sermaye, devlet ve cemaatler tarafından karartılıyor. TÜİK’in UNICEF’e hazırladığı ‘Türkiye’de çocuklar 2023’ raporuna göre 22 bin 59 kız çocuğu ve 3 bin 826 erkek çocuğu cinsel suç mağduru olarak belirtilmiş. 16-17 yaşında evlendirilen kız çocuğu sayısı 86 bin 506, doğum yapan çocuk sayısı 6 bin 635 olarak belirtilmiş. 22.2 milyon çocuğun % 31.3’ü yani 7 milyonu aşkın çocuk yoksul. 0-4 yaş arası 319 bin 883 çocuk yetersiz beslendiği için bodur kaldı. Yoksulluktan dolayı okurken çalışmak zorunda kalan çocuk oranı%12, okulu bırakmak zorunda kalan çalışan çocukların oranı ise %32. Çalışan erkek çocukların %8,51 yaralanmalı iş kazası geçirdi. Yine bu rapora göre ‘Mutlu olmayan çacuklar’ın oranı %31.

Okul yapmak için, öğretmen atamak için, çocuklara her gün ücretsiz bir öğün sağlıklı yemek vermek için, okulları hiyjen kurallarına göre temizlemek için, ücretsiz taşımalı eğitim için kaynak bulamayan Milli Eğitim Bakanlığı imam, vaiz atamaya gelince kaynak bulabiliyor. Diyanete gelince kaynak çok, eğitime gelince kaynak yok. Siyasal iktidarın eğitim politikası böyle yürüyor. İstatistiklere göre; her 3 çocuktan biri okula aç gidiyor. Öğrencilerin %60’ı haftada en az bir gün kahvaltı yapamıyor. Öğrencilerin %19.2’si haftada en az bir gün aç kalıyor. Öğrencilerin %2’si okuldan sonra akşam yemeği yiyemiyor. Bunlar bilinmesine rağmen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okullarda çocukların beslenmesini de ranta çevirdi. Örneğin İstanbul’da fırınlarda 15 TL olan simit, kantinlerde 20TL’ye satılıyor.  Simit, poğaça, açma, çay 20 TL, kaşarlı tost 50TL’, çorba ise 40 TL’den satılıyor. Bu sayılanlar çarşı, pazarda daha ucuz fiyatlarla satın alınabilen gıda ürünleridir. Sağlıkta nasıl hastalar müşteri gibi görülüyorsa, okullarda da öğrenciler müşteri olarak görülüyor.

Halkın, işçilerin ve emekçilerin sorunlarına değer veren ülkelerde eğitim ve sağlık parasızdır. Hergün öğrencilere nitelikli, bilimsel eğitimin yanı sıra ücretsiz, beslenme değeri yüksek sağlıklı yemekler verilir. Çünkü bilirler ki çocuklar ve gençlik bir toplumun geleceğidir. Çocuklara kim, nasıl değer veriyor diye sorarsak, 1917 Ekim Devrimi’ne bakmamız gerekiyor. 1918 yılında yayınlanan Sovyet Aile Hukuk Sistemi’ne göre; çocukların korunması, bakımı, sağlıklı bir şekilde büyümesi ve eğitilmesi, devletin en önemli görevlerinden biri olarak belirtilmiştir.  Yine 1918 yılında yayınlanan Moskova Çocuk Hakları Bildirgesine göre; çocuk ayrı bir birey olarak tanımlanır. Hiçbir koşulda ebeveynlerin, toplumun veya devletin mülkiyeti olarak görülmez. Her çocuğun ebeveynelerin durumundan bağımsız olarak uygun yaşam koşullarına sahip olmak hakkı vardır. Çocukların fiziksel ve zihinsel sağlıklarının korunması öncelik haline getirilmiştir. Çocukların sağlık hizmetlerine erişim hakkı ile, eğitim hakları ücretsizdir. Çocuğun nasıl bir eğitim kurumuna gireceği hakkı da çocuğa tanınmıştır. Çocuğa kendisine uymayan eğitim kurumunu  ret etme hakkı da tanındı. Çocuklara kendi yaşam tarzlarını düzenleme hakkı da verildi. Çocuklara örgütlenme hakkı tanınmasının yanı sıra kendisine kötü bir eğitim veren, şiddet uygulayan ailesinden ayrılma hakkı tanındı.  Sovyetlerde; çocukların korunmasında merkezi bir kontrol sistemi kurulmuştu. Çocuklar mağdur olduğunda, şiddete, tacize uğradığında bu isitemle izleniyordu. Merkezi koruma sistemi sayesinde çocukların bakım, eğitim, sağlık gibi temel hizmetleri kontrol altında tutuluyordu. Bu sistem sayesinde onların güvenli bir şekilde büyümeleri ve korunmaları sağlanmış oluyordu. Kapitalist sistemin egemen olduğu toplumlarda çocuklar bir sömürü aracı olarak görülürken, sosyalist sistemde çocuklara böylesine büyük değer veriliyordu.

Çünkü çocuklar, toplumun bir parçasıdır ve o toplumun geleceğidir. Tek ayrıcalıklı sınıf onlardır.

Yorumlar (2)
Necati Uygur 8 ay önce
Eline diline kalemine sağlık hocam, gençlik gelecek, gelecek sosyalizm
Hadi.... 8 ay önce
Devamını oku
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 89
2. Fenerbahçe 34 81
3. Samsunspor 34 60
4. Beşiktaş 34 59
5. Başakşehir 34 54
6. Eyüpspor 35 50
7. Trabzonspor 34 47
8. Göztepe 34 47
9. Kasımpaşa 34 46
10. Konyaspor 34 46
11. Kayserispor 34 44
12. Antalyaspor 34 44
13. Gaziantep FK 34 43
14. Rizespor 34 43
15. Alanyaspor 34 39
16. Bodrum FK 34 36
17. Sivasspor 35 35
18. Hatayspor 34 23
19. A.Demirspor 34 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 38 72
2. Gençlerbirliği 38 68
3. Karagümrük 38 66
4. İstanbulspor 38 64
5. Bandırmaspor 38 64
6. Erzurumspor 38 64
7. Boluspor 38 61
8. Iğdır FK 38 58
9. Amed Sportif 38 57
10. Ahlatçı Çorum FK 38 54
11. Ümraniye 38 53
12. Esenler Erokspor 38 52
13. Sakaryaspor 38 51
14. Keçiörengücü 38 51
15. Manisa FK 38 48
16. Pendikspor 38 48
17. Ankaragücü 38 48
18. Şanlıurfaspor 38 40
19. Adanaspor 38 30
20. Yeni Malatyaspor 38 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 36 83
2. Arsenal 37 71
3. Newcastle 37 66
4. Chelsea 37 66
5. Aston Villa 37 66
6. M.City 36 65
7. N. Forest 37 65
8. Brentford 37 55
9. Brighton 36 55
10. Fulham 37 54
11. Bournemouth 36 53
12. C.Palace 36 49
13. Everton 37 45
14. Wolves 36 41
15. West Ham United 37 40
16. M. United 37 39
17. Tottenham 37 38
18. Leicester City 37 25
19. Ipswich Town 37 22
20. Southampton 37 12
Takımlar O P
1. Barcelona 37 85
2. Real Madrid 37 81
3. Atletico Madrid 37 73
4. Athletic Bilbao 37 70
5. Villarreal 37 67
6. Real Betis 37 59
7. Celta Vigo 37 52
8. Rayo Vallecano 37 51
9. Osasuna 37 51
10. Mallorca 37 47
11. Real Sociedad 37 46
12. Valencia 37 45
13. Getafe 37 42
14. Alaves 37 41
15. Girona 37 41
16. Sevilla 37 41
17. Espanyol 37 39
18. Leganes 37 37
19. Las Palmas 37 32
20. Real Valladolid 37 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@