12.12.2020, 11:53

Urla’ya Nalbant Gelmiş…                               

7 Aralık 2020 günü Facebook’ ta Gürol Tolunay’ın “Urla’nın Son Nalbantı; Mehmet Erge” yazısını okuyunca aklıma yazar Hasan Özkılıç’ın içinde bir nalbant hikâyesi olan “Gönlümün Şirazesi Bozuldu” [1] öykü kitabı geldi.

Bu kitabın içinde de tıpkı Gürol Tolunay’ın öyküsü gibi bir öykü var; bir nalbant öyküsü, adı Nalbant.

“Oğul Oğul

Bala sarhoş

Beşikte bala sarhoş

Hana bir nalbant gelmiş hey

Mıh vuru nala sarhoş ey…”

Hatırladınız mı? Bir uzun hava bu..

Özkılıç’ta bu kitabı bu uzun havadan etkilenerek yazmış ve yazdığı yer de 30 Ekim, 2007 Urla…

Tolunay’ın anlatımındaki nalbant Urla’da ama Hasan Özkılıç’ın nalbantı uzaklardadır taa Iğdır’da…

O tarihlerde oralarda yük taşımanın hatırı sayılır kısmı at arabaları ile yapıldığı için atlar ve dolayısıyla atların ayaklarına nal çakan nalbantlar bir meslek olarak önemlidir. Öykü de böyledir zaten, bir nalbant öyküsüdür ama arka planda bir hüzünlü öykü daha vardır; o da, evi nedensiz terk etmiş bir baba ve onun bir gün geleceğine inanmış bir anne ile oğulun öyküsüdür.

Oğul, arkadaşı Musa’yla at arabası ile yük taşımacılığı işini yapar, Iğdır’ın bir kasabasında. Haliyle sık sık atlarını Mirze isimli nalbant nallar ama bir yandan da Mirze’nin işini iyi yapmadığının farkındadırlar.

Ve bir gün kasabaya başka bir nalbant gelir; kırlaşmış saçları, hüzünlü bakışları, çile çekmiş adam hali olan biri…

Sanki yıllar önce nedensiz çekip gitmiş, annesinin ise her gün geleceğini düşlediği babasını andıran biridir bu.

İşte bu nalbant bir gün bu iki arkadaşı atlarını nallar.

Özkılıç, şöyle anlatır:

(…) Atları okşadı, elledi, sonra gelip Aloş’ un sağ ön ayağını kaldırdı, dizinden kırdı, kendi de çömeldi ayaklarının üstüne, atın tırnaklarının arasındaki taşları bir bir temizledi. Doktorun hastasına baktığı gibi.)

Oğul bu sahneyi anneye anlatır günün sonunda.

“Anne”

Bana baktı kaşığı havada, öyle;

“Ne ?” dedi.

“Şehre bir nalbant gelmiş… Atlarımızı bedava nalladı.”

“Nalbant mı?”

Kaşığı hâlâ havadaydı.

(….)

“Nasıl adam, adı ne?”

(…)

Adı, Meyti.”

Annemin kaşığı siniye çarptı, gözleri donup kaldı.

Öykü burada bitiyor.

Meyti nalbant, annenin beklediği koca mıdır?

Bilmiyoruz.

***  

Hasan Özkılıç iyi bir edebiyatçıdır, uzun yıllar Urla’da yaşadı.

Yorgo Seferis Gökyüzü Kültür Derneği başkanlığı yaptı. Benim bildiğim Urla’nın kültürel ikliminin daha da gelişmesi için epeyi çaba sarf ettiğidir. Sonra Seferihisar’a taşındı.

Hasan Özkılıç’ın bazı öykü ve romanlarından Erden Kıral tarafından sinemaya uyarlanmış “Vicdan “ adıyla bir sinema filmi olduğunu da unutmayalım.

Hasan Özkılıç, benim bildiğim yedi sekiz yaşadığı Urla’da, romanlar, öyküler yazdı, dernek adına birkaç etkinliği gerçekleştirdi.

Ama bir gün bile bir Başkan’nın, bir yetkilinin “Gel birlikte bir çay içelim.” Teklifine ‘mazhar’ olduğunu duymadım.

Sonra Seferihisar’a gitti. Orada da aynı şeyleri yaşamayacağının garantisini verebilir misiniz?

Hiç sanmıyorum.

İzmir’ deki sahil kasabalarında; edebiyatçılar, müzisyenler, tiyatrocu ve ressamlar, emekli olmuş nitelikli politikacılar, gazeteciler yaşıyor.

Hayatın çilesini çekmiş, işinde başarılı olmuş, yaşadığı onca deneyimden sonra yerleştiği yer olmuş bu sahil kasabaları…

Bunların çoğu düşünen, düşündüğünü kağıda dökmesini bilen, kamuyu etkileyen kimseler…

Bunları; Çeşme’de, Kuşadası’nda Foça’da Urla’da görmek mümkün…

Bu nitelikli insanların yaratıcı güçlerinden, görüş ve önerilerinden şehrin bir nevi babası gibi olan Şehremeniler neden yararlanmazlar?

Bilemiyoruz.

Gönlümüz ister ki, bu insanlarla buraların belediye başkanları bir çay içimi bile olsa bir araya gelsin, onların görüşlerini, önerilerini alsın…

Bu insanların sinerjisi şehrin yaratıcı performasına karışsın…

Bu kadar zor mudur?

*** 

Şimdi gelelim Gürol Tolunay’a:

Aslında Tolunay da Hasan Özkılıç gibi iyi bir öykü anlatıcısı…

(Tek eksik, imge ve dili bir edebiyatçı gibi kullanmıyor, Tolunay.)

Hasan Özkılıç insanı ve onun hallerini temel alırken Gürol Tolunay’ın derdi şehir. O da benim gibi bütün yolları kente, şehre bağlıyor, eski bir nalbantın dükkânını açmaması onun yüreğini burkuyor. Eski zanaatların kaybından üzüntü duyuyor.

Malgaca Çarşısı’na uğradığında gözü hemen geçmişte Tanju Okan’nın oturduğu tuhafiyeci Ali’nin dükkânını arıyor.

Beri yanda Ferhat’ın Kahvesi, Şafak Lokantası ne durumda, onları izliyor. Oralardaki bir eksik, bir eksilme yüreğine oturuyor.

Ferhat’ın Kahvesi’nde çayını yudumladığında kahveyi süsleyen oraya anlam katan ve bir antika dükkanı havası veren eşyaları gözü arıyor.

Oradaki bir bakır çan, kahve değirmeni, antika saat vs.. gibi nesneler onu yıllar öncesine götürüyor. Sanki Malgaca Çarşısı’na sinmiş sohbet cümleleri bu eşyalarda gizli, onların yokluğu geçmişe atılan bir çentik gibi oluyor.

Mehmet Erge de öyle, Urla’nın bir parçası, zenginliği, kültüründeki güzellik…

Şimdi 80 yaşına gelmiş üstelik çırağı da olmayan bir eski zaman zanatkârı…

Dükkânını ot bürümüş…

Evet, bu kadar yük ve bir yürek…

***

Ve Gürol Tolunay buradan gene Şehreminilere (hiç görmeyen ve duymazlıktan gelen Şehremeni’lere) bir not gönderiyor; son Nalbant’ın dükkânını “butik bir müze yapın”, diye..

Dinleyen olur mu?

Belki biz yanılırız…

Galiba Tanpınar Ustanın dediği gibi "Sevdiğimiz şeyler bizimle beraber değişirler ve değiştikleri için de hayatımızın bir zenginliği olarak bizimle beraber yaşarlar." cümlesi hep kulaklarımızda çınlayacak, biz 'giden' şeyleri yazacağız, hüzünlenecek bazen de kızacağız…

Şimdi olduğu gibi…

İki usta’ya da teşekkürler; Hasan Özkılıç’ ve Gürol Tolunay’ a…

Ve tabii ki artık kolay kolay olamayacak olan nalbantlara..

Ve tabii ki Urla’ya….


[1] Hasan Özkılıç, Gönlümün Şirazesi Bozuldu, Can Yayınları, 2008, İstanbul

Yorumlar (1)
Savaş DOĞRUSÖZ 4 yıl önce
Çok teşekkür ederim
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 34
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 13 26
4. Eyüpspor 13 22
5. Göztepe 12 21
6. Beşiktaş 12 21
7. Sivasspor 13 18
8. Başakşehir 12 16
9. Rizespor 12 16
10. Gaziantep FK 12 15
11. Kasımpasa 13 15
12. Konyaspor 13 15
13. Antalyaspor 12 14
14. Trabzonspor 11 12
15. Kayserispor 12 12
16. Alanyaspor 12 11
17. Bodrumspor 13 11
18. Hatayspor 12 7
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 13 26
2. Bandırmaspor 13 25
3. Karagümrük 13 24
4. Erzurumspor 13 22
5. Igdir FK 12 21
6. Boluspor 13 21
7. Ahlatçı Çorum FK 13 20
8. Ankaragücü 13 19
9. Esenler Erokspor 13 18
10. Keçiörengücü 13 18
11. Şanlıurfaspor 13 18
12. Ümraniye 13 18
13. Gençlerbirliği 13 18
14. Pendikspor 13 18
15. İstanbulspor 13 17
16. Manisa FK 13 17
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 13 14
19. Adanaspor 13 8
20. Yeni Malatyaspor 13 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 12 31
2. M.City 12 23
3. Chelsea 12 22
4. Arsenal 12 22
5. Brighton 12 22
6. Tottenham 12 19
7. Nottingham Forest 12 19
8. Aston Villa 12 19
9. Newcastle 11 18
10. Fulham 12 18
11. Brentford 12 17
12. M. United 12 16
13. Bournemouth 12 15
14. West Ham United 11 12
15. Everton 12 11
16. Leicester City 12 10
17. Wolves 12 9
18. Ipswich Town 12 9
19. Crystal Palace 12 8
20. Southampton 12 4
Takımlar O P
1. Barcelona 14 34
2. Real Madrid 13 30
3. Atletico Madrid 14 29
4. Villarreal 13 25
5. Osasuna 14 22
6. Girona 14 21
7. Mallorca 14 21
8. Athletic Bilbao 13 20
9. Real Betis 14 20
10. Real Sociedad 13 18
11. Celta Vigo 14 18
12. Sevilla 14 18
13. Rayo Vallecano 13 16
14. Leganes 14 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 14 13
17. Las Palmas 14 12
18. Valencia 12 10
19. Espanyol 13 10
20. Real Valladolid 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@